KHK’daki Düzenlemeden 850 Bin Taşeron İşçinin Ne Kadarı Faydalanacak?
Hilmi Hacaloğlu 01 Ocak 1970
İSTANBUL —
Uzun süredir tartışılan kamuda çalışan “taşeron işçilerin” kadroya geçirilmesi 24 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle düzenlendi.
KHK’nın 127. Maddesi’nde yer alan düzenlemeye göre, bakanlıklar ve üniversitelerde çalışan taşeron işçiler kamu işçisi olabilecekken belediyelerde ve kamu iktisadi teşekküllerinde çalışanlar “kamu işçisi” olamayacak.
Bu kapsamda yer almak isteyen taşeron işçiler, “açtıkları davalardan veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak” ve “en son çalıştığı idareyle ve daha önce çalıştığı kamu ve kuruluşlarında alt işveren olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığı herhangi bir hak karşılığını talep etmeyeceğine dair yazılı bir sulh sözleşmesini yapmayı kabul ettiğini beyan etmek” zorunda.
Erdoğan: Taşeronda çok daha huzurlu ve rahat döneme gireceğiz
Afrika ülkelerine yapacağı seyahat öncesi Ankara Esenboğa Havalimanı’nda bir basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan, Maliye Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın düzenleme üzerinde uzun mesailer yaptıklarını söyledi.
Erdoğan, “Bundan sonra aracı olmayacak. Bir komisyon alır gibi bir taşeron grubu kalkıp ta oradan alacak, asgari ücretle çalıştıracak, şimdi böyle bir şey. Bir örnek vereceğim, mesela Cumhurbaşkanlığı, bizde taşeron vardı, fakat şimdi bu taşeron olarak çalışanların hepsi bizim kadromuzun içine giriyor, ücret politikası olarak, bugüne kadar uygulanan ücret politikası tamamen kalkıyor, daha da farklı, 300-400 lira, belki 500 lira, şu anda arkadaşlarımız çalışıyor. Yılbaşından itibaren bu uygulamaya da gireceğiz. Belediyeler de aynı şekilde, belediyelerin BİT’leri var, BİT’lerin içine yerleştirilecekler, orada taşeron kullanılmayacak. Diyelim ki İSTOÇ alacak, temizlik işlerini o yürütecek. Bir başka taşerona bunu taşeron etmeyecek. Yapılacak çalışma budur. İnanıyorum ki, çok daha huzurlu ve rahat bir döneme böylece girmiş olacağız” dedi.
Doç. Çelik: Taşeron düzenlemesi sendikalardan kaçırıldı
Kocaeli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Aziz Çelik ise düzenlemede yer alan birçok maddenin taşeron işçilerin aleyhinde olduğu görüşünde.
Doçent Aziz Çelik, “Her şeyden önce bu düzenlemenin Olağanüstü Hal kapsamında Kanun Hükmünde Kararname’yle gerçekleştirilmiş olması absürd. Açık ki bu düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tartışılmadı ve sendikalardan kaçırıldı. 90 günlük zamanda bu rahat rahat yapılabilirdi. Hükümet yetkililerinin açıklamalarına göre, Türkiye’de 850 bin taşeron bulunuyor. Bunların ancak yarısı bu kapsama girebilecek. Çünkü yaklaşık 450 bin taşeron belediyelerde çalışıyor. Ve onlar kapsam dışı bırakıldı” dedi.
“Güvenlik soruşturması ve yazılı sınav ciddi ayıklamaya yol açabilir”
Düzenlemenin birçok şart barındırdığını söyleyen Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi, taşeronların kadroya geçirilme sürecinde “güvenlik soruşturması”na tabi tutulması ve “sözlü sınav”a giriş mecburiyeti getirilmesinin ciddi bir “ayıklama”nın önünü açacağını düşünüyor:
“Düzenleme birçok haksızlık içeriyor. Birincisi kadroya alınanlarla şu anda kendileriyle aynı işi yapanlarda mevcut ücret farkı devam edecek. Üstelik 2019’a kadar zam alamayacaklar. Bunun dışında bu düzenlemeyle kamu işçisi olacaklarda memur olma şartı aranacak. Güvenlik soruşturması da zorunlu hale geldi. Bu devlet memurları için uygulanıyor ve aylarca sürebiliyor. Ne demek güvenlik soruşturması? Bundan on yıl önce bir gösteriye katılmış biri hakkında hüküm olmasa bile elenebilir. Sözlü sınav da ciddi bir ayıklamaya sebebiyet verebilir.”
DİSK: Düzenleme birçok haksızlık barındırıyor
Uzun süredir taşeron işçilerin sorunlarını Türkiye’nin gündemine taşıyan DİSK Pazartesi günü düzenlemeyle ilgili bir basın toplantısı düzenleyecek.
Basın toplantısı öncesi Amerika’nın Sesi’ne kısa bir değerlendirmede bulunan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, düzenlemenin beraberinde birçok haksızlık getirdiği iddiasında.
En az 200 bin taşeronun eleneceğini söyleyen Arzu Çerkezoğlu, “Her şeyden önce taşeron işçilerin ‘hileli çalıştırma’ ile ilgili açmış olduğu birçok alacak davası var. Bunlardan feragat etmeleri isteniyor. Bu büyük bir haksızlık yaratacak. Ayrıca sözlü sınavların nasıl sonuçlandığını bugüne kadar çokça gördük. Burada sübjektif kriterler öne çıkıyor. Bunlar yetmezmiş gibi düzenleme bir de sendikasızlaştırma getiriyor. Çünkü sözleşme yapma yetkisi sendikalara değil konfederasyonlara veriliyor. Bunun nasıl bir sonuç doğurduğu memur sendikalarında görüldü” dedi.