« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 Eki

2009

Bir Türk Düşünürü Olarak Ziya Gökalp

01 Ocak 1970

Hayatı, Kişiliği ve Düşünce Yapısı
Üzerine Bir İnceleme
ŞAHİN GÜRSOY - İHSAN ÇAPCIOĞLU

Ziya Gökalp, 23 Mart 1876 yylynda Diyarbakyr’da do?mu?tur.1 Kendisine,
babasynyn iste?i üzerine Mehmet Ziya ismi verilmi?tir. Babasy, Vilayet Evrak
Memuru Mehmet Tevfik Efendi (1851–1890), annesi Zeliha Hanym’dyr (1856–
1923). Ylkö?renimini 1883 yazynda kayyt yaptyrdy?y Mercimekörtmesi Mahalle
Mektebi’nde tamamlamy?tyr. Hürriyetle ilgili ilk fikirlerini ise 1886 yylynda
girdi?i Mektebi Rü?tiye-i Askeriyye’de (Askeri Lise) hocasy Kola?asy
AÜYFD 47 (2006), sayy 2, s. 89-98.
1 Hilmi Ziya Ülken, Türkiye’de Ça?da? Dü?ünce Tarihi, Ystanbul, 2001, s. 304; Hikmet Tanyu, Ziya
Gökalp’in Kronolojisi, Ankara, 1981, s. 1–3; Cavit Binba?yo?lu, Türkiye’de E?itim Bilimleri Tarihi,
Ystanbul, 1995, s. 121.
90 AÜYFD 47 (2006), sayy II
Ysmail Hakky Bey’den edinmi?tir.2 1890 yylynda amcasy Müderris Hacy Hasip
Bey’den dersler almaya ba?layan Gökalp, 1891 yylynda ikinci synyftan kayyt
yaptyrarak Ydadi-i Mülkiye’ye ba?lamy?tyr. 1893 yylynda ö?retmeni Doktor
Yogi’den felsefe dersleri, Maarif Müdürlü?ü ve Ydadi’de (orta ö?retim) tarih
ö?retmenli?i yapan Mehmet Ali Ayni’den ise tarih dersleri almy?tyr. Ziya
Gökalp, Mehmet Ali Ayni’den gördü?ü derslerde tarihin nasyl muhakeme
edilece?ini ö?renmi?tir. Fakat Ydadi’nin 7 yyla çykartylmasy üzerine Gökalp,
buradan ayrylmy?tyr. Toplumun ya?ady?y sykyntylaryn üzerinde byrakty?y izlerin
yany syra,3 ekonomik olanaksyzlyklar yüzünden Ystanbul’da ö?renimine
devam edememesi ve ailesinin evlilik baskylary gibi nedenler Ziya Gökalp’i
bunalyma sürükleyince, 1894 yylynda intihar giri?iminde bulunmu?tur.4 Hilmi
Ziya Ülken, Gökalp’in intihar sebebi olarak, Hocasy Dr. Yorgi Efendi’den aldy?y
felsefe e?itimi ile ailesinden aldy?y dini muhafazakar e?itim arasynda
ya?ady?y çaty?mayy göstermektedir.5
Yntihar olayyndan sonra kendini tekrar okumaya ve bilime veren Gökalp,
e?itimine devam etme iste?iyle 1895 yylynda karde?i ile birlikte yeniden Ystanbul’a
gelmi?tir. Fakat parasy olmady?y için ancak ücretsiz olan Veteriner
Mektebine kayyt yaptyrabilmi?tir. Gökalp, Ystanbul’da bulundu?u bu dönemde
Baty kültürünü de tanymaya yönelmi?tir.6 Okulda yasak yayynlary okumasy
ve farkly çyky?lary ile dikkati çeken Gökalp, 1899 yylynda geçirdi?i soru?turmanyn
ardyndan ‘yasak kitaplary okuma ve zararly derneklere üye olma’ gerekçesiyle
cezaevine gönderilmi?tir. 12 aylyk cezaevi ya?amyndan sonra,
