BAŞKANLIK KAVGASINI ALTI AY ERTELEYELİM
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
İçte ve dışta Türkiye tarihinin en zor günlerini yaşıyor..
Bombalı saldırılarda 450 kişi (sivil, asker, polis) öldü..
Güneydoğu’daki hendek-barikat savaşlarında 700’dan fazla şehit verdik..
Hepsi bir buçuk yıl içinde oldu..
Her gün cenaze kalkıyor..
Her gün öğle bültenleri camilerden canlı yayınlarla başlıyor..
Başta Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, siyasi parti liderleri bir cenazeden öteki cenazeye koşturuyor..
Şehitler köprüsü..
Şehitler tepesi..
Şehitler durağı..
Şehitler.. Şehitler.. Şehitler..
Memleketin fotoğrafı bu..
***
Siyasetçilerin dilinde aynı söz; birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz..
Doğru..
Liderler yarın Çankaya Köşkü’ünde buluşuyor..
Ne için?
Teröre karşı tek vücut olduklarını göstermek için.. Ülkeye moral vermek için..
***
İçte durum bu da dış da farklı mı? Gözümüz kulağımız bir yandan da Fırat Kalkanı operasyonunda.. Oradan da şehitler geliyor..
***
Avrupa’yla papaz halindeyiz.. Avrupa Parlamentosu Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması için tavsiye kararı aldı..
Liderler dinler, dinlemez..
O ayrı ama hava bu..
Bu hava yatırımcıyı etkiler; etkiledi..
Bütün bunlarla bağlantılı, ekonomi de iyi değil.. Üçüncü çeyrekte küçülmüşüz.. Bütün kampanyalara karşı dolar 3.50 aşağıya inmiyor..
***
Biz ne yapıyoruz?
Bu ortamda rejim değiştirmeyi tartışmaya açıyoruz.. Yeni bir kavga, yeni bir kutuplaşma sayfası açıyoruz..
Başkanlık isteyenler..
Başkanlık istemeyenler ..
Hem de birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde..
Gelin şu; PKK terörünü, IŞİD terörünü, FETÖ terörünü bitirene kadar demiyorum..
Minimize edene kadar rejim tartışmasını erteleyelim..
Anayasa paketini askıya alalım..
Ülke bir de bu nedenle gerilmesin..
***
Sonra..
AKP ile MHP ortaklığının önerdiği ‘güçlendirilmiş başkanlık modeli’nin 2019’da yürürlüğe girmesi öngörülüyor..
Yani anayasa değişikliği ocak ayında kabul edilse de..
Mayıs ayında referandumda kabul edilse de..
3 Kasım 2019 seçimleriyle yürürlüğe girecek..
Eeee.
Vakit var daha..
Bütün mesele Cumhurbaşkanı’nın partisinin genel başkanı olmasıysa, fiili durum böyle zaten..
Fiili durum altı ay daha sürse ne olur..
Demem şu..
Terörle topyekûn mücadele ederken araya başkanlık kavgası girmesin..
İyi ki TÜİK var..
7 yıl sonra ilk kez daralmışız.. Bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1.8 küçülmüşüz..
Maliye Bakanı bu durumu 15 Temmuz darbe girişimine bağlamış..
İnsaf!..
Niye mi?
15 Temmuz’dan sonra Başbakan dahil ekonomi konusunda sözü olan tüm bakanlar aynı dili kullanıyordu..
Diyorlardı ki; ekonomimiz öyle güçlü ki darbe girişiminden etkilenmedi..
Şimdi faturayı 15 Temmuz’a çıkarıyorlar..
Aklımıza hakaret..
Ya o gün doğruyu söylemiyorlardı ya bugün doğruyu söylemiyorlar..
***
Bu arada küçüldüğümüzün belli olduğu gün TÜİK büyüdüğümüzü açıkladı!..
TÜİK milli gelir hesabını değiştirerek hepimizi iki bin dolar zenginleştirdi..
Evet, evet iki bin dolar..
TÜİK kişi başına düşen geliri 9 bin 130 dolardan.. 11 bin 14 dolara çıkarmış..
Ne diyelim?
Aslan TÜİK..
Alkışlar TÜİK..