« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

31 Ağu

2015

Gerilla mı terörist mi?

Gültekin Avcı 01 Ocak 1970

Konunun önemine binaen tekrar yazma mecburiyeti hissettim.

Terörist kimdir, gerilla kimdir bilmiyorlar ya da işlerine gelmiyor.

“Bazıları için terörist olan, diğerleri için özgürlük savaşçısıdır” ifadesi, gerçek manada özgürlük savaşçılarını bile terörden kurtarmaz ve aklamaz.

Çünkü bu ifade pekâlâ IŞİD, El Kaide, Taliban gibi terör örgütlerini de özgürlük savaşçısı olarak kabul etmemizi gerektirir.

Ortaya konan eylem ve yöntem terör müdür değil midir ona bakılır.

Terörizm, gaye ve hedefleriyle değil dışa yansıyan eylem ve yöntemlerle tanımlanmalıdır.

Terörist eylemin hangi gayeye yönelik olduğu veya teröristleri harekete geçiren sebepler, söz konusu eylemin suç olma vasfını değiştirmez.

Gayeye ulaşmak için her yol mubah değildir.

Terör eylemi hangi gayeyle yapılırsa yapılsın korkutma, sindirme, öldürme ve işkenceyle neticelenmektedir.

Nitekim BM Genel Kurulu aldığı bir kararda terörizmin bütün uygulamalarını, yöntemlerini ve eylemlerini nerede, ne zaman ve kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin suç olarak nitelemiş ve kınamıştır.

Siyasal eğilimlere ve ideolojik heyecanlara göre terörist ve gerilla tanımı yapılmaz.

Mana anarşisiyle sistematik faaliyet

Ama Türkiye’de çokça yapılıyor.

Üstelik bir kısım akademisyenler ve aydın geçinen kalemlerce PKK terör örgütünden “gerilla” olarak bahsediliyor.

Yakışmıyor.

Bir silahlı grup, gerilla kriterlerini taşımadığı halde, sırf ona duyduğunuz ideolojik yakınlık veya sempati sebebiyle teröriste gerilla diyorsanız açık bir manipülasyon yapıyorsunuz demektir.

Yazık ki Yaşar Kemal bu manipülasyonu 2007 yılında “gerillanın adını terörist koyduk” diyerek yaptı.

Böylece üretilen mana anarşisiyle terörün “haklı direniş”, teröristin de “gerilla” olarak algılanması için hâlâ bir dizi sistematik faaliyet yürütülüyor.

PKK’ya “gerilla” demek bilinçli ve planlı bir tavırdır.

Gerçek şu ki “terörist”e “gerilla” demek dolaylı PKK propagandasıdır ve PKK’yı TSK ile eşdeğer tutmaktır.

Şehitlerimize hakarettir.

Gerilla tipi örgütlenme ile gerilla kimliği aynı değildir.

PKK, gerilla tipi bir gayrinizami harp örgütlenmesine sahip olabilir ama gerilla kimliği yoktur.

Gerilla harekâtı ile gerilla hareketi de aynı şeyler değildir.

Gerilla harekâtı bir operasyonel yöntemdir ve düzenli ordularca da kullanılan özel savaş usullerinden biridir.

Gerilla hareketi ise silahlı grubun kimliğini tanımlar.

Her terör örgütü varlığını meşrulaştırabilmek için kendini “gerilla” olarak tanımlar.

İç ve dış kamuoyunu ikna etmek için bu yolu takip eder.

İkna eder ve gerilla tabirini yerleştirirse ne olur?

Cenevre Konvansiyonu’nda belirtilen gerilla tanımlarına uyuyorsa o silahlı grupla devletin savaşı uluslararası savaş hukukuna tabi olur.

Bu halde gerillanın hakları tıpkı herhangi iki ülkenin düzenli orduları arasındaki sıcak çatışma gibi uluslararası toplumca korunur ve izlenir.

Uluslararası hukukta karşılığı yok

PKK, işin başından beri kendini “gerilla” olarak takdim etti ve özellikle HDP tabanında-çevresinde ve illegal devrimci solda bu kavramı yerleştirdi.

Merkez medyaya kadar uzanan yelpazede kendini önemli ölçüde “gerilla” olarak kabul ettirdi.

Modern demokrasinin emsal kaleleri olan AB ülkeleri ve ABD’de PKK terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Uluslararası hukuk metinlerinin her birine göre PKK terör örgütüdür.

Yerleşmiş uluslararası kurallara göre teröristle gerilla hareketi arasında uçurumlar var.

Kimin gerilla kimin terörist olduğunu ayırabilmek için Che’nin hocasıAlberto Bayo’nun kriterlerine mi bakacağız?

Veya Brezilyalı ünlü gerilla teorisyeni Carlos Marighella’nın “Şehir Gerillasının El Kitabı”ndaki anlatımlarını mı ölçü kabul edeceğiz?

Elbette ki hayır.

Zira bu tür bir eğilim romantik ve ideolojik bir yaklaşım olup bunun uluslararası hukukta karşılığı yoktur.

Kara Savaşına İlişkin Hukukî ve Örfi Kurallara Dair 18 Ekim 1907 tarihli IV. La Haye Sözleşmesi ile 1949–1951 Cenevre Konvansiyonu’nda ortaya konan tanımlara ve savaş hukuku disiplinine bakmak zorundasınız.

Yarın bu mevzuata göre gerilla-terörist farkını tek tek anlatacağım.

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 119700

ulkucudunya@ulkucudunya.com