Avrupa’dan Türkiye’ye Tekrar Denetim Kararı
Yıldız Yazıcıoğlu 01 Ocak 1970
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Salı günü yapılan oylama sonrasına 45 ret ve 113 kabul oyuyla Türkiye’nin ‘siyasi denetim sürecine’ yeniden alınmasına karar verildi. Türkiye, 2004 yılında denetim sürecinden çıkarılmıştı.
Türkiye'ye yönelik 35 maddeden oluşan tavsiyelerin de bulunduğu kararda, AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devamı için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği de bildiriliyor.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nden bir heyetin Aralık 2016’da hazırladığı kapsamlı raporda, Türkiye’nin 2004’te çıktığı denetim mekanizmasına tekrar alınması yönünde görüş bildirilmişti. AKPM’den çıkan son kararın, Türk demokrasisi 12 yıl önceki seviyesine gerilemiş olarak algılanabileceği gibi, Avrupa Birliği sürecinin devamı tehlikeye girmesi anlamına gelebilir.
47 ülkeden 324 temsilcinin bulunduğu Avrupa Birliği Parlamenterler Meclisi tarafından geçen yıl kabul edilen bir başka raporda Türkiye’nin, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan siyasi ve hukuki yükümlülüklerini yerine getiremeyen bir ülke haline geldiği mesajı da verilmişti.
Türkiye, 1996-2004 arasında denetim sürecinde tutulmuştu. Denetim sürecine giren bir ülkenin AB’yle üyelik sürecini ‘her şey normalmiş gibi’ yürütme şansı bulunmuyor.
Türkiye’den AKPM’ye: 'Art niyetli yeni bir oyun'
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin ‘denetim sürecine yeniden alınması’ kararını siyasi bulduğunu bildirerek şiddetle kınadı ve art niyetli bir yeni oyun olarak değerlendirdi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM – PACE) Genel Kurulu’nun, 2004 yılından bugüne “denetim sonrası diyalog süreci” kapsamındaki Türkiye’ye yeniden “denetim süreci” kapsamına alması Ankara’da tepki yarattı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “AKPM’de, izlenmesi gereken yerleşik usullerin dışında siyasi saiklerle alınan bu haksız kararı şiddetle kınıyoruz” ifadesi kullanıldı. AKPM’nin olağanüstü hal (OHAL) uygulamalarına yönelik eleştirilerine karşılık açıklamada, Türkiye’nin ‘PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi en kanlı terör örgütleriyle aynı anda mücadele ettiği” vurgulanarak, anayasa düzeni ve ulus varlığını hedef alan tehlikelere karşı “uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalarak, gerekli ve orantılı tedbirler” aldığı savunuldu.
Türkiye’nin devlet yükümlülüğünü yerine getirdiği belirtilen açıklamada, AKPM kararına ilişkin şu görüşler dile getirildi:
“Türkiye’nin bir yandan 3,2 milyondan fazla mülteciye kucak açarken ve hain terör örgütleriyle mücadele ederken, aynı zamanda tüm Avrupa’nın ve yakın çevresinin güvenlik ve istikrarına katkı sağladığı unutulmamalıdır. AKPM’deki parlamenterlerin Türkiye’nin Avrupa’nın istikrar ve güvenliğine yaptığı bu katkıları görmezden gelen bu kararı, esasen Avrupa’nın üzerinde yükseldiği ortak ve demokratik değerleri hiçe sayan, stratejik vizyondan yoksun basiretsiz bir tutumu yansıtmaktadır. Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olarak çağdaş Avrupa ideallerinin ve değerlerinin savunucusu ülkemizin AKPM'deki maksatlı çevrelerin ayak oyunuyla denetime alınması, demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden AKPM'ye yakışmamıştır.”
AKPM üyelerine “terör örgütü sempatizanlığı” suçlaması
‘Avrupa’da yayılan yabancı düşmanlığı ve İslamofobi’ye karşı adeta tek başına mücadele etmesi ve mazlumun yanında yer alması’ nedeniyle Türkiye’ye karşıt gruplar olduğu iddia edilen açıklamada, 16 Nisan Pazar günkü anayasa değişikliği halk oylamasını gözlemleyen AKPM Heyeti’ne de suçlamada bulunuldu. Açıklamada, “Söz konusu çevrelerin etkisi, esasen, ülkemizdeki halkoylamasını gözlemlemeye gönderilen AKPM üyelerinin bazılarının terör örgütü sempatizanlarından seçilmesinde de görülmüştü. Denetime alma kararı bu art niyetli grupların yeni bir oyunudur. İslamofobi’yi, yabancı düşmanlığını körükleyen popülist yaklaşımların etkisinde, dar ve sığ iç siyasi saiklerle hareket eden bir grup Avrupalının ülkemize yönelik bu dışlayıcı, ötekileştirici kararı esasen siyasi bir operasyondur. Bu karar, başta FETÖ olmak üzere, sadece ülkemiz değil bütün Avrupa sistemine ve değerlerine tehlike oluşturan terör örgütlerine hizmet edecektir” denildi.
Avrupalı parlamenterlere aklı selim ve ilkeli tutum çağrısı yapılan açıklamada, “Denetim kararı Türkiye’nin, terörist darbe girişimi sonrasında Avrupa Konseyi ile kesintisiz yürüttüğü yapıcı ve samimi diyalog ve işbirliğini de göz ardı etmiştir. Bu durum Türkiye’yi AKPM ile ilişkilerini gözden geçirmeye mecbur bırakacaktır” vurgusu da dikkat çekti.