okuldan da uzakla?tyrylarak Diyarbakyr’a sürülmü?tür. 1900 yylynda amcasynyn
kyzy ile evlenerek Diyarbakyr’a yerle?en Gökalp, küçük memuriyetlerde
çaly?maya ba?lamy?tyr. Bu dönemde Gökalp, bir taraftan e?inin mal varly?y
ile rahat bir hayat ya?amaya ba?lamy?; di?er taraftan ise, el altyndan hürriyet
çaly?malaryny sürdürmeye devam etmi?tir. 1903 yylyndan sonra Diyarbakyr
Ticaret Odasy’nda çe?itli görevlerde bulunmu?; bu syrada, Vilayet Gazetesi
Ba?yazarly?y görevini de yürütmü?tür. 1905 yylynda, halka yapty?y kötülükler
dolayysyyla a?iret reisi Ybrahim Pa?a’ya kar?y çykarak halky ona kar?y
ayaklandyrmy?tyr.7
2 Tanyu, a.g.e., s. 3-8; Mustafa Ergün, II. Me?rutiyet Devrinde E?itim Hareketleri (1908-1914),
Ankara, 1996, s. 136; Ali Nüzhet, Ziya Gökalp’in Hayaty ve Malta Mektuplary, Ystanbul, 1931, s.
14-17. Ali Nüzhet, Ziya Gökalp’in damady olup ölümünden sonra O’nun birçok yazysyny ve mektuplaryny
derleyerek yayynlamy?tyr.
3 Cavit Orhan Tütengil, Ziya Gökalp Üzerine Notlar, Ystanbul, 1956, s. 6.
4 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 21.
5 Ülken, a.g.e., s. 304.
6 Hasan Tuncay, Ziya Gökalp, Ystanbul, 1978, s. 34.
7 Tuncay, a.g.e., s. 45-46.
91
Ziya Gökalp, 1908’de Yttihat ve Terakki’nin Diyarbakyr, Van ve Bitlis heyetlerinin
müfetti?li?ine atanmy?tyr.8 1909 yylynda Darülfünun’da hocalyk
yapmak üzere Ystanbul’a gelen Gökalp; orada birkaç ay kalmy?, yeterli ücret
alamady?y için tekrar Diyarbakyr’a dönerek, “Peyman” gazetesini çykarmaya
ba?lamy?tyr.9 1909 yylynyn son aylarynda ise Yttihat ve Terakki tarafyndan
Selanik’e gönderilmi?tir.10
Ziya Gökalp, 1912’de ailesi ile birlikte bir kez daha Ystanbul’a yerle?mi?tir.
11 Bu dönemde, Darülfünun ve E?itim Fakültesinde Gökalp’in e?itimle
ilgili görü?leri kabul edilmi?; ders programlary, okutulacak dersler ve kitaplar
onun önerileri do?rultusunda kararla?tyrylmy?tyr.12 Bu dönemden itibaren
dü?üncelerini ve çaly?malaryny Türkçülük etrafynda ?ekillendiren Gökalp,
ayny zamanda hayatynyn en yaratycy dönemini de ya?amy?tyr. 1913 ve 1914
yyllarynda kendisine teklif edilen Maarif Nazyrly?y (Milli E?itim Bakanly?y)
görevini kabul etmemi?, Edebiyat Fakültesinde Yctimaiyyat Müderrisli?i (Sosyoloji
Hocaly?y) görevine devam etmi?tir. Bu göreviyle birlikte Gökalp, Ystanbul
Üniversitesi’nde ilk sosyoloji profesörü olmu?tur.
Gökalp’in Kyzylelma adly eseri 1914’de yayynlanmy?tyr. 1917’de “Yeni
Mecmua” yayyn hayatyna ba?lamy?tyr. 1918’de ise Türkle?mek, Yslamla?mak,
Muasyrla?mak adly eseri ile Yeni Hayat isimli ?iir kitabyny yayynlamy?tyr.
