« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Oca

2018

FİRÛZÂBÂDÎ

HULUSİ KILIÇ 01 Ocak 1970

Ebü’t-Tâhir Mecdüddîn Muhammed b. Ya‘kub b. Muhammed el-Fîrûzâbâdî (ö.817/1415)

el-Kamûsü’l-muhit adlı sözlüğüyle tanınan Arap dili, tefsir ve hadis âlimi.

Rebîülâhir veya Cemâziyelâhir 729’da (Şubat veya Nisan 1329) İran’da Şîraz’a bağlı Kâzerûn kasabasında doğdu. Şîrâzî nisbesiyle de anılır. Babasının dil ve edebiyat âlimi olduğu bilinmekte, ailesi hakkında başka bilgi bulunmamaktadır. İlk tahsilini Kâzerûn’da babasının yanında yapan Fîrûzâbâdî yedi yaşında iken Kur’an’ı ezberledi; sekiz yaşında Şîraz’a gitti. Burada babasından ve Kıvâmüddin Abdullah b. Mahmûd gibi âlimlerden dil ve edebiyat dersi aldı.

Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf el-Ensârî ez-Zerendî’den Sahîh-i Buhârî ve Sünen-i Tirmizî’yi okudu. 745’te (1344-45) Vâsıt’a giderek Şehâbeddin Ahmed b. Ali ed-Dîvânî’den kıraat dersi aldı. Aynı yıl Bağdat’ta Sirâceddin Ömer b. Ali el-Kazvînî’den Radıyyüddin es-Sâganî’nin Meşâriku’l-envâr’ı ile Sahîh-i Buhârî’yi tekrar okudu. Bağdat Nizâmiye Medresesi müderrisi ve Bağdat Kadısı Abdullah b. Bektâş’ın yanında yıllarca yardımcı olarak çalıştı. 755 (1354) yılında Şam’a geçti. Orada da başta Takıyyüddin es-Sübkî olmak üzere 100 civarında hocadan ders aldı ve Sahîh-i Buhârî’yi bir defa daha okudu. Bundan sonra Ba’lebek, Hama, Halep ve Kudüs’e gitti. Kudüs’te bir taraftan Alâî gibi âlimlerin derslerine devam ederken bir taraftan da çeşitli medreselerde ders verdi ve zaman zaman Gazze, Remle ve Kahire’ye gidip geldi. Kahire’de Bahâeddin İbn Akil, Cemâleddin el-İsnevî ve İbn Hişâm en-Nahvî gibi âlimlerle tanıştı. İzzeddin İbn Cemâa ve İbn Nübâte el-Mısrî’den ilâhiyat ve edebiyat dersleri aldı. 770’te (1368) Mekke’ye giden Ffrûzâbâdî burada da Mâlikî fakihi Ziyâeddin el-Cündî ve Yâfiî gibi âlimlerden faydalandı. İbn Hacer el-Askalânî, Cemâleddin el-Merrâküşî adında bir kişinin Ffrûzâbâdî için 150’yi aşkın âlimin ismini ihtiva eden bir meşyeha* hazırladığını haber vermektedir. Fîrûzâbâdî bütün bu hocalardan dil ve edebiyattan başka Kütüb-i Sitte, Beyhaki’nin es-Sünen’i, Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’i, İbn Hibbân’ın Sahîh’i, Ebû Bekir İbn Ebû Şeybe’nin el-Musannef’i ve Sâganî’nin Meşâriku’l-envâr’ı gibi önemli hadis kitaplarını okuyarak rivayet etme izni aldı.

Bağdat hâkimi İbn Üveys’in daveti üzerine 794 (1392) yılında tekrar Bağdat’a giden Fîrûzâbâdî buradan İran ve Hindistan’a geçti. Hürmüz’den deniz yoluyla Mekke’ye giderken Yemen’in Aden ve Taiz şehirlerinde kaldı, el-Melikü’l-Eşref er-Resûlî İsmâil b. Abbas, buralardaki âmillerine Fîrûzâbâdî’ye gerekli ilgi ve saygının gösterilmesi için emir verdi ve onu başşehir Zebîd’e davet etti. Daveti kabul eden Ffrûzâbâdî’yi izzet ve ikramla karşıladı. Onu önce Zebîd, daha sonra da 797 (1395) yılında Yemen kadılığına tayin etti. Fîrûzâbâdî, el-Melikü’l-Eşref ve oğlu Nasır Ahmed zamanında ömrünün sonuna kadar bu görevini kesintisiz sürdürdü. Bir taraftan da ders vermeye devam etti. Başta el-Melikü’l-Eşref olmak üzere birçok öğrenci onun derslerine katıldı. Fîrûzâbâdî’ye her vesile ile izzet ve ikramda bulunan el-Melikü’l-Eşref yine bu maksatla onun kızıyla evlendi (Sehâvî, X, 81). Zebîd’den zaman zaman Mekke ve Medine’ye gidip mücavir olarak kalan Fîrûzâbâdî Mekke’de el-Melikü’l-Eşref adına bir medrese yaptırdı ve talebe okuttu.

