KÖSOĞLU, Nevzat
Ayşe Melek Özyetgin 01 Ocak 1970
7 Ekim 1940 tarihinde Erzurum’un İspir kazasında doğdu. Babası dava vekili Tayyip Bey, annesi İkizdereli Kumbasarlar’dan Reyhane Hanım’dır. İlk ve orta öğrenimini İspir’de tamamladıktan sonra Erzurum Lisesi’ne girdi. İkinci ve üçüncü sınıfları Karabük Demir Çelik Lisesi’nde okuyarak buradan mezun oldu. 1959’da girdiği İstanbul Hukuk Fakültesi’ni 1964’te bitirince Ankara’ya gitti. 1967 yılının sonlarına kadar Babıali’de Sabah gazetesinin Ankara bürosunda çalıştı. Yazı hayatına aynı yıl çıkardığı Söğüt dergisinde başladı. Avukatlık stajının ardından askerlik görevini Kars’ta yerine getirdi. Dönüşünde 1970’te Ankara’da avukatlık yaparken Ocak dergisinin yöneticiliğini yürüttü. Aynı zamanda kurucularından olduğu Ötüken Yayınevi’nin editörlük işleriyle ilgilendi ve Söğüt dergisinde yazı yazmaya devam etti. 1974’te Milliyetçi Hareket Partisi genel sekreter yardımcılığına getirildi. 1977’de Erzurum’dan milletvekili seçildi. 12 Eylül 1980 darbesinde tutuklandı ve bir buçuk yıl hapis yattı.
1982’de beraat ettikten sonra aktif siyasetten uzaklaştı. Bütün mesaisini Türk kültürünü ve milliyetçiliği besleyen eserleri yazıya geçirmeye, Anadolu Türk kültürünün kaynaklarına yönelik yayınlar yapmaya ayırdı. Söğüt Yayıncılık’ı kurdu. Ortak bir çalışmayla on dört cilt halinde hazırlanan, Türk edebiyatının en eski dönemlerinden XX. yüzyıla kadar şiir ve nesir örneklerini toplayan Büyük Türk Klasikleri adlı eseri yayımladı (İstanbul 1985-2002). Bir diğer önemli hizmeti de 1990’lı yıllarda Kültür Bakanlığı’nın neşrettiği Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları serisinin yönetimini üstlenmesidir. Bu seri, Başlangıcından Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi adıyla otuz iki cilt halinde basıldı (Ankara 1993-2005). Aynı proje çerçevesinde, Başbakanlık Tanıtma Fonu desteğiyle Türkiye’deki Türk edebiyatının diğer Türk dillerine aktarılması amacıyla başlangıcından günümüze kadar edebiyat eserlerinden seçilen beş ciltlik ansiklopedik bir eserin Âzerîce (1999), Kazakça (2002), Kırgızca (2003), Özbekçe (2003) ve Türkmence (2003) yayımlanmasını, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ve Türk büyükelçilikleri aracılığıyla bu ülkelerde dağıtılmasını sağladı. Uzun yıllar Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın başkanlığını da yürüten Nevzat Kösoğlu bu vakfa ait Türk Yurdu okullarının kurucusudur. Evli ve üç çocuk babası olan Kösoğlu 10 Ekim 2013 tarihinde Ankara’da vefat etti ve ertesi gün Gölbaşı Mezarlığı’na defnedildi.
Türk diline ve kültürüne önemli katkılarından dolayı Nevzat Kösoğlu’na Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türk Kültürüne Hizmet ödülü (2009), 41. Türk Ocakları Kurultayı’nda Hamdullah Suphi Tanrıöver Kültür ödülü, 2011 yılında Türk diline ve kültürüne hizmetlerinden dolayı Elginkan Vakfı tarafından Türk Kültürünü Araştırma ödülü verilmiş, 2012’de Uluslararası Türkçe Derneği’nden İsmâil Gaspıralı Türk Dili ödülünü almıştır. Kösoğlu hayatının sonlarına kadar Türk milletinin değerlerine sahip çıkmış, onları yücelten yazılar yazmıştır. Türk’ü bir ırk adı olarak değil bir kültür mensubiyetinin ismi olarak tarif etmiş, “Türk olmak doğuştan olmaktan daha fazla bir şeydir, bir idraktir, bir heyecandır, bir cehddir, bir eğitim sürecidir” şeklindeki sözleriyle Türk kimliğinin dikkat çekici bir tanımını yapmıştır. Türk dünyasında yeni bir medeniyet tasarımının hayalini kuran Kösoğlu’na göre Türk dünyası bütün sorunlarına rağmen yeni bir doğuş içindedir. Türk aydınlarına düşen görev bu doğuşu hızlandırmak, kendi kök ve kaynaklarından beslenerek yakacağı “insanlık ateşi”nin bütün dünyayı aydınlatmasını sağlamaktır. Haysiyetli bir gelecek bu yüksek ülküdedir. Nevzat Kösoğlu, iman ve amel ilişkisini her zaman medeniyetin tesbitinde en önemli faktör olarak görmüş, bu ilişki aynı zamanda onun tefekkür dünyasının temel belirleyicisi olmuştur. Ona göre kültürün sürekli taze ve canlı kalabilmesi, yaratıcılığını kaybetmemesi iman ve amel arasındaki bu ilişkinin sürekliliğiyle mümkündür.
