Bedreddin ŞİBLÎ
1312 - 1367 01 Ocak 1970
1312 yılında babasının kayyım olarak görev yaptığı Dımaşk’a bağlı Şibliye kasabasında doğdu. İlk tahsilini burada yaptı. 730’dan (1330) sonra Kahire’ye giderek Ebû Hayyân el-Endelüsî, Zehebî, Cemâleddin el-Mizzî, İbn Fazlullah el-Ömerî gibi âlimlerin ders halkasında bulundu, 737’de (1336) Kudüs’e geçip Mescid-i Aksâ’nın başimamı Ebû Saîd Halîl b. Keykeldî el-Alâî’nin öğrencisi oldu. Şam bölgesinin tanınmış âlimleri arasında yer alan Şiblî, 755’te (1354) Trablusşam kadılığına getirildi ve 769 Safer ayında (Ekim 1367) vefatına kadar bu görevde kaldı. Hocası Zehebî Şiblî’yi fakih, muhaddis, âlim, talebelerin zekilerinden ve gençlerin faziletlilerinden biri diye niteler (el-Mu?cemü’l-mu?ta?, s. 237). İbn Habîb el-Halebî de Şiblî’nin değerli bir âlim olduğunu, silâh kuşanıp sahildeki ribâtlarda kaldığını, Trablus’ta kendisiyle defalarca görüşüp ondan faydalandığını kaydeder.
Eserleri. Şiblî’nin otuza yakın eserinin bulunduğu tahmin edilmekte, kendisi bunlardan sekizinin adını Me?âsinü’l-vesâ?il adlı eserinde zikretmektedir (s. 34-42). 1. Me?âsinü’l-vesâ?il ilâ ma?rifeti’l-evâ?il. Yirmi üç bölüm (fasıl) halinde düzenlenen eserde her varlığın başı (el-evvel) olan Cenâb-ı Hak, O’nun yarattıklarının ilkleri, Hz. Âdem’den Hz. İbrâhim’e kadar olan dönemdeki ilkler, Kâbe, Hz. İsmâil ve Hz. Muhammed zamanındaki ilkler, ayrıca Hz. Peygamber’in seriyye ve gazveleri, dinî hükümler, Kur’an, sahâbe, Hulefâ-yi Râşidîn, Emevîler, Abbâsîler, çeşitli ilimler vb. konularda ilk defa vuku bulan yahut kıyamet alâmetleri ve âhiret gibi vuku bulacak olan şeyler hakkında bilgi verilmektedir. Eserin Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’deki (nr. 5674) bir nüshasının sonunda Zehebî, Muhammed b. Ali ed-Dimyâtî ve Safedî’ye ait üç takriz bulunduğu belirtilmektedir (Me?âsinü’l-vesâ?il, neşredenin girişi, s. 11). Kitap Muhammed Altuncî tarafından neşredilmiştir (Beyrut 1412/1992). 2. Âkâmü’l-mercân fî a?kâmi’l-cân. Cinler hakkındaki haberleri ve hükümleri konu edinen eser bir mukaddime, 140 bölüm (bab) ve bir hâtimeden meydana gelmiş olup çeşitli neşirleri yapılmıştır (Kahire 1326, 1356; nşr. Ebü’l-Fazl İbnü’s-Sıddîk, Kahire 1376; nşr. İbrâhim Muhammed Cemel, Riyad 1402/1982; Garâ?ib ve ?acâ?ibü’l-cin ve’ş-şeyâ?în adıyla, Kahire 1404/1983; nşr. Ahmed Abdüsselâm, Beyrut 1408/1988; nşr. Seyyid Cümeylî, A?kâmü’l-cân adıyla, Beyrut 1405/1985). Süyûtî’nin La??ü’l-mercân fî a?kâmi’l-cân (nşr. Mustafa Abdülkadir Atâ, Beyrut 1406/1986), Nûreddin el-Halebî’nin ?İ?dü’l-mercân fîmâ yete?alla? bi’l-cân (nşr. Mustafa Âşûr, Kahire 1408/1988) adıyla ihtisar ettiği eseri Muhammed Ferşad Türkçe’ye tercüme etmiştir (Cinlerin Esrarı, İstanbul 1974). 3. Şer?u’l-?udûrî. Hanefî fakihlerinden Kudûrî’ye ait el-Mu?ta?ar’ın şerhidir. Bazı kaynaklarda el-Yenâbî? fî ma?rifeti’l-u?ûl ve’t-tefârî? adıyla geçen eser Muhammed b. Ramazan er-Rûmî’ye de nisbet edilmektedir (İbn Kutluboğa, s. 260, 264; Keşfü’?-?unûn, II, 1632, 1634). İstanbul kütüphanelerindeki çeşitli yazmaları Muhammed b. Ramazan adına kayıtlıdır. 4. Teskîfü’l-elsine bi-ta?rîfi’l-ezmine. Arap diline dair bir eser olup 743 (1342) tarihli müellif nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (Lâleli, nr. 1686). 5. Zehvü’l-bedî? fî zehri’r-rebî?. Hadis ilmiyle ilgili olan eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Ayasofya, nr. 4032). 6. Keşfü’l-ibhâm bi-şer?i’l-a?kâm (Şer?u’l-?Umde fi’l-a?kâm). Cemmâîlî’nin ?Umdetü’l-a?kâm adlı eserinin şerhi olup 25 Receb 738 (16 Şubat 1338) tarihli müellif hattı nüshasının dördüncü bölümü Chester Beatty Library’de kayıtlıdır (Arberry, I, 24). Şiblî’nin bunların dışında ?emmü’s-semâ?i’l-mülhî ve ta?rîmühû ve beyânü ?amîdi’ş-şi?r min ?emîmih, Risâle fî âdâbi’l-?ammâm, el-Fu?ûl fî a?vâli’r-Resûl, Ta?rîfü’l-a?lâm ve’s-sü?ûr fî ta?rîfi’l-eyyâm ve’ş-şühûr, Neşrü’l-a?lâm fî a?kâmi’s-selâm, Nüzhetü’l-kirâm ve’l-ekyâs fî ?ikri’s-sihâm ve’l-?ıyâs, Va??u’l-?icâbi’s-sâtir fi’l-inbâ? ?ani’l-laf?i’l-mütevâtir, el-Envâ?u’l-vâride fî ?alâti’l-?avf fî ?ardi’l-kelâm, Risâle fî âdâbi’l-?ammâm adlı eserleri bulunmaktadır (Me?âsin, neşredenin girişi, s. 8-9).