« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Şub

2008

Sadri Maksudi ARSAL

Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN 01 Ocak 1970

Türk milliyetçileri Türkçülük tarihinin önemli isimlerini mutlaka bilmelidir. Bu sebeple bu sütunda zaman zaman Türkçülük tarihinin önemli simalarından kısaca bahsedeceğim.

Sadri Maksudi Arsal 20 Şubat 1957 tarihinde uçup gitti (vefat etti). 2007 ölümünün 50. yıldönümüdür. Bu sebeple torunları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi 13 Mayıs 2007'de onun için bir bilim toplantısı düzenlediler. Toplantıda Ahmet Mumcu, Ahmet B. Ercilasun, Taha Akyol, Nadir Devlet, Salavat İshakov (Moskova), Okan Daher (Finlandiya), Timur Kozirev (Kazakistan) ve Rafael Muhammedinov (Tataristan) birer bildiri sundular.

Sadri Maksudi, 1878 yılında Kazan'da doğdu. 1895-1896 yıllarında bir yıl süreyle Kırım'da Gaspıralı İsmail'in talebesi oldu. Genç yaşta İsmail Gaspıralı'nın yanında bulunmak onun Türkçü ve Turancı olmasında önemli rol oynadı. 1901 yılında Kazan'daki Rus Öğretmen Okulunu bitirerek Paris'e gitti. Sorbon Üniversitesinde hukuk öğrenimi gördü ve 1906'da memleketine döndü. 1907-1912 yılları arasında Rus Çarlığı parlamentosu olan Duma'da milletvekilliği yaptı; Tatar Türklerini ve bütün Rusya Müslümanlarını temsil etti. Mecliste yaptığı ateşli konuşmalarla Rusya Türklerinin ve Osmanlı Devletinin haklarını savundu. 1917 Ekim ihtilâli ile Çarlık Rusyası sona ermiş, Sovyetler Birliği kurulmuştu. 22 Temmuz 1917'de İç Rusya ve Sibirya Millî-Medenî Türk-Tatar Muhtariyeti kuruldu. Sadri Maksudi bu özerk devletin meclis ve devlet başkanı oldu. Böylece 1552'den beri Rus tutsaklığı altında bulunan Tatar Türklerinin, kısa süreli olsa da, ilk devlet başkanlığını yaptı. Rus komünistleri, 1917-1920 arasında kurulan bütün özerk veya bağımsız Türk devletlerini yıktıkları gibi Türk-Tatar muhtariyetini de yıktılar. Sadri Maksudi köylü kılığına girerek Finlandiya'ya kaçmak zorunda kaldı. Kaçışı ve ikameti, bugün de mevcut olan Finlandiya Türk Tatar cemaati tarafından sağlandı. 1920-1925 yılları arasında Sadri Maksudi Paris Barış Konferansı'nda Türklerin haklarını savundu; Sorbon Üniversitesinde dersler verdi. Atatürk tarafından Türkiye'ye davet edilince ailesiyle birlikte Ankara'ya geldi ve Hukuk Mektebinde (bugünkü Hukuk Fakültesi) Türk Hukuk Tarihi kürsüsünü kurdu. 1925 yılından 1950
yılına dek Ankara ve İstanbul Hukuk Fakültelerinde hukuk tarihi, Türk hukuk tarihi, hukukun umumi esasları, hukuk felsefesi derslerini verdi. 1931-1939 yılları ile 1950-1954 yılları arasında üç dönem milletvekilliği yaptı. 1950-1951 yıllarında Türk Parlamento Grubu başkanı olarak Avrupa Konseyinde Türkiye'yi temsil etti.

Sadri Maksudi devlet adamlığı ve siyasetçiliği yanında hukukçu, tarihçi, dilci ve milliyet nazariyatçısı bir sosyologdur. Sorbon'da Türk tarihi hakkında dersler vermiştir. "Büyük Millî Emeller" adlı makalesi daha 1911 yılında, Sadri Maksudi Kazan'da iken, Türk Yurdu dergisinde yayımlanmıştı. "Türk Tarihinin Telkinatı" adlı makalesiyle Türk tarihine ait çeşitli makaleleri 1925'te Türk Yurdu'nda yayımlanıyordu. !925 Ağustosu'nda Türk Yurdu'nda çıkan makalesinin adı "Türk Birliği" idi. "Türk Dili İçin" adlı çok önemli kitabı 1930 yılında Türk Ocağı yayınları arasında çıkmıştı. Bu eser yayımlanmadan önce Mustafa Kemal tarafından okunmuş ve Atatürk'ün "Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir" sözleriyle başlayan ünlü vecizesi Atatürk'ün el yazısıyla kitabın başına konmuştur. Bu söz neredeyse kelime kelime Sadri Maksudi'nin kitabına dayanmaktadır ve eserin çok güzel bir özeti mahiyetindedir. Kitapta Türk dilinin zenginliği çok sayıda örneğe dayandırılarak ortaya konulmuştur. Kitabın ana fikri Türkçeye dayanan bir bilim dili yaratmak ve Türk dünyasında dil birliğini sağlamaktır. Sadri Maksudi'nin 1947'de yayımlanan Türk Tarihi ve Hukuk eseri, bilhassa Köktürk anıtları ve Kutadgu Bilig'e dayanarak Türklerin hukuk ve devlet anlayışını ilmî yollarla gözler önüne serer.

Sadri Maksudi Arsal'ın Türkçülük açısında en önemli eseri 1955'te yayımlanan Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları'dır. Her Türk milliyetçisinin başucu eserlerinden biri olması gereken bu kitap, dünyadaki milliyet nazariyelerinin de şaheserleri arasına girecek mükemmeliyettedir. Kitapta işlenen en önemli fikir, milliyetçiliğin insan ve cemiyet hayatının tabiî bir neticesi olmasıdır. Bu fikriyle Sadri Maksudi milliyetçilik fikrini, biyoloji ve sosyolojinin ilmî temellerine oturtur. Milleti teşkil eden unsurlar arasında ırk bir mayadır ve bu maya etrafında derlenip çoğalan bir topluluk ortak bir tarih, dil ve kültür ile yoğrularak milleti oluşturur. Tarih içinde meydana gelen ortaklıklar, farklı soydan gelmiş bazı insanları bile aynı millete mensup olma hissiyle bir araya getirir.

Dünya çapında bir fikir ve bilim adamı olan Sadri Maksudi'yi, eserlerini yeniden okuyarak rahmetle anmak her Türk'ün ve Türkçünün borcudur.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 25498

ulkucudunya@ulkucudunya.com