HALİT PAŞA TBMM'DE VURULDU
01 Ocak 1970
Ali Çetinkaya, hayatı maceralarla geçmiş bir siyaset adamıydı. 1878 doğumlu Çetinkaya, İttihat ve Terakki'nin kuruluşundan beri önemli görevlerde bulunmuştu. 1908'de Bulgar çetecilere karşı savaşan güçlerin komutanıydı, 1911'de Trablusgarp Savaşı'nda İtalyanlarla çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nda Irak, Kafkasya, Makedonya cephelerindeydi. Mustafa Kemal Samsun'a ayak bastıktan 10 gün sonra 29 Mayıs'ta alayıyla birlikte Ayvalık'ta halkı da yanına alarak Yunan işgaline karşı ilk direnişi başlattı. 1921'de TBMM'de Afyonkarahisar Milletvekiliydi. 1925'te TBMM'de tartıştığı Ardahan Milletvekili Halit Paşa'yı vurdu. İstiklal Mahkemesi Başkanlığı sırasında Mustafa Kemal'e İzmir'de düzenlenen suikast ile ilgili kişileri yargılayan da Çetinkaya'ydı.
Dokuz kurşunlu Paşa nasıl öldü? / Ergün HİÇYILMAZ
Tartışmaları koridora taşındığı Meclis'te ilk kanlı oturum, dokuz düşman kurşunundan ölmeyen Halit Paşa'yı vurdu
Yemen'den Trablusgarp'a, Ardahan'dan Sakarya'ya kadar savaşıp 9 kez yaralanmıştı. Başında Sakarya hatırası kurşunu hayat boyu taşımış, düşmanın öldüremediği bu kumandanı bizim kurşunumuz Meclis'te öldürmüştü.
Öldüğünde 43 yaşındaydı ve cebinden Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın programıyla Malul Gaziler Cemiyeti'nin bir mektubu çıkmıştı. Cumhuriyet Meclisi'nin bu ilk silahlı çatışmasında Halit Paşa iki tabancasını birden ateşlemesine rağmen vurulmuştu. Yerde iki büklüm kıvranmış ve "Hergele Rauf beni arkamdan vurdu" diye inlemişti...
Halit Paşa'yı kim öldürmüştü? Lafını esirgemeyen ve asla baş eğmeyen bir askerdi ve adı "Deli"ye çıkmıştı. Meclis'te sivil asker tartışması koridorlara taştığında Halit Paşa, "Generaller hükümeti" diye bir tabir kullandın. Bu tabirle generallere hakaret mi etmek istedin?" diyerek Ali Bey'e (Çetinkaya) yüklenmişti. Ali Bey'in "Niçin generallere hakaret edeyim." cevabı onu tatmin etmeyecek, şöyle diyecekti: "Askersin ama general değilsin. Neden paşalığa terfi edemediğini ben de senin kadar bilirim. Sana emri kumanda edenlere kinayeli laf atmaya sıkılmıyor musun?!."Nurettin Paşa ara seçimlerde Bursa'da, "Halk Fırkası" adayı operatör Emin Bey'e karşı ezici bir ekseriyetle kazanmıştı. Halit Paşa "Bu mazbatayı reddederseniz hepimizin buradan tası tarağı toplayıp gitmemiz lazım gelir" demişti.
MALUL MESELE
Halife gazileri yaşlı gözlerle dinlemiş ve Ankara'nın dikkatini çekmişti. Heyet daha sonra aslen asker olan ve omuz omuza dövüştükleri milletvekillerine ve Halit Paşa'ya dert yanmışlardı. Halk Fırkası rahatsızdı. Öğleden sonraki oturumda Halit Bey, Afyon milletvekili Ali Bey'e Nurettin Paşa'ya karşı Emin Bey'i neden desteklediğni soracak ve diyecekti ki: "Paşam sen hakikaten rahatsızsın." Paşa "Seni dışarıda bekliyorum" cevabını vermişti. Gelmediğini görünce bu defa Müdafaa Encümeni odasından ona bir tezkere gönderecekti: "Seni düelloya davet ediyorum. Şahitlerini getirmeyi unutma."
Ali Bey, Avni Rauf, Salih ve Kılıç Ali'ye gitmiş "Halit Bey sebepsiz köpürüyor, bana yardım edin" demişti. Kılıç Ali aracı olmuştu: "Ali Bey düello teklifinizi aldı. Kastı olmadığını size tekrar etmeye hazırdır." Akşam ortalık sükunete kavuşmuş, "Fresko'nun Barı"nda bir araya gelip el sıkışmışlardı.
25 Kasım 1925 Pazartesi... Meclis'te malul gaziler için imza toplanmaktadır. Ali Bey diyecektir ki: "Paşa niçin bize itimat etmiyorsun. İşimiz sadece malul gaziler meselesi değildir." Halit Paşa gruptan birkaç metre ileriye gitmiş, sonra geri dönerek müthiş bir hızla sağ ve sol cebinden iki tabanca birden çıkarmıştır: "Sizden evvel ben davranıyorum. Al sana Ali!.." O anda bir mucize yaşanacak, Halit Paşa iyi nişancı olmasına rağmen hedefi bulamayacaktır. Ali Bey dehşete kapılıp elindeki çay bardağını düşürmüş, tökezleyerek yere çökmüştü. Halit Paşa, Ali Bey'i altına almıştı. Ancak Avni Bey'in müdahalesi sırasında tabanca ateşlenecekti. Kurşun Ali Bey'in yüzünü sıyırdığı anda bu defa Halit Paşa "Yandım" diyerek yana düşecekti. Yaralanan Halit Paşa "Beni Rauf vurdu" demektedir. Bir başka ihtimal ise Ali Bey'in Halit Paşa'nın altında kaldığı sırada onu vurmuş olmasıdır.
Bedeninde 9 düşman kurşunu taşıyan "Deli" ölmemiş ölmemiş de, onuncu Türk kurşunu ile can vermiştir. Gel de delirme...