AP Müzakereleri Durdurmaktan Yana
Güven Özalp 01 Ocak 1970
Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen oturumda Türkiye'de referandum sonrası durum ve ilişkilerin geleceği ele alındı.
AKPM’nin Türkiye’yi siyasi denetime almasından bir gün sonra Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen Türkiye oturumunun öne çıkan mesajı, “Müzakereleri durduralım” oldu.
BRÜKSEL —
Avrupa’dan Türkiye’ye birbiri ardına kötü haberler gelmeye devam ediyor. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin, Türkiye’yi insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarındaki ciddi sorunlar nedeniyle 2004’te çıktığı denetim sürecine tekrar almasının ardından Avrupa Parlamentosu’ndan, “üyelik müzakerelerinin durdurulmasına” yönelik mesajlar geldi.
Türkiye’nin ilişkilerde en fazla sorun yaşadığı Avrupa Birliği kurumu olan Avrupa Parlamentosu’nda, üyeliğe başından bu yana karşı olan grupların olduğu bir sır değil. Gelinen aşamada durumu kötüleştiren ve Ankara açısından çok daha olumsuz bir tablo oluşmasına neden olan unsur ise eskiden üyeliğe destek veren siyasi grupların da yeni arayış içine girilmesinden yana olduklarını net şekilde hissettirmeye başlamış olması.
“Üyeliğin artık gerçekçi olmadığı” söylemi oturumda verilen mesajları özetler nitelikte. Üyelik dışında ne tür bir alternatifin devreye sokulabileceği tartışıldığında ise ekonomik boyutu ağır basan bir ilişkinin öne çıktığı görülüyor. 2005’ten bu yana süren müzakereleri bir kenara bırakma fikrine ilişkin en önemli sorunu ise Türkiye’de hala Avrupa Birliği üyeliğine destek veren kesimlerin “yarı yolda bırakılması” kaygısı oluşturuyor.
Başından bu yana Türkiye’nin üyeliğine karşı olan Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubunun lideri Alman parlamenter Manfred Weber, tam üyeliğin gerçekçi olmadığı fikrini savunurken, Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri, “Türkiye’nin mevcut anayasayla Avrupa Birliği üyesi olamayacağından üyelikten bahsetmenin anlamlı olmadığı” görüşünde.
Avrupa Parlamentosu, yeni bir ilişki türüne odaklanılması gereği üzerinde dururken ticaretin yanı sıra Avrupa Birliği açısından kritik öneme sahip olan güvenlik ve göç gibi konuların da öne çıkarılmasından yana.
Gerek Avrupa Parlamentosu’ndan gerekse Avrupa Birliği ülkelerinden gelen Türkiye konusundaki taleplerin üye devletler düzeyinde, toplu olarak ele alınacağı ilk toplantı cuma günü Malta’da yapılacak. Avrupa Birliği dışişleri bakanlarını gayriresmi formatta bir araya getirecek olan toplantıda ilişkilerin mevcut hali ve bundan sonrası odakta olacak.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılmasının öngörüldüğü toplantıda üye ülkelerin Avrupa Birliği Komisyonu’ndan, Türkiye’nin üyelik sürecinin olmazsa olmazı konumundaki Kopenhag kriterlerini karşılama düzeyi konusunda resmi bir değerlendirme talep etmesine yönelik bir beklenti de söz konusu.
Avrupa Birliği üyelerinin bu yönde bir talepte bulunması halinde, mevcut konjonktür dikkate alındığında Komisyon’dan olumlu bir değerlendirme çıkma ihtimali hiç de yüksek değil.