Şehitlerimiz affetmeyecek!..
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
Terörle mücadele, Jandarma Genel Komutanı'na göre, “savaş” halini aldı…
“Düşük yoğunluklu savaş” filan da değil, “ölüm kalım savaşı” oldu…
Peki biz nereden nereye geldik?..
Geçen gün Recep Bey, “Döktükleri kanda boğulacaklar” dediğinde aklıma geldi…
25 yıl önce de terör örgütünün “son çırpınışları” değil miydi?..
* * *
Özal'ın “Üç-beş çapulcu” demesinden bu yana geçen zaman içinde verdiğimiz şehitleri düşünün…
İzinden dönen sivil askerlerin PKK'lı teröristler tarafından otobüsten indirilip kurşuna dizildiğini…
Kopan kolları, bacakları…
Yüzünün yarısı yok olan Anadolu çocuklarını…
Görme, duyma, konuşma yetisini kaybeden aslanları hatırlayın!..
Bugün de aynı laf:
“Döktükleri kanda boğulacaklar”
* * *
Hakkari, Çukurca'daki Kaletepe teröristlerden temizlenmiş…
Askerlerimiz destan yazmış…
Genelkurmay'ın yaptığı açıklamaya göre 201 terörist etkisiz hale getirilmiş…
Peki, o Kaletepe, Dağbaşı, Senitepe, Baski gibi yerlere bu teröristler nasıl yerleşmiş?..
Oraları Suriye veya Irak değil, Türkiye Cumhuriyeti toprakları…
Nasıl gelip de buraları ele geçirmişler?..
Ve askerlerimiz şehitler, yaralılar vererek neden destan yazmak zorunda kalmışlar?..
Bunlar buraları ele geçirirken hiç gören, duyan olmamış mı?..
* * *
“Son çırpınışları!..”
“Örgütün beli kırıldı!..”
“PKK büyük zayiat verdi!..”
“Dağıldılar, kaçıyorlar!..”
Sonra bakıyoruz, sıra sıra şehit tabutları geliyor…
Boynu bükük yetimler, feryat eden analar, babalar, eşler, kardeşler…
PKK terör örgütüne verilen tavizler…
Onların siyasette ve Meclis'teki uzantılarına yapılan şirinlikler…
Sonuç?..
PKK terörünün azması!.
Bunun suçlusu yok mu?..
* * *
Örneğin PKK'nın sözde şehitlikleri açılırken…
PKK'nın kuruluş yıldönümü, Apo'nun doğum günü şenliklerle kutlanırken…
PKK'nın Nevruz şovlarında Apo'nun mesajları okunurken seyredenlerin suçu günahı yok mu?..
Şunu iyi bilin!..
Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor!..
Şehitlerimiz asla affetmeyecek!..
Şirinliklere devam!..
Önceki gün İçişleri Bakanı'nı, Diyadin Belediyesi'ndeki tabela konusunda sergilediği tutumu eleştirmiştik…
PKK yanlısı Kürt ırkçılarına yapılan şirinlikler Derik Belediyesi'nde de devam etmiş…
İndirilen Kürtçe ve Ermenice belediye tabelası tekrar yerine konulmuş…
Süleyman kardeşim şunu iyi bilsin ki bu tabela şirinlikleriyle AKP bölge halkından oy alamaz, geçin bunları…
Diyadin Belediyesi'nde indirilen Kürtçe tabela için “İşgüzarlık” demiş, dolayısıyla başkanlığa atanan kaymakamı “işgüzar” diye niteleyerek küçük düşürmüştü…
Mülki idarede ve yerel yönetimlerde tavrı böyle olacaksa, valiler, kaymakamlar ve belediye başkanları yandı demektir!..
İznini almadığım için adını açıklamayacağım bir okurum şu notu yollamış:
“Sayın İçişleri Bakanımıza Batı Trakya'ya gitmesini büyük puntolarla yazmanızı hassaten rica edeceğim. Batı Trakya'nın (Komotini) Gümülcine kasabasında bitirdiğim okulun tabelasında ‘Turkikon sholion' yazıyordu. Şimdi ‘M. Sholion' yazıyor. Sayın Bakan'dan bir zahmet gidip görmesini rica edeceğim. Yunanistan'ın Avrupa Birliği ülkesi olduğunu da unutmasın…
Sayın Bakan gibi düşünen kişiler olduğu müddetçe, hem Ege'den adalarımızı çalar, hem de karasularını on iki mile çıkarıp bizi Ege'den dışlarlar. Konuşulacak çok şey var, ama dilin uzamış deyip dilimi sünnet ederler”
Bir başka okurum da “Okul ve diğer devlet dairelerinin tabelaları da Kürtçesiyle değiştirilsin” diye mesaj göndermiş, Bakan Bey'in haberi olsun!..
