Otranto’nun Fethi
11.08.1480 01 Ocak 1970
1480 yılında Gedik Ahmet Paşa tarafından Güney İtalya’ya yapılan bu seferin ana hedefi Otranto bölgesi, Osmanlı kaynaklarında Pulya diye adlandırılır. Otranto Seferi siyasi, askeri, dini ve stratejik sebeplerle gerçekleştirilmiştir. Fatih Sultan Mehmed, Venedik’le anlaştıktan sonra dikkatini İtalya’ya yöneltmiş, böylece o sırada hayli zayıf, siyasi birlikten yoksun olan bu yarımadayı ele geçirmeyi amaçlamıştı. İtalya seferine girişmeden önce Osmanlılar ayrıntılı bir planı uygulamaya koyarak Gedik Ahmed Paşa’yı seferi organize etmek maksadıyla Epir’de bulunan, Güney İtalya’ya hakim bir üs konumundaki Avlonya’ya sancak beyi tayin etti. Sancak beyliği yanında aynı zamanda kaptan-ı derya olan Gedik Ahmet Paşa kumandasındaki donanma ilk olarak Zanta, Kefalonya ve Ayamavra adalarını aldı. Ardından Napoli Kralı I. Ferdinand’a bağlı olan Otranto ele geçirildi. Şehre savaşarak girildiğinden karşı koyan ileri gelenlerden bir kısmı idam edildi, bir kısmı da esir alındı. Ölenlerin sayısının abartılması tamamen kilise propagandasının bir sonucudur. Şehirde kontrol sağlandıktan sonra çatışmalar sırasında harap olan şehrin surları onarıldı. Osmanlı kuvvetleri burayı bir askeri üs haline getirip etrafa seferler düzenledi ve bazı yerleri aldı.
Baharda İtalya’nın yukarısına yapılacak seferi organize etmek amacıyla Avlonya’ya geri dönen Gedik Ahmed Paşa, buradayken Fatih Sultan Mehmed’in ölüm haberini aldı. Bayezid’in tahta çıkmasının ardından Gedik Ahmed Paşa tebrik için İstanbul’a geldi ve bir daha Otranto’ya dönemedi. Bunu fırsat bilen Napoli Kralı Türklerin İtalya’ya yayılmasını önlemek için Gedik Ahmet Paşa’nın Otranto’da bıraktığı 8000 kişilik gücüne karşı bir birlik oluşturdu. Kuşatma altı ay kadar devam etti. Otranto’daki askerlerin direnişi sürdüyse de çekilen yiyecek sıkıntısına su kıtlığı da eklenince teslim oldular. Otranto, Osmanlı birliklerinin burayı boşaltması üzerine elden çıktı. Otranto Seferi neredeyse bütün Hıristiyan dünyasını endişeye sevk eden vahim bir olay haline geldi. İtalya’da bu yüzden büyük bir panik çıkmış, daha sonra bu konuda destanlar, epik hikayeler yazılmıştır.