Eserleri. 1. Kitap Şuuru (İstanbul 1994). 1968-1973 yılları arasında başta Söğüt ve Ocak olmak üzere dergilerde çıkan yazılarından meydana gelmektedir. Kösoğlu’nun ilk yazılarından itibaren üzerinde durduğu ve “kitap şuuru” diye kavramlaştırdığı şey müslümanların ve özellikle Türkler’in Kur’an’a olan bağlılığı, bütün hayatını ondan aldığı ölçü ve ilkelere göre düzenleme duyarlılığıdır. Düşünce ve kültürümüzün ana kaynağı olduğunu söylediği Kur’an’ı yeni nesillere de temel kaynak olarak sunmanın mutlaka gerçekleştirilmesi gereken bir görev olduğu üzerinde ısrarla durmuştur. 2. Bediüzzaman Sait Nursi: Hayatı, Yolu ve Eseri (İstanbul 1999). 3. Galip Erdem (Ankara 2002). 4. Peyami Safa (Ankara 2003). 5. Dündar Taşer (Ankara 2003). 6. Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Ziya Gökalp (İstanbul 2005). 7. Geçmiş Zaman Peşinde Yahut Vaizin Söyledikleri (İstanbul 2007). “Çocukluğumun cenneti” dediği İspir’de geçirdiği yılları anlatır. 8. Hatıralar yahut Bir Vatan Kurtarma Hikâyesi (İstanbul 2008). Eserde müellifin İstanbul ve Ankara’daki hayatıyla birlikte yakın dönem tarihimizin sosyal ve siyasal tablosu gözler önüne serilir. 9. Şehit Enver Paşa (İstanbul 2008). 10. Milliyetçilikte Yeni Arayışlar: Yahya Kemal Hayatı ve Düşünce Dünyası (İstanbul 2009). 11. Peyami Bey: Hayatı ve Düşünce Dünyası (İstanbul 2011). Müellifin bu eserleri, biyografik incelemenin çok ötesinde objektif bir bakış açısı ve özgün fikrî tahlillerle önemli bir boşluğu doldurmuştur.
Kösoğlu’nun diğer eserleri de şunlardır: Millet Meclisinde ve Askerî Mahkemelerde Tarihe Konuşmalar (İstanbul 1987), Türk Dünyası Tarihi ve Türk Medeniyeti Üzerine Konuşmalar (İstanbul 1990), Millî Kültür ve Kimlik (İstanbul 1992), Türk Kimliği ve Türk Dünyası (İstanbul 1996), Hukuka Bağlılık Açısından Eski Türkler’de, İslâm’da ve Osmanlı’da Devlet (İstanbul 1997), Türk Milliyetçiliği ve Osmanlı (İstanbul 2000), Küreselleşme ve Millî Hayat (İstanbul 2002), Türk Olmak ya da Olmamak, Millî Kültür, Mozaik Kültür ve Etnisite (İstanbul 2005), Türk Dünyasında Yeni Bir Medeniyet Tasarımı (İstanbul 2013). Kösoğlu kendi düşünce ve fikir hayatının gelişmesinde önemli etkisi olan, büyük değer verdiği Peyami Safa’nın çeşitli dergilerde yayımlanan binlerce makalesinden seçtiği yazıları Objektif adını verdiği bir seride toplamıştır (I-VIII, İstanbul 1970-1976). Kendisi bu seriyi hayatının en güzel çalışması olarak kabul eder