Guardian: AB liderleri 'Erdoğan'ın gündemi üyelik sürecini bitirir' diyor
01 Ocak 1970
İngiliz Guardian gazetesi referandumda 'Evet' sonucunun ilan edilmesi sonrası Avrupa Birliği'nde (AB) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminin 'üyelik sürecini bitireceği' yönünde yorumlar yapıldığını yazdı.
Gazetenin Brüksel muhabiri Danil Boffey'in haberinde, Brüksel, Paris ve Berlin'den Erdoğan'ın "güçleri elinde toplamasının" anayasa değişikliğinin uygulanmasına ilişkin kaygıları yükselttiği belirtildi.
Avusturya Başbakanı Christian Kern'in en doğrudan mesajı verdiği belirtilen yazıda, Kern'in referendum sonrası "AB üyelik sürecinin pratikte toprağın altına gömüldüğü" yönündeki açıklaması yinelendi.
Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz de, "Türkiye referandumu sonrası eski günlük rutinimize dönemeyiz. AB Türkiye ilişkilerini artık dürüst bir çizgiye oturtmalıyız" demişti.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) dışarıdan getirildiği kanıtlanmadıkça mühürsüz oyların da geçerli sayılacağını açıklamasının kanunla çeliştiği yönündeki raporu hatırlatılan haberde şu ifadelere yer verildi:
§ AGİT: YSK'nın mühürsüz oy kararı kanunla çelişiyor
"Öte yandan, AB başkentlerinden referendum sonucuna getirilen dikkatli yanıtlar, Türkiye ile imzalanan mülteci anlaşmasının başarılı bir şekilde sürdürülmesi için birliğin önemine de dikkat çekiyor."
Guardian'dan Kareem Shaheen'in görüş notunda da, Erdoğan'ın idam cezasının geri getirilmesi yönünde referendum sonrası ve öncesinde yaptığı açıklamalar vurgulandı.
Shaheen'in yazısında, "İdam cezası Türkiye'nin AB üyeliği hedefini bitirir ve Ankara'nın NATO mütteffiklerinden yabancılaşmasına neden olur" denildi.
Almanya'da bazı partilerin Türkiye'deki kutuplaşma ortamının derinleşeceği kaygılarını paylaştığına yer verilen yazıda, referendum sonucunun tanınması ve ilişkilerin iki dost komşu ülke gibi yeni bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiği yönündeki çağrılara da dikkat çekildi.
Yazıda yer verilen, Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in konuyla ilgili açıklaması ise şu şekilde:
"AB'ye üyelikle ilgili herhangi bir karar gündemde olmayacak. Ne olursa olsun, Türkiye'nin AB'ye girmesi şu anda iyi sonuç vermez."
Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Hahn: Türkiye'ye üyelik dışında bir teklif sunmalıyız
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn, Türkiye ile ilişkilerin temelden gözden geçirilmesi için üye ülkeleri harekete geçmeye çağırdı.
AB üyesi ülkelerin yetki vermesi durumunda komisyonun harekete geçeceğini ve Brüksel - Ankara ilişkilerini yeniden düzenleyecek bir sürecin başlatılabileceğini söyledi.
AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarıyla Brüksel'de görüşen Hahn, önerinin üye ülkelerin liderleriyle de müzakere edilmesini istiyor.
İngiltere'de yayınlanan Financial Times gazetesi, Hahn'ın açıklamalarını "Brüksel'den ilk kez Türkiye'nin AB üyelik sürecini noktalayacak ve yerine güncellenmiş bir Gümrük Birliği anlaşmasını koyabilecek somut bir adım geliyor" diyerek yorumladı.
Hahn, "Masayı tamamen temizleyelim ve gelecekte işbirliğinin nasıl olabileceğine bakalım. Varolan unsurların parçaları da bu gözden geçirmeye dahil edilebilir" diye konuştu.
Üyelik dışı seçenekler
Ankara - Brüksel ilişkilerinde istikrarın sağlanması gerektiğine vurgu yapan Hahn, "Mevcut durum sürdürülebilir değil" ifadesini kullandı ve taraflar arasındaki gerilimi düşürüp işbirliğini artıracak yeni bir yapının konuşulabileceğini söyledi.
Genişlemeden sorumlu Komisyon üyesi Hahn, tarafların üyelik dışında ekonomik alanlarda işbirliğini güçlendirebileceğine inandığını ifade etti.
Türkiye'deki 16 Nisan referandumunun ardından Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş yönünde atılacak adımların AB'yi endişelendirdiğini söyleyen Hahn, Avrupa Konseyi'nin endişelerini paylaştığını belirtti ve referandum sonucu için 'tehlikeli bir geriye gidiş' olarak yorumladı.
Resmi olmayan sonuçlara göre referandumda seçmenlerin yüzde 51,4'lük bölümü cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi öngören 18 maddelik anayasa değişikliği için 'Evet' demişti.
Ancak muhalefetteki CHP ve HDP, Yüksek Seçim Kurulu'nun henüz sandıklar kapanmadan mühürsüz zarfların da geçerli sayılması yönünde aldığı kararın yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle konuyu yargıya taşımıştı.