Bir Türk Dü?ünürü Olarak Ziya Gökalp: Hayaty, Ki?ili?i ve Dü?ünce Yapysy
8 Binba?yo?lu, a.g.e., s. 121.
9 Ziya Gökalp, 48 yyllyk kysa ya?am serüveninde çok sayyda kitap ve makale yayynlamy?, bazy
gazete ve dergilerin yayymlanmasyna öncülük etmi? ve yazylaryyla katkyda bulunmu?tur. Onun
ba?lyca eserleri ?unlardyr: Kyzyl Elma, Ystanbul, 1914–1915; Türkle?mek Yslamla?mak Muasyrla?mak,
Ystanbul, 1918; Yeni Hayat, Ystanbul, 1918; Altyn I?yk, Ystanbul, 1923; Türkçülü?ün Esaslary,
Ankara, 1923; Türk Töresi, Ystanbul, 1923; Do?ru Yol, Ankara, 1923; Kürt A?iretleri Hakkynda
Sosyolojik Tetkikler (Gökalp, bu incelemesini, Yttihat ve Terakki Partisi’nin iste?iyle 1909 yylynda
yapmy?tyr. Kitabyn sonunda “Diyarbakyr, Haziran 1909” notu vardyr (s. 166), ancak çaly?ma ölümünden
sonra yayynlanmy?tyr. Yine ölümünden sonra de?i?ik gazete ve dergilerde yayymlanmy?
yazylaryyla mektuplary çe?itli kitaplarda derlenmi?tir. Bunlar; Türk Medeniyeti Tarihi, (1926),
Çynaralty (1939), Fyrka Nedir? (1947), Ziya Gökalp Diyor ki (1950). Ziya Gökalp’yn Ne?redilmemi?
Yedi Eseri ve Aile Mektuplary (1956), Ziya Gökalp’yn Yazarlyk Hayaty (1956), Ziya Gökalp
Külliyaty (1. Kitap ?iirler ve Halk Masallary, 1952; 2. Kitap Limni ve Malta Mektuplary, 1965),
Turkish Nationalism and Western Civilization: Selected Essays, (Çeviri ve giri? yazysy: Niyazi Berkes),
New York: Columbia Univ. Press, (1959), Ziya Gökalp’yn Ylk Yazy Hayaty, 1894–1909: Do?umu’nun
80. Yyldönümü Münasebetiyle (1956), Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri (1973) ?eklinde
syralanabilir. Ziya Gökalp’in yazylaryyla katkyda bulundu?u ya da yayymlanmasyna öncülük
etti?i dergiler; Yeni Mecmua, Genç Kalemler, Küçük Mecmua, Türk Yurdu, Yctimaiyat Mecmuasy,
Yslam Mecmuasy, Edebiyat Fakültesi Mecmuasy, Ylim, Felsefe, Fen Tetebbuaty Mecmuasy, Halka
Do?ru Mecmuasy, Muallim Mecmuasy, ?air Mecmuasy ve Milli Tetebbular Mecmuasy’dyr. Gökalp’in
yazylaryny yayynlady?y ba?lyca gazeteler ise ?unlardyr: Dicle, Diyarbakyr, ?urayy Ümmet, Tanin, Peyman,
Cumhuriyet, Ak?am, Yeni Türkiye, Rumeli, Yeni Gün, Hakimiyet-i Milliye ve Donanma.
Bunlaryn dy?ynda Gökalp, de?i?ik takma ad ve lakaplar kullandy?y yazylar da yayynlamy?tyr.
10 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 47.
