TAHSİN SEFA 08.10.2017
01 Ocak 1970
Erzurum Murat Paşa Mahallesi’nin yiğit delikanlısı ülkücü camianın sevilen siması Tahsin Sefa rahatsızlığı dolayısıyla tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Bir dönemde Avcılar Erzurumlular Dernek Başkanlığı da yapan Tahsin Sefa’nın cenazesi 09 Ekim Pazartesi günü ikindi namazını müteakip Avcılar’da kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.
TAHSİN SEFA'YA... / Mustafa ASLAN
"İnna lillahi ve inna ileyhi raciûn"
Acılara bağışıklık kazandım zannederdim ama canım çok acıdı!
Bu sefer talihe kırgınım, kadere küskün!
Dipsiz bir kuyuya düşüyor gibiyim ve ellerim hiç bir yere tutunmak istemiyor!
Asabımın bozukluğundan mı, soğuktan mı bilmiyorum ama üşüyorum!
Genellikle canım sıkıldığında kendime-yalnızlığıma firar eden ben, yalnızlığımın sessiz çığlıklarından rahatsız oluyorum!
65 yıllık ömrümün 45 yılından fazlasında var olan; birlikte çoğu kişiyi kızdırdığımız, çoğu insana benzer müsveddeleri bilerek incittiğimiz, en kısa sohbetimizin üç saat sürmesiyle övündüğümüz bir Dost daha fâni dünyadan dâr-ı bekaya göçtü..
Tahsin SEFA namlı Yiğide Emr-i Hakk vaki oldu.
Allah rahmet eylesin.
Netekim General'in Karıştır-Barıştır arenaları ceza evlerinin efsane Ülkücü Reisi göçtü..
Gayr-ı meşru dünyanın merkezlerinden sayılan İstanbul'un yer altı dünyasına fikrî damga vurmayı başararak dengeyi sağlayan bir Racon ehli göçtü..
Elinin dokunduğu herkesi ihya eden, ihya ettiği hemen herkes tarafından terk edilen ama hayatı boyunca kimseden şikâyetlenmeyen, dedi-kodu ucuzluğuna asla tevessül ve tenezzül etmeyen bir sabır taşı daha çatladı!
Sabır taşı!
Çatladı dediysem asla çatırdamadan..
Asla kütürdemeden sessiz-sedasız..
Aylardır tedavi görüyordu.
İstanbul ve Türkiye'nin en ehil doktorları ciğerlerini tedaviye çalışırken altmış küsur yıldır durmadan döğünen kalbi duruvermiş birden bire, sessiz sedasız..
Tarihe şerh düşülmesi adına anlatılması, yazılması gereken ama anlatamayacağımız okadar çok şey varki!
Aksiyon filim senaristlerini kıskandıracak türden öyle inanılmaz sahneler varki Tahsin Sefa ile unutulmaya, bilinmezliğe, yaşanmamışlığa itilen, terk edilen!
Yine unutturmamak bana düştü maalesef!
Aklıma ilk geleni anlatacağım:
Uzun yıllar ve değişik ceza evlerinde yatarak ömür törpüleyen Rahmetli Tahsin, cezasının kalan ve azalan kısmını Erzurum Yarı Açı Ceza evinde yatarken, ben firâra düştüm..
Şehir dışında olan Yarı Açık Ceza evine Tahsin'e gittim.
Beni iki aydan fazla Yarı Açık Ceza evinde saklayabilecek kadar ceza evine hakimdi ve biz yıllarca güleceğimiz akıl almaz bir işi başarmış; can acıtan bir gerçeği ters-yüz etmiş, firâri birinin yasalar adına yakalanıp tıkılacağı yerde, ceza evinde ceza evine girmemek için saklanmıştık!
Kırk yıldan fazladır kahkahalarla güldüğümüz bu hatıra, şimdi canımı çok acıtıyor!
Attığım her kahkahadan intikam alırcasına akıyor gözyaşlarım Tahsin için...
Çok ama çok şey bilmesine rağmen Netekim General'in sorgucularına konuşturamama cezasını yaşatan, asla öğrenemedikleri, söyletemedikleri kurgularından dolayı sorgucuları ve emredenlerini çıldırtan Sırların Yiğidi, artık ebediyette..
Çark-ı felek, Tahsin'i de yordu!
Ecel, Tahsin'i de aldı bizden!
Emr-i Hakk bir daha tecellî etti, hepimize ölümü hatırlatırcasına..
Rahmetin bol olsun, uğurlar olsun Tahsin..
Senden bütün arkadaşların razıdır.
Senden bütün Ülküdaşların razıdır.
Senden bütün çiledaşların razıdır.
Senden bütün yoldaşların razıdır.
Allah da senden razı olsun ÜLKÜ DEVİ..
Yaşadıklarının, çoğu insanın hayal dünyasına bile sığmayacağına bizzat şahitlerdenim.
Ketumiyetinle büyüyüp sırdaşlığınla ölümsüzleştin Kardeşim.
İrade üstü direncinle devleştin Ülküdaşım..
Kişinin imanı ne kadar güçlü olursa imtihanı o kadar şiddetli olurmuş..
Çok zor imtihanlardan geçtin!
Bu fâni dünyada birilerini rahat ettirmek için çok rahatsız oldun; mükafatını alacağın yere gittin kardeşim.
Rahmetin bol, şefaatçilerin çok olsun.
Allah rahmet eylesin.
Yaşadığım müddetçe unutulmazlarımdansın, unutulmaman için fırsat buldukça yazarak seni Millî Hafizâya nakşetmeye uğraşacağım söz...
Canımı çok acıttın Tahsin Sefa!
Ömür çatımı çatırdattın Kandaşım!
Yaşayıp gördüklerimden sonra artık ölümlerin beni sarsamayacağını zannederdim; duygu dünyamda depremlere vesîle oldun Tahsin Can..
Dünyanın ne kadar değersiz, hayatın ne kadar boş, bir selâmın ne kadar kıymetli olduğunu öğrettin tanıdıklarına giderken..
Ülkücü Camianın başı sağ olsun.
Çiledaşlarının, yoldaşlarının, ömürdaşlarının ve ailenin başı sağ olsun.
Başımız sağ olsun!
Sen bizden gittin Tahsin!
Sen Türk Milletinden gittin!
Gittiğin yerde seni Resulullah, Ehl-i Beyt ve Ülkü Şehitleri ve Şüheda karşılasın..
Sevdiklerinle haşrolun Dev Ülküdaşım..
Sana son görev vekâletimi başına toplanan Ülküdaşlarıma ve Yeğenlerime vererek sana tek başıma evimde ağlayacağım Tahsin..
Allah ganî ganî rahmet eylesin..
Duâ, duâ, duâ vesselâm...