Altan Deliorman
25.06.1935 – 22.08.2012 01 Ocak 1970
Annesi Mürüvvet Hanım, babası gazeteci ve yazar Mahmud Necmeddin Deliorman'dır. M. Necmeddin Deliorman, 1935 yılında, o zaman İş Bankasının finanse ettiği Milliyet gazetesinin balkanlar temsilciliğine getirilmiş, merkezi Sofya olan bu yeni vazîfesine giderken, hâmile eşi Mürüvvet Hanım’ı da yanında götürmüştü. Altan Deliorman böyle bir meslekî seyahat esnasında Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da dünyaya geldi. 1936 yılında Milliyet gazetesinin mâlî durumu bozulunca Necmeddin Bey’le ailesi, İstanbul’a döndüler. Altan’ın nüfûs cüzdanı ancak o zaman (22 Mart 1936) alındı. Esas doğum yeri ile yılı, bürokrasi engeline takılıp resmiyete dökülemedi. Mürüvvet Hanım, oğluna dört yaşında okuma-yazmayı öğretti ve basit aritmetik temrinlerine başlattı. 1940 yılına gelindiğinde, Necmeddin Bey, oğluna yavaş yavaş Bâb-ı Ali havasını teneffüs ettirmeye başladı. O yılların tanınmış gazetecisi, “Deli Nizam” lâkabıyla bilinen Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu, Necmeddin Bey’in yakın dostu idi. Nizamettin Nazif’in çıkardığı Vakıt ve İstiklâl gazetelerinin idârehâne ve matbaaları, henüz beş yaşındaki Altan Deliorman’ın önünde açılan ilk basın pencereleriydi.
Deliorman, Haydarpaşa Lisesinde okudu. Hüseyin Nihâl Atsız burada onun edebiyat öğretmeni oldu. 1955'te buradan mezun oldu ve iki yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine devam etti. 1966'da İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümünden mezun oldu. Deliorman'ın ilk yazısı Çocuk Sesi adlı dergide yayımlandı. 1954’te Türk Sanatı dergisinin hikâye yarışmasında birincilik kazandı. Aynı yıl matbuat hayatına başladı. Avrupa Türkleri için Bayrak; Türk Dünyası, Kılıç, Tarih Gazetesi, Edebiyat Gazetesi, Boğaziçi, Millî Işık, Gurbette, Orkun gibi dergi ve gazeteleri çıkarttı; yazılarını yayımladı. Yazıları ayrıca; Millî Yol, Kopuz, Ocak, Cultura, Turcica, Toprak ve Türk Edebiyatı gibi dergilerde yer aldı. Akşam, Ekonomi, Son Havadis, Tan, Ortadoğu ve Tercüman gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı; Ocak gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yürüttü. 1970-1975 yılları arasında Aydınlar Ocağı genel merkez müdürlüğü görevinde bulundu. 1972-1987 yılları arasında Boğaziçi Yayınlarında, 1987-1997 yılları arasında sahibi olduğu Bayrak Basım Yayında idarecilik yaptı.
1957’de Fatma Alpagut’la evledi ve bu evliliği vefatına kadar sürdürdü. Türkiye Komünizmle Mücadele Derneğinin kurucuları arasında yer aldı. Dernek kapatılana kadar genel sekreterlik görevimi yürüttü. İlim ve İstişare Kurulu ile Gazeteciler Cemiyeti üyeliği yaptı. Orhun Vakfını kurdu ve ilk başkanlığını üstlendi. Türkçüler Derneği (1962), Türk Edebiyatı Vakfı, Aydınlar Ocağı ve İLESAM'ın kurucu üyeliklerinde bulundu. Altan Deliorman; "Bir Kapı Açık Kaldı" ile 1954 Türk Sanatı Hikâye Yarışması'nda birincilik ödülü, Türklere Karşı Ermeni Komitecileri (1973) ile 1974 Türkiye Milli Kültür Vakfı Tarih Büyük Ödülü, Devlet Bakanlığı tarafından 2001 Türk Dünyasına Hizmet Ödülü, Öztürkler Forum tarafından 2001 Türk Birliğine Hizmet Ödülü, Işıklı Hayatlar (2004) ile 2004 Türkiye Yazarlar Birliği Biyografi Ödülü ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen 2007 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü gibi ödüllere layık görüldü. Biri erkek biri kız iki çocuk babası olan Deliorman, 22 Ağustos 2012 tarihinde Şişli Etfâl Hastanesinde vefat etti.