11 Tanyu, a.g.e., s. 75.
12 Binba?yo?lu, a.g.e., s. 121.
92 AÜYFD 47 (2006), sayy II
1919 yylynyn Ocak ayynda, ‘asayi?i bozma ve Ermenilere zor kullanma’
iddiasyyla Divan-y Harp’te (askeri mahkeme) idam cezasy ile yargylanan Gökalp,
idam cezasy almamy?, ancak Malta’ya sürülmü?tür. Malta’da çok sykyntyly
bir ya?am süren Gökalp, sürgün döneminde çaly?malaryna bir süre ara
vermek zorunda kalmy?tyr. 30 Nisan 1921’de Kars Sava?ynda esir alynan Yngilizlerin
kar?yly?ynda Malta’da esir Türklerin serbest byrakylmasy ile birlikte
Yurda dönerek Diyarbakyr’a yerle?mi?tir.
1922’de Muallim Mekteb’inde (E?itim Fakültesi) felsefe dersleri vermeye
ba?layan Gökalp, bir taraftan da dergi çykarma çaly?malaryna devam etmi?tir.
Bu dönemde, Ahmet A?ao?lu’nun deste?i ile “Küçük Mecmua” dergisini
çykarmy?tyr. Derginin ilk sayysynda, tarihi, kültürel, dinsel ve co?rafi birliktelikleri
nedeniyle Türkler ve Kürtlerin birbirlerini sevmelerini bir zorunluluk
olarak kabul etti?i “Türkler ve Kürtler” adly makalesini kaleme almy?tyr.13
1923 yylynda Telif ve Tercüme Encümeni Reisli?i’ne (Kültürel Yayynlar
Dairesi Müdürlü?ü) getirilen Ziya Gökalp; ayny yyl, Türkçülü?ün Esaslary isimli
ünlü eserini yayynlamy?tyr. 11 A?ustos 1923 tarihinde Diyarbakyr’dan Milletvekili
seçilen Gökalp; bilimsel, kültürel ve e?itim çaly?malaryna ara vermi?
gibi görünse de, yine bu dönemde de kültürel ve dü?ünsel çaly?malaryna
devam etmi?tir. Bu ba?lamda, “Yeni Türkiye” dergisini çykarmy?, anayasanyn
hazyrlanmasyna yardym etmi?, Türk Medeniyeti Tarihi’ni tamamlamaya
çaly?my?14 ve Türk dili çaly?malaryna katkylarda bulunmu?tur. Bu süreçte
Gökalp, milli edebiyatyn geli?tirilmesi yönünde de çaba harcamy?tyr.
Yine, Yeni Türkiye’nin Hedefleri isimli eserini de bu dönemde yayynlamy?tyr.
Hastalandy?y dönemde de Türk Medeniyeti Tarihi ve Çynaralty isimli çaly?malaryny
sürdürmü?; hatta tedavi için Ystanbul’a, Maarif Vekâleti’nden (Milli
E?itim Bakanly?y) Türk Medeniyeti Tarihi’nin basymy için aldy?y avansla gidebilmi?tir.
1924 yyly ba?larynda rahatsyzlanan Gökalp, 25 Ekim 1924 tarihinde
vefat etmi?tir.15
Ziya Gökalp, günlük ya?amda içe dönük, sakin ve kendi halinde birisi
olmu?tur. Buna kar?yn, idealist ve mücadeleci bir yapyya sahip olan Gökalp,
en kötü durumlarda bile ümidini kaybetmeyecek kadar kararly bir ki?ili?e
sahiptir. Ya?amy boyunca, dü?ünce ve hayalleri yolunda mücadele vermi?;
hiçbir dönem, dü?ünce ve eylemlerinden ödün verme gere?i duymamy?tyr.
