« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Eki

2019

Serdar Ferhat Paşa

01 Ocak 1970

Arnavut asıllı olduğu yazılmaktadır. Eğitimini saray Enderûn okulunda alarak yetişmiştir. Enderûn'dan kapıcıbaşılık görevi ile çıkma yapmıştır. Kanuni Sultan Süleyman'ın son dönemlerinde sultanın teveccüh ve güvenini kazanmıştır.

Zigetvar seferinde Kanuni Sultan Süleyman ölünce sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'nın direktiflerine uyarak sultanın ölümünün saklanması, sultanın cesedinin orduya haber vermeden Belgrad'a ve oradan da İstanbul'a naklinin organizasyonu Ferhad Ağa nezaretinde yapılmıştır.

Sonra Ferhat Ağa büyük imrahor görevine atanmıştır. 1581'de Ferhat Ağa'ya yeniçeri ağalığı görevi verilmiştir. Sultan III. Murad oğlu şehzade Mehmed (sonra III. Mehmed) için 29 Mayıs 1582'den 19 Temmuz'a kadar süren sünnet düğünü eğlenceleri tertip etmiş ve yeniçeri ağası olarak İstanbul'un asayiş ve emniyetinden sorumlu olan Ferhat Ağa bunların organizasyonunda da önemli rol oynamıştır.

Ferhat Ağa yeniçeri ağası olarak şehrin asayişinden mesul iken Ağustos 1582'de şehrin asayişini tehdit eden büyük bir skandal ortaya çıkmıştır. Saraydan yeni çıkma yapan kapıkulu sipahilerinin bazılarının bulundukları At Meydanı semtine fahişe getirip eğlendikleri tespit edilmiş; şehir subaşısı bir bölük yeniçeri ile bunların odalarını basmış ve büyük bir arbede çıkmıştır. Yeniçeri ağası olan Ferhat Ağa da bu arbedeye şahsen müdahale etmiş ve yeniçeriler sipahilere saldırıp iki sipahiyi öldürdükten sonra bu arbede bastırılabilmiştir. Bu arbedeyi ve bastırılışını şahsen gören günün sadrazamı Koca Sinan Paşa buna çok kızdırmıştır. Sinan Paşa Ferhat Ağa'yı yanına çağırarak

A bire kara köpek niye geldin? İki kana sebep oldun. Yıkıl git.

diyerek onu azarlayıp tahkir etmiştir. Sonra da durumu III. Murad'a arzederek Ferhat Ağa'yı yeniçeri ağalığından azlettirip yerine Frenk Yusuf Ağa'yı göreve getirtmiştir. Bu olayın Ferhat Paşa ile Koca Sinan Paşa'nın arasının sonradan devamlı açık oluşuna yola açtığı ve yıllar sonunda Ferhat Paşa'nın idam edilmesine ilk neden olduğu belirtilmektedir.

Ferhat Ağa bundan sonra İstanbul'da beş ay açıkta kaldı. Koca Sinan Paşa İran Seferinde sonuç çıkaramadan 22 Temmuz'da İstanbul'a döndü ve başarısızlığı dolayısıyla 6 Aralık1582'da sadrazamlıktan azledildi. Yerine Kanijeli Siyavuş Paşa sadrazamlığa getirildi. Bundan 27 gün sonra Rumeli Beylerbeyi olan İbrahim Paşa'ya kubbealtı veziri olarak görev verildi ve açıkta olan Ferhat Paşa da onun yerine Rumeli Beylerbeyi olarak atandı. 1583'de de Serdar Ferhat Paşa sadrazam olan Sivayuş Paşa tavsiyesiyle dördüncü vezirlik rütbesiyle İran Seferine serdar tayin edildi.

Ferhat Paşa İran'da bu seferde iken başarılar kazandı. Revan Kalesini ele geçirip tahkim edip kalenin mühimmat, levazımını ve askerlerini pekiştirip komutanlığına Cığalazade Yusuf Sinan Paşa'yı atadı. Sonra Gürcistan'da askeri kampanyaya başladı. Tiflis’e askeri destek sağlayıp Lori ve Gürî kalelerini eline geçirdi. Gürcistan’ın diğer yerlerine akınlarda bulundu. 28 Temmuz 1584'te sadrazam olan Özdemiroğlu Osman Paşa bu rütbesiyle bir ay sonra Serdar-ı Ekrem olarak yeni bir İran Seferi'ne çıktı. Ferhat Paşa İstanbul'a dönerek vezirlik rütbesiyle göreve devam etti.

