« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

17 Mar

2015

17-25 Aralık olmasaydı!..

Mehmet Türker 01 Ocak 1970

Eğer olmasaydı, önde eşek, arkada develer kervan aynı yolda devam edecekti!..
Önce kestirmeden gidelim:
17-25 Aralık operasyonları olmasaydı…
Ayakkabı kutularından fışkıran milyon dolarları…
Adam boyu kasaları, para sayma makinelerini…
Elbise torbalarını, çikolata kutularını…
700 bin liralık saati…
Sıfırlamaları bilemeyecektik!..
Çok şükür ki takipsizlik verildi,
Meclis’te aklandı ve iş kapandı…
Olay üç bakanın istifası, bir bakanın azledilmesi sonucu hafif hasarla atlatıldı!..

* * *

Şimdi uzun ve meşakkatli yoldan gidelim:
17-25 Aralık olmasaydı…
Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy, Askeri Casusluk gibi davalardan içeri atılanların yıllar süren çilesi…
Eski kuvvet ve ordu komutanlarının, generallerin, amirallerin, seçkin subayların, bilim insanlarının, siyasetçilerin, gazetecilerin hayatlarının kararması…
Her türlü sahtekarlık, delil üretme, suç uydurma, gizli tanık rezaleti ve vicdansızlık…
Yandaş medyanın atraksiyonları devam ediyor olacaktı!..

* * *

17-25 Aralık olmasaydı…
Televizyon kanallarındaki tartışma programlarında en küçük vicdan azabı duymadan tutuklu insanları ahlaksızca suçlamalar…
Askeri vesayetin sona erdiği vaveylasıyla asrın lideri, ileri demokrasi, Yeni Türkiye yalakalığı…
“Türkiye iyi ki bu paşalarla savaşa girmemiş”, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” çirkinlikleri sürüp gidecekti…

* * *

17-25 Aralık olmasaydı…
Kimse aklıyla vicdanıyla hareket ederek sahte belgeleri, gizli tanık sahtekarlığını…
Düzmece delilleri…
Kopyala-yapıştır yöntemini…
Sahte CD’leri…
“Ergenekon’un kasası” dedikleri Kuddisi Okkır’ın beş parasız ölüp cenazesini belediyenin kaldırdığını…
Deniz Yarbay Ali Tatar’ın intiharını…
Hint Okyanusu’ndayken ifadeye çağırılan muhrip komutanı amiralin savcılığa gittiğinde “kuvvetli kaçma şüphesiyle”
tutuklanmasını sorgulamayacaktı…

* * *

Eğer 17-25 Aralık olmasaydı…
İktidar ile Fethullahçılar yine kucak kucağa, koyun koyuna, el ele, kol kola devleti ve sermayeyi bölüşerek mutlu, refah içinde hayatlarını sürdüreceklerdi…
Tayyip yine bakanlarını Pensilvanya’ya gönderip “Hocasının” emirlerini soracak, hayır duasını alacaktı…
“Kumpas” kelimesinin varlığından kimsenin haberi olmayacaktı!..
Aileler perişan, yuvalar viran, içerdekiler ölümü bekleyecekti…

* * *

Sonuç şudur:
Kumpasta Fethullahçılarla iktidar suç ortağıdır!..
Kumpasçılar adalete teslim ediliyorsa, iktidar da onlarla birlikte yargılanmalıdır!..
Ama bugün bakıyoruz, faillerden biri, diğerine operasyon yapıyor…
İktidar ve satılık kalemleri, arkalarında bıraktıkları büyük hasarı umursamadan ve hiç utanmadan, yüzleri kızarmadan temize çıkıyorlar…
Hayır, sizler kirlisiniz, vicdansızsınız!..
Bu güzel ülkeye ihanet ettiniz ve hep böyle hatırlanacaksınız!..
Tatlıya bağlamış!..
Tayyip, yanına kerameti kendinden menkul danışmanlarını alıp Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile toplantı yaptı…
Toplantıdan sonra Hazret açıklama yaptı:

“Tatlıya bağladık”

Nasıl bağladın tatlıya?..
Yıktın perdeyi eyledin viran…
Dolar dün yine 2.63 liranın üstüne çıktı…
Dövizle borçlananlar perişan, akaryakıta üst üste zamlar geldi iğneden ipliğe her şeyin fiyatı arttı, bankalardaki mevduatlar eridi, küçük tasarruf sahipleri ayvayı yedi!..
Beyefendinin tuzu kuru, tatlıya bağlamış!..
Ona tatlı, vatandaşı acı kazık!..

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 35831

ulkucudunya@ulkucudunya.com