Birçok kovu?turma, hapis ve sürgün cezasyyla kar?yla?masynyn arkasynda da
yine bu kararly tutumunun etkileri vardyr. Gençlik döneminde, Sultana kar?y
13 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 166-167
14 Tuncay, Ziya Gökalp, s. 61.
15 Tanyu, a.g.e., s. 156-161.
93
söz söylemek ve eylemde bulunmaktan çekinmeyen Gökalp; önemli dü?ünsel
yakynlyklara ra?men, Meclise girdi?i dönemde Atatürk’e de çok yakyn
olma gere?i duymamy?tyr. Gençlik yyllaryna denk dü?en bir dönemde ya?ady?y
bir bunalym durumu dy?ynda, Gökalp’in ya?amy hep sosyal ve siyasal mücadele
ile geçmi?tir. Ayny ?ekilde, en bunalymly günlerinde bile Ülkenin kurtulaca?yna
olan güveni tam olmu?tur. Ziya Gökalp’in en güçlü yönlerinden
biri de, hiç ku?ku yok ki; onun hayal gücüdür. Gökalp’i, dü?ünce insany,
maneviyatçy, toplumsal ve ahlaki konularda eylem adamy ve ?air yapan ço?unlukla
bu yüksek hayal ve dü?ünebilme gücü olmu?tur.16
Güçlü bir analitik dü?ünce yetene?ine sahip olan ve vatan sevgisiyle dolu
duygu ve dü?ünce yüklü ?iirler yazan Gökalp, ayny zamanda sorumlu bir
aile babasydyr. Ya?amynyn sonlaryna do?ru, hayatynyn en zor dönemini ya?ady?y
hastalyk günlerinde, tedavi masraflarynyn kar?ylanmasyyla ilgili olarak
Atatürk’ten aldy?y teklife kar?ylyk, kendisinden sonra e?ine ve kyzlaryna yardym
edilmesini istemesi bunun açyk örneklerinden biridir.
Dü?ünce Yapysy ve Türkçülük Anlayy?y
Birçok ça?da?y Türk aydyny gibi Ziya Gökalp’in dü?ünsel yapysy üzerinde de,
Osmanly Devleti’nin parçalanma sürecine girdi?i dönemde ba? gösteren siyasal,
askeri, dinsel ve ekonomik sorunlaryn derin izlerini görmek mümkündür.
Bu etkilerin de tesiriyle, Gökalp’in dü?ünce yapysy içerisinde ulusçuluk
anlayy?y önemli bir yere sahip olmu?tur. Fakat Gökalp’in ulusçulu?u, etnik
temelli de?il; kültürel bir ulusçuluktur.
Çok farkly alanlarda eserler veren Ziya Gökalp’in dü?ünce ikliminin olu?um
sürecinde aile çevresi, Ysmail Hakky Bey, Yorgi Efendi, Ybrahim Temo,
Dr. Abdullah Cevdet, Yshak Sukuti ve Naim Beylerin yany syra; Genç Türklerin
de etkisi oldu?u bilinmektedir. Gökalp, dü?ünsel yakla?ymy dolayysyyla
Yttihat ve Terakki Cemiyetinde çe?itli kademelerde görevlerde de bulunmu?tur.
Ayny ?ekilde, Durkheim’yn sosyolojik yakla?ymlary da Gökalp’in dü?ünceleri
üzerinde önemli izler byrakmy?tyr.17
Babasy Tevfik Efendi, edebiyata merakly ve o?lunun en iyi ?ekilde yeti?mesi
için çaba sarf eden biridir. Gökalp’in edebiyat merakynyn da babasyndan
geçti?i söylenebilir.18 Avrupa’da Yeti?en gençleri kültürlerine yabancy
kaldyklary, medresedeki ö?rencileri de dünyadaki geli?melerden haberdar
Bir Türk Dü?ünürü Olarak Ziya Gökalp: Hayaty, Ki?ili?i ve Dü?ünce Yapysy
16 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 94-96.
17 Uriel Heyd, Türk Ulusçulu?unun Temelleri, Çev. Kadir Günay, Ankara, 2002, s. 38–39.
18 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 12.
