« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Eki

2019

GEVHERİ

01 Ocak 1970

17’nci yüzyılın ikinci yarısıyla 18’inci yüzyılın ilk yarısı arasında yaşadı. Asıl adı Mehmet ya da Mustafa. Yaşamına ilişkin kesin bilgiler yok. Nereli olduğu da kesin olarak bilinmiyor. Kırımlı, İstanbullu ya da devşirme olduğu yolunda tahminler var. Ancak Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ikinci Viyana kuşatması üzerine söylediği şiirler, onun bu savaşa katıldığını göstermese de dönemin olaylarıyla ilgili bilgisi olduğuna işaret eder. Osmanlı devletinin birçok yerini gezdi. Hem aruz, hem hece ölçüsüyle şiirler söyledi. Aruzda, hecedeki kadar başarılı olamadı. Pek çok eski eserde ondan sözedilmesi şiirlerinin çokça tanındığını ve sevildiğini gösterir. Müzikle de ilgilendi. Şiirlerinde pekçok makam kullandı. Bazı şiirleri başkaları tarafından bestelendi. Kendi adıyla bilinen bir de makam vardır. Yani “Gevheri Makamı.”
Gevherî’nin hayatıyla ilgili bazı kaynaklar aşağıda verilmiştir:

Evliya Çelebi Seyahatnamesi: Eserde Gevherî’nin saz çalışı övülür. Ayrıca IV, Murad (1612-1640)ın seferlerine katıldığından da söz edilir.

Ali Ufkî (XVII. Yüzyıl), Mecmûâ-i Sâz ü Söz: Eserde, âşığın iki koşmasına yer verilmiştir.

Âşığımızın Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın Uyvar Seferi (1663) ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın II. Viyana Kuşatması (1683) üzerine söylemiş olduğu şiirler de vardır.

İbrahim Naimeddin, Hadîkatüş- şuhedâ adlı eserinde, “… meşhur Gevherîşair ol esnada Egre’de bulunup bâlâ-yı risalede yazılan mersiyesini nazm eylemiştir:” (Elçin 1984: 15) cümlesine yer verir.

Sun’î (XVII. yy.) ve Hızrî (XVIII. yy.)’nin şairnâmeleri’nde Cevheri olarak geçen şair Gevherî’den başkası değildir.

Bütün bu hususlar da Gevherî’nin XVII. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadığı fikrini kuvvetlendirmektedir.

Gevherî’nin Bektaşî olduğu ileri sürülürse de, biz “Bektâşiden ziyâde bektâşî muhibbi saymak bize daha uygun görünüyor.” (Elçin 1984: 16) şeklindeki görüşe katılıyoruz.

Şiirlerinden hareketle medrese öğrenimi gördüğünü söyleyebiliriz. Hem aruz hem de hece vezniyle şiirler yazmıştır. Dili Aşık Ömer’in dili kadar olmasa da ağırdır. Şiirlerinde Arapça ve Farsça kelimelerin fazlalığı dikkatlerden kaçmamaktadır. Hece ile yazdığı şiirleri semaî ve koşma; aruzla yazdığı şiirleri ise divan, kalenderi, gazel, semaî ve müstezat tarzındadır.

Gevherî’nin şiirleri, divanının dışında cönklerde de yer almaktadır. Türkiye ve Avrupa kütüphanelerindeki cönklerde çok sayıda şiiri bulunmaktadır. Çorum ve Bursa’da bulunan yazmalar, divandan ziyade divançe özelliği göstermektedir.

Şiirlerinde aşk, tabiat, sevgili ve ayrılık gibi konuları işlemiştir. Musikî makamlarından olan Gevherî makamı, onun musikîyle ilgilenen bir âşık olduğunu düşüncesini doğurmuştur.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 125,92 M - Bugn : 159416

ulkucudunya@ulkucudunya.com