« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Ara

2016

Teröristler YPG'li refakatçilerle Türkiye'ye sokuluyor...

Ahmet Takan 01 Ocak 1970

Sabah Kayseri'den düştü kahrolası haber Türkiye'nin kalbine...

Siyasetin en büyükleri telefonlara sarıldı!.. Her zamanki görev bilinci azmi ve sorumluluğu ile (!) devlet bürokrasisinden bilgiler alındı.. Sıcak yataklarında yatmadıklarını, konforlu koltuklarında şekerleme yapmadıklarını cümle aleme duyurmak için ilgili kanallara haberler yaptırıldı. Aralarındaki taziye telefonları birbirini kovaladı!.. Bilumum Bakanlar anında Kayseri'ye akın etti. Muhteremler ışınlandı sanki!.. Hastanedeki yaralılar hakkında bilgiler alındı. Televizyonlarda, her kahpe saldırının ardından olduğu gibi, bol ambulans görüntüleri verildi. Her alçak saldırının ardından olduğu gibi, yaralılara ne kadar çabuk ulaşıp hastanelere kaldırıldığı propagandası yapıldı!.. Devlet büyüklerimiz, kahpelere hak ettiği dilden en ağır medyan okumaları gerçekleştirdi. Hiç kuşkum yok. Bugünden itibaren cenaze namazlarına koşturacaklar. Şehit ailelerine teselli verecekler. Kanlarının yerde kalmayacaklarını vaat edecekler.

Eleştirmiyorum efendim!.. Hiç şüphem yok... Siyaset büyükleri, görevlerini hakkıyla yerine getiriyor!.. Devletin görevi de en hızlı ambulans hizmeti sağlamak zaten!..

Her kahpeliğin ardından en üst düzeyde protokol görevleri icra edilirken, televizyon kanallarında iliştirilmiş uzmanlar en derin analizleri yaparken gerçekte neler oluyor?.. Duymak ister misiniz?.. Yıllardır yazıp çiziyoruz, dilimizin döndüğü kadar anlatmaya çaba gösteriyoruz... Haydi, biraz daha sabır ile gerçeklerle yüzleşmeye gücünüz var mı?.. Hem bu sefer, devlet kanseri haline gelen istihbarat zafiyetinden de hiç bahsetmeyeceğim!..

"Anlat bakalım" dediğinizi duyar gibiyim. Kayseri'de meydana gelen kahpe saldırının ardından Ankara'da bilgisine başvurduğum üst düzey güvenlik bürokratının anlattıklarını paylaşacağım.

Madde 1; Kahpe sürüsü bölücü terör örgütü PKK'ya katılımların azaldığı kocaman bir YALAN. Kaynağımın verdiği bilgilere göre; terör bölgesinde verilen etkin mücadele ile bu yıl kış tertiplenmesini gerçekleştiremeyen örgüt, taktik değiştirdi. Terör bölgesi dışında yapılanmalarını (şehir) güçlendirdi. Özellikle Ocak ayından itibaren şehir eylemlerini de arttıracak.

Madde 2; Daha önce kırsaldan militan desteği alan örgüt, şehir merkezlerine yöneldi. Özellikle 17-18 yaşlarında gençler şehir merkezlerinden toplanarak başta Kandil olmak üzere diğer kamplara eğitime götürülüyor. PKK'ya katılımlar hala devam ediyor. Örnek; geçen hafta içinde Silopi'den 15 genç dağa götürüldü. Kaynağımın söylediğine göre; şehir merkezlerinden toplanan gençler içinde türbanlı genç kızlar da var.

Madde 3; Sabıka kaydı olamayan, kamplarda eğitim alan gençler, şehir eylemleri için nasıl yurdumuza sokuluyorlar?.. Dış servislerin desteği ile YPG'lilerin refakatinde.

Hayır yanlış duymadınız!..

Bir zamanlar Ankara'da ayağının altına kırmızı halı serilen PYD eş başkanı terörist Salih Müslim'in YPG'sinin Türkiye'de sabıka kaydı bulunmayan kahpeleri, eğitim almış PKK militanlarını (sabıkasız) sınırlarımızdan Türkiye'nin içine sokuyor. Sınırlarımızda yeterli önlemlerin hala sağlanmamış olmasının da etkisiyle, alçaklar rahat rahat içeri sızıp Beşiktaş'ta, Kayseri'de patlatıyor.

Madde 4; Beşiktaş'ta kahraman polis evlatlarımıza yapılan saldırıda olduğu gibi Kayseri'de mavi bereli koç yiğitlerimize düzenlenen saldırıyı "devlete karşı yapılmış saldırı" diye derin analiz yapan dangalak ötesi muhteremlerde bilerek veya bilmeyerek terör örgütlerinin propagandasına hizmet ediyor. "PKK sivilleri vurmuyor. Sivilleri katletmiyor" algısına hizmet ediyorlar.

***

Kayseri'de bu alçak saldırı gerçekleşmeseydi yazımızın bugünkü konusu başkanlık oyunlarıydı. Konu bütünlüğünden sapmadan kısaca kulis bilgilerini paylaşayım;

MHP kongresine el atan iktidar çevreleri, PKK'nın sivil uzantısı HDP'yi de boş bırakmıyor. Hatırlanacağı üzere, MHP Kayseri milletvekili Yusuf Halaçoğlu, başkanlık paketi ile ilgili yaptığı çıkışta, "HDP'li vekillerin serbest bırakılması karşılığında, HDP'li vekillerden yedek oy talep edecekler" iddiasını kamuoyuna taşımıştı. Meclis'teki bütçe görüşmeleri sırasında AKP'lilerin bazı HDP'li milletvekillerine uyguladığı yakın markaj gözlerden kaçmadı. Saray'a da bazı MHP'li elçilerin sürdürdüğü rutin ziyaretlerin (!) yanı sıra hala "sevilen" bazı HDP'lilerin de gidip gelmesi Ankara'nın siyasi kulislerini kaynatıyor. İddia o ki; HDP'de de kısa zaman içinde bir yönetim darbesi gerçekleşebilir. Vee!.. HDP'de "ılımlı" isimler iş başına gelebilir.

Hakkında, ifade vermesi için mahkemeye gelme kararı olan ve hala milletvekili yeminini etmemiş olan Leyla Zana ortalarda yokken (!) mahkum bırakıldığımız tv kanallarına yazıdan başımı kaldırıp tekrar bakıyorum.

Siyasi büyüklerimiz (!) Türkiye'nin içindeki darboğazı anlatıyor. Terör belasını nasıl ezeceklerini kararlılıkla (!) dile getiriyorlar. Bu memlekette 30 yılı aşkın gazetecilik yapıyorum. Hep aynısını dinledim durdum. Türkiye darboğazdan ne hikmetse bir türlü çıkamıyor!.. Söylenenlerle yaşadıklarımız hiç birbirini tutmadı.

"Cebinizdekileri verin" dediler, verdik. "Can verin" dediler, gözümüzü kırpmadık!.. Şimdi," başkanlığı verin" diyorlar.

Haykırıyorum... HAYIR!..

Çünkü, ben 9 Kasım 1938'deki Türkiyemi istiyorum!..

Ziyaret -> Toplam : 125,19 M - Bugn : 78551

ulkucudunya@ulkucudunya.com