Yaşanan sıkıntılar tek adam düzeninin sonucudur
İRFAN SÖNMEZ 01 Ocak 1970
Hiç bir kırmızı çizgimiz kalmadı. Her şeyden ve herkesten vaz geçildi -tek adam-düzeninden vaz geçilmedi.
1 Kasım seçimlerinde AKP istikrar vurgusu yaparak kazandı. Aradan sekiz ay geçti, Türkiye tarihinin en karanlık, en buhranlı dönemini yaşıyor.
AKP ile devam yetmedi bu defa istikrar için -tek adam düzenine- geçmenin şart olduğu ileri sürülüyor.
Oysa yaşadığımız her şey -tek adam- düzeninin bir sonucu.
Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğundan beri fiilen tek adam düzeni yürürlükte. Başbakan da bakanlar da konu mankeni durumunda. Bütün kararları Erdoğan veriyor. Bakanlar kuruluna sadece bu kararları uygulamak düşüyor.
Aslında çok önce de öyleydi. Gül'ün Cumhurbaşkanlığı ile birlikte bütün ipler Erdoğan'ın eline geçti. Koca bir ülkenin bütün meseleleri tek akılla belirleniyor. Dış politika,iç politika,ekonomi yönetimi,terör,PKK ile pazarlık kısacası her şey Erdoğan'ın iki dudağı arasında şekilleniyor. Geldiğimiz nokta tamamen bu hukuk dışı düzenin bir sonucu. Uzun yılların tecrübesini biriktiren kurumların,mekanizmaların devre dışı bırakılması Türkiye'yi bu noktaya getirdi.
Mesela Suriye politikası... Bu politika tamamen Erdoğan'ın Esat takıntısı ve farklı düşüncelere hayat hakkı tanımayan tabiatının bir neticesidir. İlgili kurumlar dinlense,diplomatik kanallar açık bırakılsaydı bugün farklı bir manzara ile karşı karşıya olabilirdik. Suriye'de Türkiye'nin menfaatleri korunamadığı gibi Türkiye'nin katkısı ile bir PKK devleti kuruldu.
Terör politikasının tek belirleyicisi de Erdoğan'dır. Bu konuda büyük tecrübeye sahip ne askere söz hakkı tanınmış, ne de Emniyetin uyarıları dikkate alınmıştır. Hayali bir barış süreci adına PKK'nın şehirlere inmesi,kent savaşının alt yapısını hazırlaması sağlanmıştır. Çözüm süreci başlarken güvenlik kurumlarının ikazları dikkate alınsa bugün ödenen bedeller ödenmeyecek muhtemelen terör minimize edilmiş olacaktı. Ama her şeyi herkesten iyi bilen tek adam düzeni buna fırsat vermemiştir.
Türkiye bugün her alanda -tek adam-düzeninin ülkeye verdiği zararların sıkıntılarını yaşıyor. Uygulamanın ülkeye hayır getirmediği her alanda yaşanan yenilgi ve politik iflastan bellidir. Ortak aklın, tecrübenin devreden çıkarıldığı her yerde büyük kayıplar yaşanıyor.Terör örgütü tarihinin en büyük tahribatını bu sayede yaptı,komşularla ilişkiler bu zihniyet yüzünden bozuldu,ekonomi uçurumun kıyısında,Türkmendağı gitti, Ege'de adalarımız Yunan işgali altında, hala tek adamın ve tek adam düzeninin faziletlerinden söz ediliyor.
Fiili durumu hukukileştirmeden yaşanan bu sıkıntı ve kayıplar ,tek adam düzeninin hukukileştirilmesi halinde yaşayacağımız felaketleri haber veriyor. Seksen milyonluk bir ülkeyi bir kişinin aklına,hissiyatına,ihtiraslarına havale etmek intihardır.Fiili durum ülkeye hayır getirmedi,emin olun bu cinnet halini hukukileştirmek de hayır getirmeyecektir.
Tek adam düzeni takıntısı, gittikçe ülkenin en önemli problemi haline geliyor.Bir ülke,bir millet bir kişinin şahsi hesaplarına feda edilemez. Türkiye'nin tek adam düzenine ihtiyacı yok,ortak akla,hoş görüye,barıştırıcı,problem çözücü bir siyasete ihtiyacı var. Tek akıl felaket ve yıkım getirdi bu enkazdan ancak ortak akıl ve dayanışma ile çıkabiliriz.
