Türkiye ve İran’dan ‘PKK’ya Karşı Ortak Operasyon’ Gündemde mi?
Hilmi Hacaloğlu 01 Ocak 1970
İSTANBUL —
“FETÖ ihanet çetesinin ordu içindeki mensuplarının darbe girişiminin hemen ardından da Suriye'de kurulmak istenen terör devletinin önünü kesecek hamlemizi yaparak Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Terör örgütü PYD/YPG'ye sözde devlet kurdurmayız, kurdurmayacağız. Bazıları Kürt devleti diyorlar, benim Kürt kardeşlerim inanıyorum ki, Suriye'nin kuzeyinde böyle bir oluşuma asla fırsat vermeyecektir. Suriye'de başka bir devlete asla izin vermeyeceğiz.”
Bugün Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 39. Muhtarla Buluşma Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözleriyle Türkiye’nin yalnızca Suriye’de değil tüm bölgede en koyu kırmızı çizgisinin Suriye’de bir Kürt devleti kurulması olduğunu açık seçik ortaya koydu.
Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı’yla Cerablus, Rai ve El Bab’da iki bin kilometrekare büyüklüğünde Suriye toprağını kontrol ettiğini hatırlatan Erdoğan, hedefinin Akdeniz’e ulaşmak olduğunu söylediği PYD/YPG’ye Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya Cudi, Tendürek, Kandil ve Gabar’da ne yapıyorsa aynısını yapacağını belirtti.
Erdoğan’ın bu sözlerinin zamanlaması da dikkat çekici.
Zira ABD Savunma Bakanı James Mattis, ağırlıklı olarak Irak ve Suriye konularını Kürt ‘parantezinde’ konuşmak üzere çarşamba günü Türkiye’ye geliyor.
Erdoğan: PKK’ya karşı İran’la birlikte müşterek hareket gündemde
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Ürdün’e yaptığı günübirlik ziyaret öncesinde düzenlediği basın toplantısında İran Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye’ye yaptığı ziyaretle ilgili soruya verdiği yanıtta konuyu yine PYD/YPG’yle aynı çerçevede gördüğü PKK’ya bağlamıştı.
“Bu ziyarette, sınırdaş ve özellikle de aynı inancın mensupları olarak, tehdit unsuru haline gelmiş olan bu terör örgütlerine karşı, İran'la böyle bir müşterek hareketin yapılması her an gündemde. Bu dayanışma, iki Genelkurmay başkanı arasında görüşülmüş. Nasıl bir çalışma yürütebilir, bunun diplomatik boyutu ne olabilir, bunların hepsini aramızda görüştük. PKK terör örgütünün İran'daki ayağı biliyorsunuz PJAK. Bunların sürekli İran'a da bizlere de verdikleri zararlar var. Bu tehditler, her iki ülkenin dayanışması halinde çok daha farklı bir şekilde, çok daha kısa zamanda, bir neticeye ulaşır düşüncesinden hareketle bu çalışmaları yapıyoruz, yapacağız.”
İran Genelkurmay Başkanı: Türkiye’yle Suriye’nin kuzeyinde Suriye yönetiminin egemenliği sağlamasında uzlaştık
Erdoğan’ın bu sözlerine İran’dan iki farklı yanıt geldi.
İran menşeili Tesnim Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, geçtiğimiz hafta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın davetlisi olarak üç gün Türkiye’de temaslarda bulunan İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Türkiye’yle İran’ın kuzey Suriye’nin geleceği konusunda anlaştıklarını söyledi.
Bakıri, “İran ve Türkiye’nin Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanmasında işbirliği yapması ve özellikle iki ülkenin silahlı kuvvetleri tarafından Astana müzakerelerinin desteklenmesi konusunda anlaştık. Ayrıca İdlib bölgesi konusunda ve Suriye’nin meşru devletinin bu ülkenin çeşitli yerlerinde özellikle Amerikalıların kanunsuz olarak bulunduğu kuzey Suriye’de Suriye hükümetinin egemenliğinin sağlanması konusunda anlaşmaya vardık ve inşallah bu anlaşmamız gerçekleşecektir” dedi.
İran Genelkurmay Başkanı’nın sözleri, Suriye İç Savaşı’nın başladığı 2011 yılından beri Esat rejiminin en büyük muhalifi olan Türkiye’nin pozisyonun değiştiğine işaret ediyor.
İran Devrim Muhafızları: Sınırlarımız dışında operasyon planlamadık
Ancak salı günü İran'dan bir başka açıklama daha geldi.
