Karamanlı Hıristiyan Türkler ve Mehmet Eröz’ün Kadirşinaslığı
01 Ocak 1970
Ben rahmetli Prof. Dr Mehmet Eröz’ün birçok kitaplarını okumuştum. Ama ancak onu şahsen seksenli yıllarda tanıdım. O zaman Sarıyer İmam-Hatip lisesinde öğretmenlik yapıyordum.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesince periyodik olarak Türkoloji kongresi düzenlenmekteydi. Ben de tesadüfî o kongreye bir arkadaşımı görmek için gitmiştim. Toplantı salonlarından birinde bir hoca Hıristiyan Türklerle ilgili bir bildiri sunuyordu. Ben doktora çalışmamı Gagavuz Türkleri ile ilgili yapmıştım. Aynı zamanda Karamanlılar adı verilen Hıristiyan Türklerle de ilgileniyordum. Bu nedenle sunulan bu bildiri dikkatimi çekti. Hoca, Karamanlı bir şair tarafından kaleme alınmış olan
Rum isek de Rumca bilmez Türkçe söyleriz.
Ne Türkçe yazar okuruz, ne de Rumca söyleriz.
Öyle bir mahludi hatt-ı tarikatımız vardır.
Hurufumuz Yunanice, Türkçe meram eyleriz
diye bilinen bir dörtlüğü okuyordu. Ne var ki, Hoca, oradaki harflerin üst ve alt tarafına konulmuş noktaların ne anlama geldiğini bilmediği için onları baskının kötü oluşuna yorumlayarak okuyordu.
Bildiri öğleden sonraki oturumun son bildirisi idi. Bildiri bittikten sonra birkaç soru soruldu. Hoca da onlara cevap verdi.
Oturum sona erip salon boşaldıktan sonra ben Hoca’ya
-Hocam okuduğunuz şiirde bazı yanlışlıklar var dedim.
-Hoca bana baktı ve sen bu yazıyı biliyor musun? diye sordu.
-Bende bildiğimi söyledim.
-Oku bakayım bu şiiri dedi.
-Okudum. Beğendi.
-Bana, madem bu alfabeyi biliyorsun. Bunu bana yaz ve getir diye söyledi.
Ben de o gün eve gelip Karamanlıca olarak yayımlanmış bir Kutsal Kitap (Tevrat ve İncil) tercümesinden alfabeyi düzenleyip hocaya götürdüm. Hoca çok memnun oldu.
Aradan yıllar geçti. Bir gün Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine doktora hocam merhum Prof. Dr. Hikmet Tanyu ziyarete geldim. Orada bulunan arkadaşlardan bir tanesi bana "siz Karamanlıca biliyormuşsunuz dedi". Ben de böyle bir hususun nereden çıktığını sordum. O da bana rahmetli Prof.Dr. Mehmet Eröz’ün Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü yayınları arasında çıkan Hıristiyanlaşan Türkler, Ankara, 1983 adlı kitabında benim adımın zikredildiğini söyledi.
Bu durum beni çok mutlu etti. Hâlbuki ben birçok kimseye sadece yardım olsun diye birçok makale ve kitap göndermiştim. Hemen hiç kimse bu tür bir işi yaptığım için bana teşekkür bile etmemişti. Rahmetli hocamın yaptığı bu kadirşinaslığı hiçbir zaman unutamam. Rahmetli hocamın her adı geçtiğinde ilk aklıma bu davranışı gelir.
-Hocam! Allah sana çok çok rahmet eylesin.
-Nur içinde yat…