94 AÜYFD 47 (2006), sayy II
olmadyklary gerekçesiyle ele?tiren Tevfik Efendi, o?lundan Do?u de?erlerini
özümseyip, Müslüman kalarak Batyly bir e?itim almasyny ve her iki kültürü
de ö?renip bunlary kyyas ve telif etmesini istemi?tir. Tevfik Efendi’nin bu
tutumunun Ziya Gökalp’in hayatyndaki etkileri büyük olmu?tur.19 28 Aralyk
1888’de Namyk Kemal’in vefaty üzerine; Tevfik Efendi’nin o?luna, onun gibi
hürriyetçi ve vatansever olmayy ö?ütlemesi de Gökalp’in hayatyndaki önemli
dönüm noktalaryndan birisidir.20 Bununla birlikte, annesi ve babaannesinin
de, aldyklary e?itim ve geldikleri muhitin de etkisiyle Gökalp’in üzerinde
en az babasy kadar etkili ve yönlendirici olduklaryny belirtmek gerekir.21
Diyarbakyr’da özel felsefe dersleri aldy?y Dr. Yorgi Efendi, Ystanbul’a gelince,
Gökalp ve arkada?lary ile bir toplanty yapmy?tyr. Onlarla yapty?y bir
sohbette Türk gençlerinin Me?rutiyeti kurmak için çaly?tyklaryny, bunun övgüye
de?er bir gayret oldu?unu belirtmi?tir. Yapylacak devrimin faydaly ve
etkili olabilmesi için mutlaka ülkenin sosyolojik ve psikolojik yapysyna uygun
olmasy gerekti?ini ifade eden hocasynyn bu vasiyeti, Gökalp’in yapmayy
dü?ündükleri üzerinde yönlendirici bir etkiye sahip olmu?tur.22
1899–1900 yyllarynda tutuklu bulundu?u syrada tany?ty?y Naim Bey, Gökalp
üzerinde önemli etkiler byrakan simalardan bir di?eridir. Naim Bey,
Me?rutiyetin mutlaka ilan edilece?ini, ama ilk me?rutiyetin uzun süreli olmayaca?yny;
Meclisin, entrikalar ve rant kavgalary sonucu kapatylaca?yny
söylemi?tir. Ona göre, meclisin kapanmasynda en önemli neden, derin bir
uykuda olan halkyn me?rutiyetin kyymetini bilmemesidir. Halka, me?rutiyetin
gere?i anlatylmalydyr. Bunun da tek yolu özgür basyndyr. Gökalp, basynyn
özgürle?tirilmesini rastlady?y her gence ö?ütledi?ini belirtmi?tir.23 Kendisine,
Naim Bey’in vasiyetini rehber kabul eden Gökalp; onu, kendisi için bir
pir (akyl hocasy) olarak nitelendirmi?tir. Gökalp, bu vasiyeti kendinden sonra
gelecek gençlere, Türkçü bilginin vasiyeti olarak sunmu?tur.24
Ydadi (orta ö?retim) yyllaryndan itibaren felsefe ve sosyal bilimlere ilgi
duymaya ba?layan Gökalp, Fransyzca derslerini Ydadi hocalaryndan Yorgi
Efendi’den almy?tyr. Kendisinde felsefe merakyny uyandyran da yine Yorgi
Efendi olmu?tur.25
19 Tuncay, a.g.e., s. 20-21; Enver Behnan ?apolyo, Ziya Gökalp Yttihady ve Terakki Me?rutiyet Tarihi,
Ystanbul, 1943, s. 75.
20 Tanyu, a.g.e., s. 9.
21 Tütengil, a.g.e., s. 12; Tuncay, a.g.e., s. 21.
22 Tuncay, a.g.e., s. 31; Ali Nüzhet, a.g.e., s. 27-33.
23 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 33-40.
24 Tuncay, a.g.e., s. 42.
25 Ülken, a.g.e., s. 304.
95
Dü?ünsel bir süreç olarak, Genç Türkler ve Yttihat ve Terakki ile Ziya Gökalp’in
dü?ünce ve ili?ki yakynly?y askeri lise yyllaryna kadar uzanmaktadyr.