Fîrûzâbâdî, seyahatlerinde bir taraftan ilim adamlarıyla fikir alışverişinde bulunurken diğer taraftan devlet adamları katında büyük itibar gördü. Nitekim Bağdat hâkimi İbn Üveys, Azerbaycan Hükümdarı Şah Şücâ‘, Mısır Sultanı Eşref, Şîraz’da Türk Hükümdarı Timur, Delhi Hükümdarı Alâeddin I. İskender Şah ve Bursa’da Osmanlı Sultanı I. Bayezid tarafından büyük ilgiyle karşılanmıştır. Fîrûzâbâdî 20 Şevval 817 (2 Ocak 1415) tarihinde Zebîd’de vefat etti ve Cebertiyye tarikatının kurucusu Şeyh İsmâil b. İbrâhim el-Cebertî’nin türbesine defnedildi.

Hz. Ebû Bekir soyundan geldiğini söyleyen Fîrûzâbâdî çok geniş bir kültüre ve kuvvetli bir hafızaya sahipti. İbn Hacer el-Askalânî’nin belirttiğine göre her gece 200 satır ezberlemeden uyumazdı. Sözlük çalışmalarından başka hadis, tefsir, fıkıh ve tarihle de meşgul olmuş, bu konularda da eser yazmıştır. Fîrûzâbâdî ile Zebîd’de görüşen İbn Hacer hadis konusunda pek titiz davranmadığını, râviler hakkında fazla bilgisi bulunmadığını, hatta sahte sahâbî Hintli Raten b. Nasr’a inanacak kadar saf olduğunu, Buhârî’ye yazdığı şerhini garip hikâyelerle doldurduğunu, birçok yerde Muhyiddin İbnü’l-Arabi’nin görüşlerine yer verdiğini belirterek kendisini tenkit etmiştir. Ayrıca onun Tenvîrü’l-mikbâs’ta İbn Abbas adına topladığı rivayetlerden de hadisteki ilmî gücünü anlamak mümkündür. Tasavvufî konularda Muhyiddin İbnü’l-Arabî’yi takdir eden Fîrûzâbâdî onu savunmak üzere iki risâle ile bir fetva kaleme almıştır.

Kitaba meraklı olan Fîrûzâbâdî büyük paralar harcayarak çok sayıda kitap toplamış, fakat paraya ihtiyaç duyduğu zamanlarda kitap satmaktan da çekinmemiştir. el-Kamûsü’l-muhît’in önsözünde bu eserin 2000 kitabın özeti olduğunu söylemektedir. Devrinde yaygın olan üslûbun etkisiyle eserlerinde hem seçili bir dil hem de garip kelimeler kullanmış, bu sebeple el-Kamûsü’l-muhît’in mukaddimesi birçok âlim tarafından ayrıca şerhedilmiştir.

