Aranılan huzur!
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
Hâlâ nelerle uğraşılıyor!
Felâketin eşiğinden dönmemiz kimseye ders olmadı mı?
Bir toplumun birlik ve beraberlik içinde olmasından daha güzel bir şey var mı?
İnsanlar sıkılmış yumruk gibi birbirine kenetlenirse, tüm güçlüklerin yenileceği, tüm belâların def edileceği öğrenilmedi mi?
Ülkede huzur için ayrımcılığın mutlaka bitmesi gerekir.
Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu “Kararname ile yönetilen bir ülke istemiyoruz” diyerek Olağanüstü Hal (OHAL) düzenlemelerini “darbe fırsatçılığı” olarak nitelendiriyor.
Askeri okullar kapatıldı, askeri hastaneler Sağlık Bakanlığı'na devredildi, kadın polislere türban izni verildi, Saray'a Atatürk karşıtı danışman, Anayasa Mahkemesi'ne Cumhuriyetle kavgalı olduğu iddia edilen üye atandı.
Ülkenin bütün kurumlarıyla oynanırken, imam hatip okullarıyla ilgili herhangi bir işlem yok. FETÖ'cüler her yere girdiler de sadece imam hatip okullarına ve iktidar partisine mi giremediler acaba?
* * *
15 Temmuz darbe girişiminde, darbecilere cesaretle karşı çıkan ve iktidara tüm içtenliğiyle destek olan CHP lideri Kılıçdaroğlu:
“Meclis devre dışı bırakılmamalı. Biz, medyanın özgür olduğu, sanatçıların işten atılmadığı, bilim insanlarının tutuklanmadığı bir Türkiye istiyoruz. ‘OHAL çıktı, fırsattan faydalanıp muhalifleri hapse atalım' anlayışı doğru değildir.” şeklindeki uyarısında haksız mı?
Türkiye'nin uygar Batı dünyasından kopmaması için, en kısa zamanda demokratik düzene dönülmesi, parlamenter sistemin işletilmesi gerekiyor.
Bugün ülkede neler oluyor, neler yapılıyor, gelecek için neler planlanıyor, kimsenin bildiği yok. Ülke aradığı huzura böyle kavuşamaz!
Anayasa Mahkemesi
CHP Trabzon Milletvekili Halûk Pekşen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine atadığı Yusuf Şevki Hakyemez'le ilgili yeni iddiaları Meclis gündemine getirdi.
Pekşen'in, Hakyemez hakkındaki iddiaları özetle şöyle:
– Atatürk milliyetçiliğinin, Atatürk ilke ve inkılaplarının anayasada olmamasını savunuyor!
– Kanada üzerinden Pensilvanya'ya Fethullah Gülen ile görüşmeye gittiği kamuoyunun malûmudur.
– Karadeniz Teknik Üniversitesi rektör seçimlerinde, Yusuf Şevki Hakyemez ile işbirliği içinde hareket edenler FETÖ'den tutuklandılar.
– Hakyemez'in uzun yıllardır, FETO'nun gazetesi Zaman'ın yazarı olduğu bilinmektedir.
– Yusuf Şevki Hakyemez, Fethullah Gülen'in endokrin (iç salgı bezlerinin oluşturduğu sistem) doktorunu üniversite senatosuna bizzat aldırmıştır.
– Hakyemez, 2012 Mart ayında cemaatin düzenlediği Abant kampına katılmıştır.
CHP Trabzon Milletvekili Halûk Pekşen bu iddiaları sıraladıktan sonra soruyor:
“Yusuf Şevki Hakyemez için uzun süredir gazetelerde yazılanlar, üniversite camiasında hakkında söylenenler ortadadır. Hakyemez'in paralel yapıyı koruduğu, laik cumhuriyetle kavgalı olduğu iddia edilmektedir. Böyle bir kişi nasıl olup da Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanmıştır?”
Evet, Halûk Pekşen'in bu iddialarının cevabını bilmeye bütün Türk vatandaşlarının hakkı vardır.
Akşener'e komplo mu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin eski Başkanvekili ve MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener'in eski sekreteri, Esma Bekâr'ın, Kanun Hükmünde Kararname ile Meclis'ten ve meslekten ihraç edilmesine, MHP Genel Başkan adaylarından Koray Aydın da sert tepki gösterdi.
Aydın “Türk Devleti için hayatını feda etmeye hazır ülkücü kamu görevlilerinin siyasi mülahazalarla tasfiye edilmesi asla kabul edilemez.” dedi.
Meral Akşener de sekreterini “20 yıllık devlet memuru olan Esma Bekâr, FETÖ'cü değil muhteşem bir ülkücüdür” diye savunarak şu kuşkusunu dile getirdi:
“Sekreterimin FETÖ ile ilişkilendirilmesinin, Meral Akşener'e zarar vermek amacıyla kasıtlı yapıldığını düşünüyorum. Yazıktır, ayıptır, günahtır!”
