Dağlık Karabağ kime, hangi dersi verdi?
Barış Doster 01 Ocak 1970
Dağlık Karabağ sorunu henüz tam olarak çözülmese de Rusya’nın devreye girmesiyle sağlanan ateşkes sonucu yeni bir aşamaya ulaştı. Ermenistan’ın işgali altında olan ve Azerbaycan topraklarının beşte birini oluşturan Dağlık Karabağ’da son birkaç aydır yaşananlar, dünya, bölge ve ülkemiz açısından derslerle dolu. Tartışalım...
Rusya en çok kazanan devlet oldu. Kendi istediği zamanda, zeminde ve şartlarda sağladığı ateşkesle bölgede zaten güçlü olan Rus nüfuzu daha da pekişti. Dünyaya, başta da ABD ve Fransa’ya, yani Minsk Grubu’nda birlikte eşbaşkanlık yaptığı iki büyük devlete “Bu bölge benden sorulur. Sizin fazla bir etkiniz yok” mesajı verdi.
Rusya Ermenistan’a, Erivan’daki ABD ve Batı destekli iktidara, “Sizi Azerbaycan’ın elinden ben kurtardım. Devreye girmesem çok daha kötü duruma düşerdiniz. Arkanızdaki Batılı güçlere fazla güvenmeyin. Bana rağmen bu coğrafyada ayakta kalamazsınız” dedi.
Rusya’nın Azerbaycan’a verdiği mesaj şu oldu: “Türkiye’ye haklı olarak çok güveniyorsun. Ama bu meseleyi ben çözerim. Senin kendi toprağın olan Dağlık Karabağ’ın büyük bölümünü geri almana itirazım yok. Ama eğer tamamını alırsan bu, Rusya açısından Ermenistan üzerindeki nüfuzunun ortadan kalkması, Ermenistan’ın tamamen Batı’ya kaptırılması anlamına gelir. Buna izin vermem”.
Moskova’nın Ankara’ya verdiği mesaj ise şöyle: “Türkiye, Kafkasya’da etkili olmak istiyor. Bunu da öncelikle Azerbaycan’la güçlü bağları üzerinden yapmaya çalışıyor. Ama bu bölge, benim denetimimde. Sorunlar Rusya’yı dışlayarak değil, Rusya’yla işbirliği yaparak çözülebilir”.
AZERBAYCAN VE TÜRKİYE’NİN KAZANIMLARI
Azerbaycan, işgal altındaki topraklarının önemli bölümünü geri aldı. Siyasi ve askeri üstünlüğün yanında, moral üstünlük de sağladı. Fakat sorun henüz çözülmedi. Bakû, sahadaki başarısını, müzakere masasına yansıtmaya çalışacak bundan böyle. Fakat daha önce bu sütunda yazdığımız üzere (30 Eylül, 3 Ekim ve 7 Ekim tarihli yazılar) Rusya’nın, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ın tamamını işgalden kurtarmasına göz yummasını beklemek, aşırı iyimser bir tutumdu. Azerbaycan’ın, haklı, doğru ve meşru olarak, vatan topraklarının mümkün olduğu kadar büyük bölümünü geri almaya çalışacağını, Rusya’nın ise bir aşamadan sonra devreye gireceğini yazmıştık.
Öyle de oldu. Rusya ateşkesi sağladı. Bakû ve Erivan üzerindeki gücünü pekiştirdi. Azerbaycan topraklarına Rus askerlerini yerleştirmenin önünü açtı. Türkiye’yle belli şartlarda işbirliği yaparak ve ortak izleme merkezi kurarak Türkiye’nin Rusya ile birlikte hareket etmesini, bu konunun çözümünde ABD’yi devreye sokma çabasını engelledi. Ermenistan iç siyasetinde, Batıcı iktidarın rezil olmasını sağladı. Erivan’a, doğrudan Rusya’nın eliyle değil, Azerbaycan eliyle acı bir ders verdi.
Sonuçta, bölge merkezli dış politika kazandı. Batı emperyalizmi ve onun uzantısı olan Erivan yönetimi kaybetti. Dengeleri gözeten diplomasi kazandı. Maceracılık kaybetti. Azerbaycan siyasi, askeri ve diplomatik açıdan hazırlığını sürdürmeli. Hep uyanık olmalı. Türkiye’yle birlikte, Türk dünyasının desteğini de almaya çalışmalı.