Barzani'nin hediye paketinde Sabri Ok mu var?..
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
Vızır vızır devam eden ABD temas trafiğinin yanı sıra çapulcu başı Barzani de Türkiye gündeminde tekrar ön plana çıktı. Başbakan Binali Yıldırım, Almanya seyahati sırasında Münih'te Barzani ile 40 dakikalık sürpriz bir görüşme yaptı. Resmi kanallar, görüşme içeriğini, "terörle mücadele konusundaki kararlılık, terör gruplarının bölgede yol açtığı tahribat ve rahatsızlık" olarak açıklamıştı. Yıldırım'ın Ankara'ya ayak basmasıyla birlikte Barzani'nin resmi bir ziyaret için bu hafta sonu veya önümüzdeki hafta başı geleceği duyuruldu. Ankara'nın devlet kulislerinde, ABD ile yürütülen Rakka ve Münbiç pazarlıkları çerçevesinde Rakka operasyonuna peşmerge güçlerinin de dahil olabileceği konuşuluyor. PKK/PYD'nin Rakka operasyonuna katılmasına itiraz eden iktidarın, alternatif olarak ABD'ye peşmerge güçlerini önerdiği ileri sürülüyor. Bu arada, eğer ABD öneriyi kabul ederse peşmerge güçlerinin Türk topraklarından Akçakale'den çıkıp (en kısa yol) Rakka'ya varması için sözde Kürt kantonundan geçmesi lazım. Kimse sormuyor, gündeme getirmiyor!.. Bu geçiş sırasında kim kime karışacak diye.. Herhalde, ABD'nin de hoşuna gider ve 16 Nisan için desteğine devam eder gerekçesiyle Ayn-el Arab'a (Kobani) PKK/YPG'ye yardım için peşmergenin Türk topraklarından geçirilmesinin başka bir versiyonuna tanıklık edeceğiz. "Taktik destek"ten kasıt bu mu acaba?..
İşte tam bu noktada; 16 Şubat'ta kaleme aldığımız "Barzani'nin paketi" başlıklı yazımıza dönmek istiyorum. O yazıda, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik'in "Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda bir Kürt kantonunu tolere edebileceği" beyanına ve "PYD'de bir Barzani olamaz mı? Barzani'nin Türkiye ile ilişkileri muhteşem" sözlerini hatırlatmıştım. Ve eklemiştim; "Ankara'da bugünlerde çokça konuşuluyor; 'Kuzey Irak modeli ve benzeri bir yapılanma neden Suriye'nin kuzeyinde olmasın' diye." Hala konuşulma devam ediliyor. Ve ABD'li Senatör John McCain'in Ankara'daki temasları ardından da daha hararetli seslendiriliyor. ABD'nin PKK/PYD ağırlıklı SDG ile yapmayı planladığı Rakka operasyonunda Türkiye'deki hava üslerimizin de kullanıma açılacağı konusunda ön mutabakata varıldığı iddia ediliyor.
O yazıda, Ankara'nın derin kulislerindeki ciddi bir iddiayı da," Barzani, Erbil'den çok önemli bir PKK'lı ismi paketlemiş Ankara'ya gönderiyormuş. " diye okurlarımıza aktarmıştım. Şimdi sıra oraya geldi. Ankara'daki güvenlik ve istihbarat koridorlarında, Barzani'nin paketleyip Türkiye'ye gönderdiği/teslim ettiği teröristin, Kandil elebaşlarından Sabri Ok olduğu konuşuluyor. Eli kanlı katili "çözüm süreci"nde temas trafiğinin önemli isimlerinden biri olarak hatırlarsınız. Bebek katli Öcalan'dan sonra en çok temas kurulan isimlerden biriydi. Teröristle yapılan röportajlar o zamanın destekçi gazete ve televizyonlarında yayınlanırdı. Terörist Sabri Ok, yakın zamanda Almanya'da yayın yapan Der Spiegel dergisine verdiği röportajda, "Kürtler, Türkiye'nin istediği gibi, Fırat'ın batısındaki toprakları terk edecekler mi?" sorusuna şu yanıtı vermişti:
"Fırat'ın doğusu ya da batısı Türk devletini neden ilgilendirsin. Fırat'ın doğusu da batısı da Kuzey Suriye'dir. Tarihsel anlamda, coğrafik olarak Kürdistan diye tanımlamaktadır."
Bu katilin adı aynı zamanda, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında hazırladığı 500 sayfalık iddianamede" yer aldı. İddianamede Demirtaş, Sabri Ok'un talimatlarıyla hareket etmekle suçlanıyor.
Barzani'den gelen bu hediye paketini, iktidarın referandum öncesinde "uygun bir zamanda" kamuoyuna açıklayacağı ileri sürülüyor. ABD'li Senatör John McCain'in Ankara'dan ayrılışının ardından kulislerde konuşulan diğer bir iddia ise, "Türkiye'nin Rakka desteğine karşılık, AKP iktidarına mal edilecek bir Münbiç kahramanlığı senaryosu..." Referandum öncesi!..
Kimse bu satırları oraya buraya çekiştirmeye kalkmasın!.. Hainlerin kafalarının koparılmasına en ufak bir itirazımın olmayacağını en azından bu köşenin devamlı okurları iyi bilir. ABD ile yapılan gizli pazarlıkları ve iktidarın gurur duyduğu çapulcu Barzani ile girilen yeni ittifakları, yandaş bülbüller "yeni bir paradigma değişikliği" olarak cilalayacaklarından hiç şüphem yok!.. Sadece ve sadece durum tespiti yapıyorum. Referandum öncesi yapılacak psikolojik operasyonlar sonrasında Suriye'nin Kuzeyinde kurulacak "Kürdistan'a" ve diğer federal yapılanma projelerine dikkat çekmek istiyorum. Bu işlerde, Türkiye'nin demokratik yapısını güçlendirmek ve güvenliğini sağlamakla ilgili yapılan propagandaların boş olduğunu söylüyorum. Eğer, söz konusu Türkiye'nin güvenliği ise Afrin'e, Aynel Arab'a ve oradaki PKK/PYD varlığına karşı niye kimsenin kılını bile kıpırdatmadığına ısrarla işaret ediyorum. Şu anda 912 kilometrelik Suriye sınırımızın yaklaşık 700 kilometresinde PKK/PYD ile komşuluk yapmamızın izahını bekliyorum. 200 kilometre uzaklıktaki Rakka'ya IŞİD'e operasyon diye tepinilirken neden sözde Kürk kantonlarına dokunulmuyor diyorum.
Altını çiziyorum:
16 Nisan'a yönelik hediye paketlerinin arkasında tek şey var; Büyük İsrail Projesi...