Özdemiroğlu Osman Paşa Tebriz'i fethettkten sonra hastalandı ve oradan ayrılıp yolda iken Açıçay'da 29 Ekim 1585'te öldü. Özdemiroğlu Osman Paşa ölmeden önce sadrazamlığa Ciğalazade Yusuf Sinan Paşa'nın getirilmesini istemişti ama Hoca Sadeddin Efendi Ferhad Paşa'nın sadrazam olamasını tavsiye etmişti. III. Murad bu iki tavsiyeye de uymayıp 1 Kasım 1585'te Hadim Mesih Mehmed Paşa'yı sadrazam olarak göreve getirdi.

Ferhad Paşa ise 1586'da ikinci defa İran cephesine serdar-ı ekrem tayin edildi. Ferhat Paşa merkez olarak Tebriz'i kullanarak Safevilerle savaşa girişti ve Gence eyaletini; Karabağ bölgesini ve Nihavend’ı alıp Osmanlı devletine kattı. 1587'de Safevi Şahı Hüdabende sulh anlaşması için Ferhat Paşa'ya müraacat etti. Müzakereler devam etmekte iken ölen Şah Hüdabende yerine Safevi Şahı olan oğlu I. Abbas müzakereleri terkedip yeniden savaşa başladı. Fakat batıdan Ferhat Paşa serdarlığında Osmanlı orduları Karabağ ve Gence cıvarlarında başarılı savaşlar vermekte olduğu ve doğudan Özbek Hanı Abdullah'ın hücumlara başlamış olduğu sırada Şah Abbas İran'ın iki cephede savaş yapamayacağını anlamıştı. 1590'da Şah Abbas bir barış antlaşması yapılmak üzere Tebriz'de merkezi olan Ferhat Paşa'ya başvurdu. Safevi devleti bir antlaşma müzakereleri yapıp antlaşma imzalamak için Erdebil hani "Mehdi Kulu Han"'ı müzakereci elçi olarak seçti ve rehine olarak Şah Abbas'ın kardeşi Hamza Mirza'nın oğlu "Haydar Mirza" bu heyete katıldı. Ferhat Paşa da bu İran heyeti ile birlikte İstanbul'a döndü ve ikinci vezirlik görevine devama başladı.

Safeviler ile Osmanlı Devleti arasında İstanbul'da yapılan müzakerelerden sonra 21 Mayıs1590'da imzalanan antlaşma Ferhat Paşa Antlaşması veya "İstanbul Antlaşması" adı ile anılır. Bu antlaşma ile Osmanlı devleti doğudaki en geniş sınırlarına ulaşmış ve Tebriz, Karabağ, Gürcistan, Dağıstan ve Şirvan Osmanlılara bırakılmıştır.

İlk sadrazamlığından sonraki hayatı
Ferhat Paşa 1 Ağustos1591'de Koca Sinan Paşa'nın sedaretten azledilmesi ile ikinci vezir olduğundan dolayı birinci defa sadrazam olarak atandı. Padişah III. Murad Koca Sinan Paşa'nın gözlerine mil çekilmesi cezasını uygulanabileceğine izin vereceğini belirtmesiyle beraber Ferhat Paşa daha lütuflu davrandı ve Koca Sinan Paşa tekrar Malkara'ya sürüldü. Ne yazık ki Koca Sinan Paşa'nın Ferhat Paşa'ya karşı hasmane kındarlığından vazgeçmediğı sonraki hareketlerinden iyice anlaşılmaktadır.

1591'de Erzurum'lular şehirlerinde nöbetçi olan bulunan yeniçerilerden şikayet ettiler ve bu birlik de İstanbul'a kışlaya geri çağrıldı. Fakat bu birlik ayrılmak için harekete geçmeden önce şehir halkı onlara hücuma geçerek onları ayrılmayı zorlamak istedi ve kapıkulu askerleriyle halk arasında kavgalar çıktı. Bu İstanbul'da duyulunca yeniçeriler çorbalarını içmeyip isyan durumuna geçtiler. Bunu haber alan Sultan III. Murad bunun neden ortaya çıktığıni ve ne tedbirler alındığını Sadrazam'a sordu. Ferhat Paşa ağalarından şikayetleri vardı şeklinde isyanı küçümseyici ve yatıştırıcı cevaplar verdi. Fakat sonradan gerçekler Sultan'a yetişince Sultan 4 Nisan 1592'de Ferhat Paşa'yı sadrazamlıktan azletti ve Kanijeli Siyavuş Paşa'yı üçüncü defa sedarete getirdi. Ama Ferhat Paşa ikinci vezirlik rütbesini korumuştur.

