Cumhurbaşkanı ‘bal gibi’ haklıdır
Aydın Engin 01 Ocak 1970
İşte bu aklıma gelmezdi. Cumhurumun başkanı Tayyip Erdoğan’la bir konuda aynı düşünüyorum. Hem de tıpa tıp aynı...
Hatırlayın, İstanbul’da düzenlenen bayramlaşma etkinliğinde (ne demekse artık) Erdoğan konuştu: “Bazıları ‘Seçilmişler görevden nasıl alınır?’ diyor. Bal gibi de alınır.Seçilmiş olmak size sınırsız devlet, millet aleyhinde tasarruf yetkisini vermez” dedi.
Evet, çok doğru, “bal gibi” doğru.
Şimdi fesatlık edip Cumhurumun başkanının cümlesindeki “... sınırsız devlet, milletaleyhinde tasarruf yetkisi” sözcüklerine takılıp, “Yani devlet millet aleyhinde sınırlıtasarrufta bulunulabilir” gibisinden muhalif anlamlar süzmeye kalkışmasın.
Yine de aranızda iflah olmaz münafıklar ve muhalifler bulunabileceğini düşünerek o cümlelerin “özü”nü açıklayayım:
Cumhurumun başkanı “Seçilmişler de eğer devlet, millet aleyhine işler yapıyorlarsagörevden alınabilir ve yerlerine kayyım atanabilir” diyor. Sözlerini pekiştirmek, etkisini artırmak için de “Bal gibi” diyor...
Bence asıl bu cümle bal gibi...
Çünkü bence de ister belediyenin başı, ister cumhurumun başı olsun, her kim ki devlet, millet aleyhinde tasarrufta bulunur, derhal görevden alınmalı ve yerinekayyım atanmalıdır.
Mesela biri...
Komşu Suriye’nin devlet başkanı ile önce ailecek buluşup görüşür, Suriye ile Türkiye arasında vize zorunluluğunu ortadan kaldırır, ardından Suriye Devlet Başkanı’nın siyasal çizgisinde, ideolojik tercihlerinde, ülkesini yönetme tarzında herhangi bir değişiklik olmadığı halde Suriye’yi düşman ilan eder, işgalci güç konumunu benimseyip Şam’a girip Emevi Camii’nden cuma namazı kılmaktan söz etmeye başlarsa...
Ona “Kardeş sen bu işi beceremiyorsun. Kusura bakma. Seçilmiş olmak sana millet,devlet aleyhinde tasarrufta bulunma hakkı vermez. Seni görevden aldık; yerine kayyım atadık” denir. Mesela biri...
İktidara el ele, kol kola, sarmaş dolaş geldiği, devletin en kilit kadrolarını doldurmak için kaynak olarak kullandığı bir “Cemaat” onun kirli çamaşırlarını, takımının kirli, ayıplı ilişkilerini “17/25” sürecinde ortaya saçınca “Bunlar bana ve bize karşı darbe yapıyorlar. Oysa ne istediler de vermedik. Aldatıldım. Bizi kandırdılar” diye yaygarayı basıyorsa; buna rağmen sadece yaygara yapıp 15 Temmuz’daki darbe girişiminin önünü kesemiyorsa ve darbenin ertesinde “Allah dedikleri için müsamaha gösterdik... Rabbim de milletim de bizi affetsin” diye günah çıkarırsa...
Ona “Kardeş sen bu işi beceremiyorsun. Kusura bakma. Seçilmiş olmak sana millet,devlet aleyhinde tasarrufta bulunma hakkı vermez. Seni görevden aldık; yerine kayyım atadık” denir.
Mesela biri “Laiklik bir tramvaydır, istediğin yere gelince inersin” gibi bir zihniyetin sözcülüğünü üstlenmişse...
Mesela biri Türkiye’nin AB serüvenini “Sultanhamam usulü pazarlık” konusu yapıyorsa...
Ona “Kardeş sen bu işi beceremiyorsun. Kusura bakma. Seçilmiş olmak sana millet,devlet aleyhinde tasarrufta bulunma hakkı vermez. Seni görevden aldık; yerine kayyım atadık” denir.
***
Peki, bu dediğini kim, nasıl yapacak ve kimi kayyım tayin edecek diye soruyorsanız...
Kim, nasıl yapacak bilemem. Meclis olur, seçmen yurttaş olur, AKP yönetim kurulu olur...
Peki, kim kayyım tayin edilecek sorusuna gelinceeee...
Valla, aday bulamıyorsanız, kendimi feda eder, ben kayyım olurum.
Herhalde işi de ondan daha kötü yapmam...