Başkanlık rüyası sona erdi!..
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
Hadi geçmiş olsun!..
Tayyip Bey’in başkanlık rüyası başka bir bahara kaldı…
Ancak, gelecekte öyle bir bahar da görünmüyor…
Hayallere kar yağdı!..
İktidar şimdi Tayyip Bey’in başkanlık hayallerini geçti, kendi paçasını kurtarmaya bakıyor!..
Zira “tek başına iktidar” da artık ümitsiz vaka…
Zaten Tayyip Bey’in meydanlardaki öfkesi de bu yüzden!..
* * *
Adana’da yaptığı mitingi gördünüz…
Tarafsızlığını bir kenara bırakan Tayyip Bey duble yollarla, hızlı trenle, hazinedeki paracıklarla iktidar propagandası yaparken…
Kılıçdaroğlu’na, Bahçeli’ye, Demirtaş’a (isimlerini de vererek) nefesi yettiği kadar bağırarak, alenen yüklenmeye başladı, muhalefetin verdiği sözleri tutamayacağını
haykırdı…
Bu öfke, ana muhalefet partisine meydanlarda bu kadar bağırıp çağırma onun seçimler konusundaki ruh halini gösteriyor…
Başkan olamayacağını Tayyip Bey de anladı!..
“400” demekten vazgeçti, yine “dört parmak” Rabia işaretine geçti…
* * *
AKP kurucusu ve önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Seçimden sonra zayıf bir ak parti hükümeti çıkar” diyorsa…
İktidarın ağır abileri “koalisyondan” söz etmeye başlamışsa…
Tayyip Bey’in durumu parlak değildir!..
Bırakınız başkanlığı o 1150 odalı, 1 katrilyon 370 trilyonluk sarayında rahat oturamayacağını da anladı!..
“Parlamenter rejimi bekleme odasına almıştı”, şimdi kendisinin “bekleme odasına” alınması ihtimali belirdi!..
* * *
Tayyip Bey’in şu sözü ilginçtir:
“Rejimin muhafızı olarak tasarlanan ve milletin temsilcisi durumundaki hükümeti yola getirmekle vazifeli olarak konumlandırılan cumhurbaşkanlığı sistemi 10 Ağustos 2014 tarihi itibarıyla çöktü”
Peki kendi ne yaptı?..
Bakanlar Kurulu’nu Saray’da kendi başkanlığında toplamayı rutine bağladı…
Hükümeti kontrol altına aldı, sarayda “paralel hükümet” denilebilecek “başkanlıklar” kurmaya başladı!..
Değil hükümeti yola getirmek, bizzat saray vesayeti altına aldı…
* * *
Buna kendi de dahil hiç kimse “hayır” diyebilir mi?..
Nitekim oğlu Bilal de teyit etti:
“Babam varken başkanlık sistemine ihtiyaç yoktur”
Bunun tercümesi şudur: “Babam zaten başkanlık yapıyor ve yapacaktır”
Buna Başbakan olarak Davutoğlu Ahmet’in itirazı var mı, olabilir mi?..
* * *
Halkımızdaki ezilmişlik duygusu…
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet irininin patlaması…
Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar, kutuplaşma, özgürlüklere ağır baskılar…
Devletin bir “paralel yapı” ile bölüşülmesi, sonra da “Saflığımıza geldi”, “Aldatıldık” acizliği…
Bir dönemin sonuyla birlikte başkanlık hayallerinin de sonunu getirdi…
Rüya bitti…
Başkan olamayacak!..
Reklam yıldızı!..
Birkaç gündür TV kanallarında bir reklam filmi dönüyor…
Bol gürültülü, savaş sahnelerini andıran Türk Savunma ve Havacılık Sanayii
reklamları…
Filmde uçaklar, tanklar, tüfekler, toplar geçiyor, sonra bir bakıyorsunuz aaaa orada da ortaya Tayyip Bey çıkıyor ve konuşmaya başlıyor:
“Bu gurur hepimizin, bu gurur milletimizin”
Ve şu rastlantıya bakınız, Tayyip Beyin rol aldığı reklam filmlerinin TV kanallarında gösterime girmesi de tam seçimlerin final haftasına denk geliyor….
Tayyip Bey’in seçimlere giderken meydan meydan dolaşması yetmedi…
Fetih bahanesiyle Yenikapı mitingine çıkması yetmedi…
Bir de reklam filminde…
Havada, denizde, karada her yerde Tayyip Bey…
“Sorumsuzluk” ve “tarafsızlık” demek böyle bir şey!..