Eserleri. Velûd bir müellif olan Fîrûzâbâdî’nin kaynaklarda yetmişten fazla eserinden söz edilmekteyse de (el-Bulga, nâşirin mukaddimesi, s. 24-29) bunlardan yarıya yakın bir kısmının günümüze ulaşmadığı sanılmaktadır. Eserlerinin yaklaşık yirmi dördünün dile, dokuzunun tefsire, on birinin hadise, sekizinin biyografiye, sekizinin coğrafyaya, altısının akaid ve fıkha, altısının da tarihe ait olduğu anlaşılmaktadır. Başlıca eserleri şunlardır: A) Sözlük ve Dil: 1. el-Kamûsü’l-muhît*. İlim âleminde çok tanınan sözlüklerden biri olan eser Kalküta (I-IV, 1230-1232), Bombay (1272/1884), Leknev (1885), Bulak (1289) ve İstanbul’da (I-IV, 1304) defalarca basılmış, Farsça ve Türkçe’ye tercüme edilmiştir. 2. Tahbîrü’l-müveşşîn fi’t-ta?bîri (fîrnâ yukalü) bi’s-sîn ve’ş-şîn. Hem “sîn” hem de “şîn” harfleriyle yazılıp okunabilen kelimeler hakkındadır. Muhammed b. Şeneb (Cezayir 1327/1909; Beyrut 1330/1911-1912) ve Muhammed Hayr el-Bikaî (Dımaşk 1982) tarafından yayımlanmıştır. 3. ed-Dürerü’l-mübessese fi’l- gureri’l-müsellese (el-Gurerü’l-müsellese ve’d-dürerü’l-mübessese, el-Müsellesât). Bu eserde üç hareke ile okunup mânası değişen ve değişmeyen kelimeler bir araya toplanmıştır. Kitabı Ali Hüseyin Bevvâb (Riyad 1982) ve Tâhir Ahmed ez-Zâvî (Trablus-Tunus 1982) neşretmişlerdir. Ayrıca Süleyman b. İbrâhim b. Muhammed el-Âyid eser üzerinde bir yüksek lisans çalışması yapmıştır (Ümmülkurâ Üniversitesi Şeriat Fakültesi, Mekke 1398/ 1978). 4. Celîsü’l-enîs fî esmâ?i (tahrîmi)’l-handeris. Şarabın değişik isimleri ve haramlığı hakkında olup A. S. Fulton tarafından yayımlanmıştır (BSOAS, XII 11947-48), s. 579-585). 5. el-Ferâ?id (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Umumi, nr. 3317; Edeb, nr. 653). 6. Risâle fî me?âni ba?zi’l-hurûf (Süleymaniye Ktp., Kasîdecizâde Süleyman Sırrı, nr. 664; Riyad Üniversitesi Ktp., Umumi, nr. 2392). 7. İ?tirâzâtü sâhibi’l-Kamûs ?ale’l-Cevherî (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 313). 8. Tariku’l-esel fî esmâ?i’l-?asel. Balın çeşitli isimlerine dair olan bu eser Süyûtî tarafından el-Müzhir’de nakledilmiştir (II, 407-408).

B) Tefsir. 1. Besâ?iru zevi’t-temyiz fî letâ?ifi’l-kitâbi’l-?azîz. Bu eser, aslında el-Melikü’l-Eşref tarafından geniş kapsamlı ansiklopedik bir kitap olarak hazırlanması düşünülen eserin bir bölümüdür. Müellifin kitabın önsözünde belirttiğine göre söz konusu eser, Kur’ânî ilimlerden fizikteki yakıcı aynalara kadar her biri bir ilme ait “maksad” adı altında altmış bölüm ihtiva edecekti.



Muhtemelen ortak bir çalışma ile telifi tasarlanan, ancak Fîrûzâbâdî tarafından sadece Kur’an ilimleriyle ilgili kısmı yazılan eserin diğer bölümleri el-Melikü’l-Eşref’in vefatı sebebiyle yazılamamıştır. Besî?ir’de, Kur’an hakkında genel bilgilerden sonra her sûre “basîret” başlığı altında ele alınarak sûrenin nazil olduğu yer, harf ve kelime sayısı, kurrânın ihtilâfları, fâsılaları, sûrenin ismi, maksat ve muhtevası, nâsih, mensuh ve müteşâbihi ile sûrenin faziletine dair hadislerle ilgili açıklamalar yapıldıktan sonra Kur’ân-ı Kerîm’de geçen kelimeler alfabetik sıra ile izah edilmektedir. Sonunda da Kur’an’da adı geçen peygamberlerle bunlara karşı gelenler hakkında bilgi verilmektedir. Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’deki nüshaları esas alınarak ilk dört cildi Muhammed Ali en-Neccâr (Kahire 1383-1389/1963-1969), son iki cildi Abdülhalîm et-Tahâvî (Kahire 1390/1970) tarafından neşredilen eserin, Melik Eşref Kütüphanesi için 802 (1399-1400) yılında istinsah edilen Matla?u zevâhiri’n-nücûm ve mecma?u cevâhiri’l-?ulûm adlı bir nüshası da Köprülü Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 212). Ancak nâşirlerin bu nüshadan haberdar olmadıkları görülmektedir. Eserin bu baskısından daha sonra Kahire ve Beyrut’ta çeşitli ofset baskılar yapılmıştır. Sâib b. Abdurrahman el-Ahmerî Besâ?ir üzerinde Nüzhe fî Kitabi Besâ?iri zevi’t-temyîz adlı bir çalışma yapmıştır (Riyad 1985). 2. Tenvîrü’l-mikbâs (mikyas) min Tefsiri İbn ?Abbâs. İbn Abbas’a isnat edilen tefsirle ilgili değişik eserlerdeki rivayetleri bir araya getiren bu çalışmanın Fîrûzâbâdî’ye aidiyeti şüphelidir. Eser Bulak (1290), Kahire (1316) ve İstanbul’da (1320) Beyzâvî ve Hâzin tefsirleriyle birlikte basılmıştır. 3. Tefsîru fâtihati (Teysîru fâ?ihati)’l-ihâb (iyâb) bi-tefsîri Fâtihati’l-kitâb (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Tefsir, nr. 6; Bağdat Evkaf Ktp., nr. 4848). 4. Nugbetü (Bugyetü)’r-reşşâf min hutbeti’l-Keşşaf (Süleymaniye Ktp., Beşir Ağa, nr. 31, Kadızâde Mehmed, nr. 69, Şehid Ali Paşa, nr. 331, Lâleli, nr. 3712; Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Lugat, nr. 300; el-Hizânetü’t-Teymûriyye, Tefsir, nr. 500).

