« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Oca

2018

Sizin affettiklerinizi Allah affeder mi?

Arslan Bulut 01 Ocak 1970

AKP sözcüsü Mahir Ünal, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu da dehşete düşüren 696 sayılı kararnameyle terörle mücadele eden sivillere dokunulmazlık ve af getirilmesi konusunda yeni getirilen hükmün sadece 15 Temmuz ve 16 Temmuz günlerini kapsadığını söyledi!

"Acaba, ben dahil herkes mi yanlış anladı?" diye maddeleri yeniden okurken, CHP ve İYİ Parti'den de sert açıklamalar geldi. Abdullah Gül ve TÜSİAD da hükümeti uyardı.

TÜSİAD, "Yeni KHK'nın içeriğinde yer alan ucu açık düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticelere sebep olabilir. Son KHK'nın amacının bu yönde olmadığı resmi yetkililerce de açıklanmıştır. Buna uygun olan gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve OHAL ortamının geride kalmasını temenni ediyoruz." diye görüş açıkladı ama Mahir Ünal, hükümet yetkilisi değil. Ve açıklamada belirtildiği gibi bir kanun yanlış yazılmışsa, ancak yeni bir kanunla düzeltilebilir.

***

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, haklı olarak bir hatırlatmada bulundu:

"AK Parti Genel Başkanı 2014'te ne diyordu? 'Esnaf, gerektiğinde asayişi sağlayan, polistir, askerdir' diyordu. Bütün bu KHK'ların oluşumunda bir kişiden bahsediyoruz. Nasıl güveneceğiz? Aşağıdaki insanlar kendilerince işgüzarlık yapıp böyle bir toplumsal çatışmanın fitilini ateşlerse ne yapacaksınız? Derhal bu tehlikeli uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz iktidarı. Bu düzenlemelerin derhal kaldırılması gerekir."

CHP Milletvekili Avukat Haluk Pekşen de "Yasalar Mahir Ünal'ın yorumuna göre değil; uygulayıcıların yorumuna göre uygulanır. Kaldı ki bu bir aftır." dedi.

***

Tartışılan maddeye bir daha bakalım:

8/11/2016 tarihli ve 6755 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37'nci maddesi şöyleydi:

MADDE 37- (1) 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.

696 sayılı kararname ile bu maddeye aşağıdaki fıkra eklendi:

"(2) Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır."

***

Birinci fıkrada, resmi görevlilerin cezai sorumluluğu ortadan kaldırılıyor, eklenen ikinci fıkrada sivillerin...

İkinci fıkradaki "bunların devamı niteliğindeki eylemler", Abdullah Gül'ün söylediği gibi "muğlak" değil midir?

Gül, "696 sayılı KHK'nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir. İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum" diyor...

Madde, sadece 15-16 Temmuz günleri için mi geçerli yoksa 15-16 Temmuz'un devamı niteliği atfedilebilecek her türlü eylem bu kapsama giriyor mu?

Diyelim ki bu konu düzeltildi. İyi de; ne olursa olsun suç işlemiş kişileri affetmek nasıl bir düşüncenin eseridir? Korunmak istenenler kimlerdir? Böylelerini siz affetseniz bile Allah affeder mi, millet affeder mi?

Ziyaret -> Toplam : 125,20 M - Bugn : 87931

ulkucudunya@ulkucudunya.com