Ekonomik gidişat iniş yönünde...
Esfender Korkmaz 01 Ocak 1970
Ekonomik gidişat iktisadi ajanların, üretici ve tüketicilerin beklentilerini etkiliyor... İktisadi ajanların beklentileri de ekonomik gidişatı etkiliyor. Olumsuz beklenti ortaya çıktığında, karşılıklı bir döngü, bir çıkmaz oluşuyor. Bu nedenle siyasi iktidarların, ekonomi yönetiminin beklentileri yönetmesi önemlidir.
Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hazırlanan güven endeksleri söz konusu beklentilerin yönünü görmek açısından önemlidir.
Güven endeksleri bir anlamda ekonomin nabzını tutan endekslerdir. Bu endekslerde 100 endeksi güvensizlik sınırıdır. 100 üzeri güveni, 100 altı ise güvensizliği gösteriyor.
1) Tüketici Güven Endeksi, tüketicinin maddi durumunu, ekonomiden beklentilerini, kendi harcama ve tasarruf niyetlerini gösteriyor. Bir anlamda tüketicinin moralini gösteriyor. Tüketicinin morali iyi olursa, talep yaratır ve ekonomik canlanmayı destekler. Bu nedenle durgunluğun devam edip etmeyeceğini göstermesi, ekonominin iç dinamiklerini canlandırması açısından önemli bir göstergedir.
Tüketici Güven Endeksi, 2014 Mayıs ayında 76 iken, 215 Mayıs ayında yüzde 64.3’e geriledi.
Tüketicinin kendi beyanına göre bu son bir yıl içinde:
* Mali durumu kötüleşti,
* İş bulma umudu zayıfladı,
* Tasarruf etme ihtimali azaldı,
* Otomobil ve konut satın alma olasılığı azaldı.
Ekonomide canlanma olması için, tüketicinin moralini artırmak gerekir. Bu da ekonomide yeni projeler geliştirilmesi, yeni iş yaratılması, çalışanların ve esnafın gelirinin artması, siyasete ve hukuka olan güveninin artması ile olur.
2) Reel sektör güven endeksi, 2014 mayısında 113.3 iken, bu sene aynı ayda güvensizlik sınırına yakın 100.7’ye gerilemiş. Reel sektör güven duymazsa, yatırım yapmaz. Mamafih, 2014 yılında reel sektör yatırımlarında çok düşük, yalnızca yüzde 0.5 oranında bir artış olmuş.
3) Sektörel güven endekslerinde, geçen seneye göre bir kıpırdama ve bir direniş var. Hizmet ve inşaat sektöründe, sırasıyla yüzde 3.6 ve yüzde 5.3 oranında bir güven artışı var. Benim düşünceme göre, perakende sektörü, satış politikasında değişiklik yaparak, tüketiciye cazip imkanlar sunarak bu artışı sağladı.
İnşaat ise iktidar tarafından destekleniyor. Belki daha önemlisi, finansal yatırım araçlarındaki spekülasyon, daha güvenli bir yatırım olan gayrimenkul yatırımlarına yönelmeyi hızlandırmıştır. Yabancıların gayrimenkul alımları da 2013 yılına kadar yılda 3 milyar dolar iken 2014 yılında 4.5 milyar dolara çıkmış.
4) Ekonomik güven endeksi ise, yukarıdaki endekslerin bir bileşeni ve bir özetidir. Geçen sene bu endeks 94 iken bu sene yüzde 12.5 oranında azalarak 82.2’ye geriledi. Yani ekonomide henüz toparlanma olmadı. Tersine iniş yönünde bir hareket var. Seçim sonrası bu konjonktür ne olur, sorusunun cevabı seçim sonuçlarının toplum tarafından yorumuna bağlı olacaktır.