1594'te sadrazam olan Koca Sinan Paşa serdar-ı ekrem olarak Avusturya cephesinde bulunmaktayken ve çok şiddetli bir kış havası İstanbul'u tesiri altında bulundurmaktayken, III. Murad 15 Ocak 1595'te öldü. Manisa'da bulunan oğlu III. Mehmed İstanbul'a alelacele gelerek yeni padişah oldu. III. Mehmed sultanlığına 19 kardeşini öldürterek başlattı ve babasından aldığı devleti güya reform etmeye başladı. 16 Şubat 1595'te cephedeki sadrazam Koca Sinan Paşa'yı Ölü padişahın mührüyle sadaret olunmaz. gerekçesiyle azletti ve yerie ikinci vezir ve İstabul'da Sedaret Kaymakamı olan Ferhat Paşa'yı ikinci defa sadrazamlığa atadı.

Nisan 1595 başında Ferhat Paşa'nın konağında yapılan bir toplantıda Eflak isyanı meselesi konuşuldu ve isyan eden Eflak voyvodası Mihail üzerine bir sefer yapılması kararlaştırıldı. Fakat Ferhat Paşa aleyhtarı olan Koca Sinan Paşa ve taraftarları kapıkulu askerini kışkırıtmaktaydı. Örneğin 23 Nisan günü Divan-ı Humayundan konağına dönmekte olan Ferhat Paşa'nın yolu Haseki Hamamı önünde kesilip kapıkulu sipahilerin şikayetleri açıklanmış ve Ferhat Paşa tartaklanmıştı. Bu sipahi isyanı ve devam eden sipahi hücumları III. Mehmed tarafından yeniçeriler kullanilarak tepelenip dağıtıldı.

Ferhat Paşa orduyla 27 Nisan 1595'te Davutpaşa'dan Eflak seferine başladı.[7] 14 Mayıs 1595'te alınan bir karara göre Eflak ve Boğdan'ın imtiyazlı voyvodalık statülerine son verildi ve bu iki bölgede valilikle idare edilen vilayet idaresinin kurulmaya başlandı.[7] Ama Malkara'da sürgünde bulunan Koca Sinan Paşa taraftarları Ferhat Paşa'ya karşı çok yoğun bir kampanyaya giriştiler. Bu aksi propaganda kampanyası savaşa gitmek istemeyen yeniçeri ağalarını, subaylarını hatta neferlerini ve ulema ve medreseli softalara kadar çok kişiyi ilgilendirmekteydi. Ferhat Paşa Eflak'a varıp isyancı Eflak voyvodası Mihail'e erişmek için Rusçuk'ta Tuna Nehri üzerinden bir köprü kurdurmaya başladı. Tam bu sırada Ferhat Paşa aleyhinde entrikalar bir zirveye erişti. İstanbul'da bulunan Koca Sinan Paşa taraftarları Ferhat Paşa'nın isyancı Voyvoda Mihail ile bir gizli anlaşması olduğuna dair dedikodular ayuka çıktı. Bu entrikalardan etkilenen III. Mehmed, güya ordusunu reform etme hedefiyle, 7 Temmuz 1595'te Ferhat Paşa'yı sadrazamlıktan azledip yerine Koca Sinan Paşa'yı sadrazam tayin etti.Bunun yanında Sultan, azil edilen Ferhat Paşa'nın idam edilmesi için bir irade çıkardı ve cepheye bu iradeyi ifa edecek memurlar gönderildi.

Ferhat Paşa cephede iken İstanbul'da bulunan adamları vasıtasıyla idam edilmesine dair Sultan'ın bir irade çıkardığından, daha bu iradeyi ifa edecek Sultan memurları cepheye gelmeden haberdar oldu. Mührü hümayunu vezir Satırcı Mehmet Paşa'ya teslim etti ve gizlice İstanbul'a geldi. Kendine ait olan Metris Çiftliği'nde saklandı ve valide sultan Safiye Sultan ile aracılarla görüşüp onun yoluyla sultandan affın çıkmasını beklemeye koyuldu.

Fakat Ferhat Paşa'nın rakibi olan Koca Sinan Paşa Ferhat Paşa'nın saklandığı yeri öğrendi. Çeşitli entrikalarla Şeyhülislam Bostazade Mehmet Efendi'den bir fetva alip bir ferman cikartti. Bostancılar çiftliğe gönderilerek Ferhat Paşa Yedikule zindanların getirildi. Ekim 1595'te orada cellatlar tarafından boğularak idam edildi. Cesedi Eyüpsultan'da yapılmakta olup inşası bitirilmemiş bulunan türbesine defnedildi.

Naima tarihine göre Sultan III. Mehmed sonradan onun hakkında söylenenlerin iftira olduğunu anlayınca çok müteessir olmuştur

Ziyaret -> Toplam : 125,64 M - Bugn : 79711

ulkucudunya@ulkucudunya.com