C) Hadis. 1. Sifrü (Süferü)’s-sa?âde. Hz. Peygamberin özel hayatını ve ibadetlerini hadislerle anlatan Farsça bir eserdir. 804 (1401) yılında Ebü’l-Cûd Muhammed b. Mahmûd el-Mahzûmî tarafından Arapça’ya çevrilen eserin çeşitli baskıları yapılmıştır (Kahire, ts.; Şah Veliyyullah’ın el-Fevzü’l-kebîr ma?a Fethi’l-habîr fî usûli’t-tefsîr’i kenarında, Kahire 1307; nşr. Abdullah b. İbrâhim el-Ensârî, Sayda - Beyrut 1402/1982; nşr. Abdülazîz İzzeddin es-Seyrevân, Beyrut 1408/1988). Farsça aslı ise Atıf Efendi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (nr. 443). Abdülhak b. Seyfeddin ed-Dihlevî’nin Tarîku’l-ifâde (Kalküta 1252) adıyla Farsça bir şerh yazdığı Sifrü’s-sa?âde Rıfkı Durgun tarafından İbadetleriyle Peygamberimiz adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiştir (İstanbul 1979). 2. es-Sılâtü ve’l-büşer fi’s-salâti ?alâ hayri’l-beşer. Hz. Peygamber’e salâtü selâm getirmeye dair olup Muhammed Nûreddin Adnan el-Cezâirî - Abdülkadir el-Hıyârî - Muhammed Mutî‘ el-Hâfız (Dımaşk 1385/1966) ve Ebû Esmâ İbrâhim b. İsmâil Âlü Asr (Beyrut 1405/1985) tarafından neşredilmiştir. 3. el-Ehâdîsü’z-za?îfe (TÜYATOK, nr. 1511). 4. Ed?iye me?sûre merviyye ?ani’n-nebî (TSMK, III. Ahmed, nr. 9470). 5. Urcûze fî mustalahi’l-hadîs (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Mecâmî’, nr. 706).

D) Fıkıh-Akaid. 1. el-İs?âd bi’l-is?âd ilâ dereceti’l-ictihâd (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Umumi, nr. 2351; Fıkıh [Şâfiî], nr. 414). 2. İbnü’l-Arabî ile ilgili risâleleri, a) el-İgtibât bi-mu?âleceti İbni’l-Hayyât fî ecvibeti mesâ?ile sü?ile ?anhâ bi-hakkı Muhyiddîn İbni’l-?Arabî (İÜ Ktp., nr. 3518; Nefhu’t-tîb, II, 176-180). b) Fetva fî hakkı İbni’l-?Arabî ve kütübih (Süleymaniye Ktp., Lala İsmâil, nr. 706; Hamidiye, nr. 1458; Fâtih, nr. 5376). c) Risâle fi’r-red ?ale’l-mu?terizîn ?alâ İbni’l-?Arabî (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, Tasavvuf, nr. 50).