Bu kez açıklamanın kaynağı İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu'ydu.
İran televizyonlarından Press TV'nin yayınladığı habere göre, Haber Ajansı Devrim Muhafızları'nın Hamza Seyyid Eş-Şüheda Üssü'nden yapılan açıklamada, " İran İslam Cumhuriyeti sınırları dışında bir operasyon planlamadık. Fakat geçmişte olduğu gibi teröre sebebiyet vermek ya da güvenlik zaafiyeti yaratmak için İran topraklarına sızmak isteyen kişi, grup ve örgütlere karşı güçlü bir şekilde karşı koyacağız" dendi.
Kuzey Irak'taki kamplarda bulunan kamplarda bulunan terörist grupların İran İslam Cumhuriyeti düşmanlarından son yıllarda aldıkları lojistik destekle ülkede güvensizlik yaratmak istediklerine dikkat çeken Devrim Muhafızları, ancak bu hareketlerin kalıcı bir hasar yaratamadığını ve başarısızlığa uğratıldığını vurguladı.
Dr. Uygur: Suriye’de muhalifler silinirken nur topu gibi YPG devleti doğuyor, Türkiye rahatsız
İran'dan gelen iki açıklamaya bakılırsa PKK'ya karşı ortak operasyon net değil. Ancak Suriye'nin kuzeyi hakkında iki ülke aynı fikirde buluşmuş görünüyorlar.
İran Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı Hakkı Uygur’a göre, Ankara bu tutum değişikliğine mecbur kaldı.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Dr. Hakkı Uygur, “Suriye krizinin en başından beri Obama yönetiminin isteksizliği vardı. Trump’a umut bağlandı ama istenen destek gelmedi. Yeni ABD Başkanı, Rakka operasyonunda bile Türkiye’yle işbirliğine sıcak bakmadı. Nisan ayında Suriye’ye yapılan bombalama Türkiye ümitlendirdi ama arkası gelmedi. Washington yönetiminin Suriye’deki önceliği YPG. Türkiye, yıllarca muhalifleri destekledi ama muhalifler silinirken nur topu gibi bir YPG devleti doğuyor. Türkiye çok rahatsız. İran’la yakınlaşmasını buradan okumak gerek. Çünkü Irak ve Suriye’ye baktığınızda burada total bir devlet oluşumu göze çarpıyor” dedi.
“Türkiye, kuzey Suriye’de kendi göbeğini kendi kesmek zorunda kalacak”
İran Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı, daha önce hiç askeri işbirliği yapmamış olan iki ülkenin ilk zamanlarda operasyonlarını küçük ölçekli gerçekleştirecekleri kanısında.
“Bu operasyon Kuzey Irak’ta mı olur yoksa kuzey Suriye’de mi? Türkiye doğal olarak önceliğin Suriye’ye verilmesini ister. Üstelik bunun aciliyet kesp ettiği açık. Çünkü Suriye’de devrim bitirildi. Geriye bir tek YPG ve Heyet-ü Tahrir’üş Şam diye bilinen Nusra kaldı. Türkiye, İdlib’i tek başına Suriye rejiminin ya da ABD destekli YPG’nin almasını istemeyecektir. Türkiye, kuzey Suriye’de kendi göbeğini kendi kesmek zorunda kalacak.”
“Bedel ödemeye hazırız dediğinizde ABD ve Rusya endişelerinizi anlayacaktır”
Dr. Hakkı Uygur, bir Kürt devletini engellemek için Suriye’ye girmesini muhtemel gördüğü Türkiye’nin bunu bölgedeki tüm aktörlerle müzakereler yaptıktan sonra deneyeceğinin de altını çiziyor.
“Bu bölgede her aktörün ne dediği önemli, en küçük aktörler bile dikkate alınmalı. Türkiye müzakerelerde niyetini ortaya koymalı, ciddiyetini göstermeli. Bu milli güvenlik meselesi, bunun için ‘bedel ödemeye hazırız’ dediğinde Rusya da ABD de endişelerini anlayacaktır. Orası savaş alanı. Ama maalesef Afrin veya İdlib operasyonlarında çok büyük kayıplar olacaktır.”
Bir yanda Türkiye’nin büyüyen YPG rahatsızlığı diğer yandan gelişen Türkiye-İran ilişkileri ABD Savunma Bakanı James Mattis’in Ankara ziyaretinin önemini daha da arttırıyor.