Bu yazarlar niye yanınızda değil?
Faruk Mercan 01 Ocak 1970
Hasan Cemal, Nazlı Ilıcak, Taha Akyol, Ahmet Altan, Şahin Alpay, Cengiz Çandar, İhsan Dağı, Ali Bulaç, Mehmet Altan, Mümtazer Türköne, Derya Sazak, Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı, Enis Berberoğlu, Mustafa Erdoğan, Osman Ulagay...
Listeyi daha da uzatmak mümkün...
Çok farklı fikir dünyalarına sahip bu yazarların tamamı, aşağı yukarı 2010 yılına kadar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin politikalarını ve Tayyip Erdoğan’ı desteklemiş kişiler...
Ama bugün, neredeyse tamamı Tayyip Erdoğan’ın karşısında yer alıyorlar. Çünkü Türkiye’yi yanlış bir istikamete doğru sürüklediğine inanıyorlar...
Üstelik bu yazarların çoğu bugün birer Tayyip Erdoğan mağduru...
Mesela Hasan Cemal, İki yıl önce köşesini kaybetti.
Erdoğan, miting meydanında, “Batsın bu gazeteciliğiniz” deyince Hasan Cemal’in köşesi kapandı.
Derya Sazak, genel yayın yönetmenliğini kaybetti.
Ahmet Altan, ekonomik ambargo uygulanan Taraf Gazetesi’nin yayın yönetmenliğini bırakmak zorunda kaldı...
Mehmet Altan köşesini kaybetti.
Cengiz Çandar köşesini kaybetti. Hatta Cengiz Çandar ve Mehmet Altan, bir ara televizyon yöneticilerinin eline tutuşturulan, “Tartışma programlarına çağrılmaması gereken isimler” listesindeydiler.
Nazlı Ilıcak köşesini kaybetti.
Enis Berberoğlu, genel yayın yönetmenliğini kaybetti. Neler yaşadığını geçtiğimiz günlerde “BUGÜN” Gazetesi’nin Pazar Eki’nde anlattı.
Can Dündar köşesini kaybetti.
Fatih Altaylı, Erdoğan’ın, “Acil bir ameliyata ihtiyaçları var” sözlerinden sonra, genel yayın yönetmenliğini kaybetti, uzun bir tatile çıktı. Dönünce siyasete hiç bulaşmadı, şimdi gezi ve spor yazıları yazıyor.
Müslüman demokrat rüyasının sonu
Dikkat edin bu isimlerin tamamı bugün ya internet medyasında yazıyorlar ya da Erdoğan’ın etki alanı dışında kalan “bağımsız” yayın organlarında…
Tayyip Erdoğan, 1994 yılında belediye başkanı seçildiğinde, onu İstanbul sermayesi ve birçok yabancı şahsiyetle tanıştıran isimler Nazlı Ilıcak ve Cengiz Çandar’dı.
İstanbul’a gelen yabancıların, “Bu İslamcı kadrolar Türkiye’yi nereye sürükleyecek”sorularına, “Endişe etmeyin, Erdoğan ve arkadaşları demokrasiye inanan Müslüman demokratlar” cevaplarını veren Şahin Alpay’dı.
Erdoğan, Ertuğrul Özkök’ü yanına alarak helikopterle İstanbul üzerinde uçuyor,
belediye başkanı olarak yapmak istediği projeleri anlatıyordu.
Ahmet Altan ve Mehmet Altan, kendi çevrelerinden tepki görmek pahasına, Erdoğan’a ve AK Parti’ye destek verdiler. Ahmet Altan, Taraf Gazetesi’ndeki destansı demokrasi yazılarıyla, Türkiye’nin eski elitlerine karşı adeta Erdoğan ve arkadaşlarına kalkan oldu.
İhsan Dağı ve Mustafa Erdoğan, Türkiye’de liberal düşüncenin iki önde gelen ismi olarak, vesayet odaklarına karşı her zaman Erdoğan ve arkadaşlarının yanında oldular.
Mehmet Bekaroğlu’nun sorusu
Milliyetçi geleneğin güçlü kalemi Mümtazer Türköne, kapatma davasında, AK Parti’nin Anayasa Mahkemesi’nde yaptığı savunmaya katkıda bulanacak kadar Erdoğan ve arkadaşlarının yanında yer aldı.
Hemen herkesin Türkiye’nin önde gelen sosyologlarından biri kabul ettiği Ali Bulaç, daima Erdoğan ve arkadaşlarının doğrularına doğru demiş bir isim...
Osman Ulagay, 2010 yılında köşesini kapatana kadar, AK Parti’nin Kıbrıs ve Avrupa Birliği politikalarını desteklemiş bir yazar...
Geçtiğimiz günlerde Mehmet Bekaroğlu, bir grup AK Partili ile konuşurken onlara şu soruyu yöneltir:
“Hiç düşünmüyor musunuz, bugün Ali Bulaç neden sizin yanınızda değil ve Hizmet Camiası’nı haklı buluyor?”
Bugünlerde yine medyaya karşı bir kampanya başlatmış olan Erdoğan ve arkadaşlarına ben de şöyle sorayım:
“Bu yazarlar niye sizin yanınızda değil?”