E) Biyografi. 1. el-Bulga fî terâcimi e?immeti’n-nahv ve’l-luga. 422 dil âliminin hayatını kısaca anlatan bir eser olup Muhammed el-Mısrî tarafından yayımlanmıştır (Dımaşk 1972; Kuveyt 1407/ 1987). 2. İsâretü’l-hacûn ilâ ziyâreti’l-Hacûn (Mekke 1332). Mekke yakınında Hacûn dağında medfun sahâbîlere dair bir eserdir. 3. Tuhfetü’l-ebîh fîmen nüsibe ilâ gayri ebîh. Babasından başkasına nisbet edilen meşhur şahıslar hakkında bir risâle olup Abdüsselâm Muhammed Hârûn ([Nevâdirü’l-mahtûtât içinde], Kahire 1370/1950, s. 97-110) ve Muhammed Sâlih eş-Şennâvî ([İbn Habîb el-Bağdâdî’ye ait iki risâleyi ihtiva eden bir mecmuanın içinde üçüncü risâle), Beyrut 1410/1990) tarafından neşredilmiştir. 4. el-Mirkatü’l-vefiyye fî tabakati’l-Hanefiyye (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 4647; Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 671). 5. el-Meganimü’l-mutâbe fî me?âlimi Tâbe (Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 1587; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 1529). Medine ve civarının tarihi, coğrafyası ve Medine ziyaretiyle Fîrûzâbâdî ve hocalarının Medine’de görüşüp tanıştığı kimseler hakkında bilgi veren altı bölümden ibaret bir eserdir. Kitabın sadece coğrafî adlarla ilgili beşinci bölümünü Hamed el-Câsir neşretmiştir (Riyad 1389/ 1969).

Fîrûzâbâdî’nin diğer bazı eserleri de şunlardır: el-Lâmi?u’l-mu?lemü’l-?ucâbü’l-câmi? beyne’l-Muhkem ve’l-?Ubâb (müellifin bu eseri önce altmış (veya yüz) cilt olarak yazmayı düşündüğü, daha sonra ise beş cildini kaleme aldığı, fakat kullanılmasının güçlüğünü dikkate alarak el-Kamûsü’l-muhît’i yazdığı rivayet edilmektedir), Esmâ?ü’s-serâh (el-berâh) fî esma?i’n-nikâh, er-Ravzü’l-meslûf fîmâ lehû ismâni ilâ ülûf, el-İşârât ilâ mâ fî kütübi’l-fıkhi mine’l-esmâ? ve’l-emâkîn ve’l-lugat, el-Müttefik vaz?an ve’l-muhtelif suk?an, Envâ?ü’l-gays fî esmâ?i’l-Leys, Maksûdü zevi’l-erbâb fî ?ilmi’l-i?râb, Şerhu Zâdi’l-me?âd fî vezni Bânet Sü?âd, ed-Dürrü’n-nazîmü’l-mürşid ilâ makasıdi’l-Kur?âni’l-?azîm, Hâsılü kûreti’l-halâs fî fezâ?ili sûreti’l-İhlâs, Menhu (Fethu)’l-bârî bi’s-seyhi(‘s-seyli)’l-fesîhi’l-cârî fî şerhi Sahîhi’l-Buhâri (Buhârî şerhi olup ibadetler kısmının dörtte birini yirmi ciltte şerhettiği nakledilmektedir), Şevâriku’l-esrâri’l-?aliyye fî şerhi Meşâriki’l-envâri’n-nebeviyye, Teshîlü tarîki’l-vusûl ile’l-ehâdîsi’z-zâ?ide ?ale’l-Câmi?i’l-usûl, ed-Dürrü’l-galî fi’l-ehâdîsi’l-?avâlî, et-Tecârîh fî fevâ?ide müte?allika bi-ehâdîsi’l-Mesâbîh, en-Nefhatü’l-?anberiyye fî mevlidi hayri’l-beriyye, el-Mirkatü’l-erfa?iyye fî tabakati’ş-Şâfi?iyye, el-Eltâfü’l-hafiyye fî eşrâfi’l-Hanefiyye, Ravzatü’n-nazır fî tercemeti’ş-Şeyh ?Abdilkadir, el-Fazlü’l-vefî fi’l-?adli’l-Eşrefî, Müheyyicü’l-garâm ile’l-beledi’l-haram, Târîhu Merv, Nüzhetü’l-ihvân fî târihi Isfahan.

Ziyaret -> Toplam : 125,24 M - Bugn : 127780

ulkucudunya@ulkucudunya.com