Deneme, monografi ve inceleme türünde eserler veren Altan Deliorman'ın hayatını ve düşünce dünyasını Hüseyin Nihal Atsız, İbrahim Kafesoğlu ve Kemâl Ilıcak gibi şahsiyetler doğrudan etkilemişlerdir. Öyle ki 1952’de Haydarpaşa Lisesinde okurken hocası Nihal Atsız okuldan alınır ve Süleymaniye Kütüphanesi’ne toyin edilir. O, buna rağmen, hocası ile irtibatını kesmemiştir. Liseler ve ortaokullar için tarih kitapları hazırlayan Delioman, bu türdeki kitapları ilk olarak 1976'da İbrahim Kafesoğlu ile hazırlamıştır. Yazarın ilk kitabı Mustafa Kemal Balkanlarda (1958), Atatürk’ün hayatında en az bilinen dönem olan Bulgaristan’daki askerî ataşelik yıllarını ele almaktadır. O yıllarda yaşamış olanların ve Atatürk’le ortak hatıraları bulunanların anlattıkları da gazete sütunlarında kalmış ve unutulmuştur. Altan Deliorman, bu kimselerden hayatta kalanlarla görüşmüş ve onların tanıklığından da yararlanarak kitabın ilk basımını yapmış; elli yıl sonra ikinci baskısını hazırlarken Türk ve yabancı yazarlar tarafından yazılan kitaplarda konuyla ilgili yeni bilgiler ortaya konulmuştur. Ayrıca, bazı arşiv vesikaları yayımlanmıştır. Eserin yeni basımında bütün bu bilgilerden yararlanılarak Sofya’da geçen on beş aylık süre daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
Altan Deliorman, hocası Atsız için hazırladığı Tanıdığım Atsız (1978) adlı biyografinin yazılış amacını şöyle dile getirmiştir: "Atsız, çeşitli yönleri bulunan bir şahsiyettir. Fikir adamı, yazar, şair, romancı, bilgin ve öğretmen olarak, yaşadığı çağa kuvvetli tesirler vermiştir. Fakat O'nun daha çok dâva adamı, ülkücü yönü, inancı uğrundaki mücadeleci tarafı dikkat çekicidir. Zamanındaki ve kendisinden sonraki nesillere de en ziyade bu yönü ile etkili olmuştur. Türklüğe derin bir sevgi ile bağlanmak ve ona karşılıksız hizmet etmek fikrini yüceltmiştir. Buna karşılık, içinde yaşadığı cemiyetin bir kesimi ona sevgisini ve gönlünü vermiştir. Bu, az şey değildir. Bir başka kesimi de Atsız'a hıncını, öfkesini., nefretini demir parmaklıkların arkasını, yer altı zindanlarını revâ görmüştür. Bir bakıma Atsız, vicdanlarda -ve kendi vatanında- mahkûm edilmek istenmiştir. O'nun bu büyük ıztıraba yiğitçe katlanışı, bir destan motifi kadar muhteşemdir. Bu çapta bir şahsiyetin hayatını, görüşlerini, ruh ve karakter yapısını öğrenmek genç nesillerin hem hakkı, hem vazifesi olmalıdır. Tanıdığım Atsız'ın yazılmasındaki asıl sebep de budur." (Deliorman 2000). Yazarın, Abdülkadir Donuk ile birlikte hazırladığı Türklük Mücahidi İsa Yusuf (1991), Doğu Türkistan'da Türklük için mücadele eden İsa Yusuf Alptekin'in monografisidir.
Türk Yurdunun Bilgeleri (2009)'nde 1940’lardan 1980’lere, üniversite, edebiyat ve basın tarihimiz açısından son derece kıymetli on iki bilgenin portresi çizilmiştir. Kitapta; meclis’te, edebiyatta, üniversitede ve basında yaşanan, Türkçülük, milliyetçilik hareketleri, tartışmaları, milliyetçi-muhafazakâr kesimin kominizmle mücadeleleri anlatılmıştır. Türkçemizin, mimarimizin, sanatımızın ve tefekkür hayatımızın inceliklerini hissettiren; Nihad Sâmi Banarlı, Ekrem Hakkı Ayverdi ve Sâmiha Ayverdi gibi şahsiyetler Işıklı Hayatlar (2004)'da Deliorman'ın kaleminden anlatılmaktadır. Yazar, bu kitapta genç nesillerin sözü edilen şahsiyetlerin hayat hikâyelerini öğrenmelerini amaçlamıştır. Edebiyat dünyasına olduğu kadar yayımladığı süreli yayınlar ve hazırladığı bibliyografik çalışmalarla matbuat hayatımıza büyük katkılar yapan Altan Deliorman'ın eserleri genel olarak değerlendirildiğinde Türk tarihine kültürel ve millî kimlik cephesinden baktığı ve bunu şahsiyetler üzerinden başarıyla yansıttığı görülmektedir.
Yazar: İSA KOYUNCU