Ymparatorlu?un içinde bulundu?u bunalymlar birçok mektep ö?rencisi gibi
Gökalp’i de derinden etkilemi?tir. Bu nedenle Gökalp, okul yyllaryndan itibaren
ülke sorunlaryyla ilgili konulara yakyn ilgi göstermi?; ya?amy boyuca birçok
siyasi ve sosyal örgütlenme içerisinde yer almy?tyr.
Ba?langyçta Fransyz filozof Alfred Foulille’nin etkisinde kalmasyna ra?men,
Durkheim sosyolojisinin iyi bir okuyucusu ve takipçisi olan Gökalp, bu
ekolün etkisiyle “Türk Sosyoloji Ekolü”nü kurmu?tur.26 Yine, pozitivist bir
yönü de olan Gökalp’in, topluma do?ru bir yönelim gösteren toplumsal teoremi
üzerinde de Durkheim’yn görü?leri belirleyici olmu?tur.27
Ziya Gökalp’in dü?ünce dünyasynda Selanik önemli bir yer tutmu?tur.
Gökalp, Selanik’e gidi?inden sonra daha önce savundu?u dü?üncelerin pek
ço?unu terk etmi?tir. Bununla birlikte, medreselerin düzeltilmesi ve e?itimde
yenile?me gibi yazylarynda sykça savundu?u bazy dü?üncelerinden vazgeçmemi?tir.
28
Yttihat ve Terakki tarafyndan Selanik’e tayin edilmesi, Ziya Gökalp’in hayatynda
yeni bir dönüm noktasy olmu?tur. Bu dönemde, dilde Türkçülü?ü
savunan Genç kalemler grubuna katylmy?; bu dergide, dilde Türkle?me ile
ilgili yazylar yazmaya ba?lamy?tyr. Burada, özellikle Ömer Seyfettin’den etkilenen
Gökalp, artyk Türkçü Gökalp’tir.29
Gökalp’in dil çaly?malaryna katylmasyyla, dilde yenile?me ve Türkçele?me
çaly?malary hyz kazanmy?tyr. Çünkü Ona göre tüm toplumsal faaliyetlerin
yegâne temeli lisandyr.30 Kültürü ve kültürü ortaya çykaran dili, millet olmanyn
en önemli unsurlary arasynda kabul eden Gökalp, dilde Türkle?me
olmazsa, vicdanlaryn, dinin ve vatanyn parçalanaca?yny dü?ünmektedir.31
Dilde yenile?menin ve Türkçülü?ün bir kar?yly?y olarak “ary Türkçecilik” ifadesini
kullanan Gökalp; ary Türkçecili?i, dilin Arap ve Fars köklerinden aryndyrylarak,
bunlaryn yerine Türkçe köklerden yeni eklerle yapylacak yeni Türkçe
Bir Türk Dü?ünürü Olarak Ziya Gökalp: Hayaty, Ki?ili?i ve Dü?ünce Yapysy
26 Ylk yazylaryny “Diyarbakyr” gazetesinde yayynlayan Gökalp, bu dönemde Osmanly milliyetçili?ini
savunmu?tur. Ziya Gökalp’in bu yazylarynda Gabriel Tarde’nin etkileri görülmektedir bkz. Ülken,
a.g.e., s. 305.
27 Heyd, a.g.e., s. 38-39.
28 Hasan Ali Koçer, Türkiye’de Modern E?itimin Do?u?u ve Geli?imi (1773–1923), Ystanbul, 1991, s.
176.
29 Ülken, a.g.e., s. 306-307.
30 Ziya Gökalp, Türkle?mek Yslamla?mak Muasyrla?mak, Sadele?tiren: Yalçyn Toker, Ystanbul, 1997,
s. 55.
31 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 51.
96 AÜYFD 47 (2006), sayy II
kelimelerin kullanylmasy olarak tanymlar.32 Buna kar?yn, kar?ylyklary bulununcaya
kadar, sözcük ve terimlerin Arapça ve Farsçalarynyn kullanylmasyny
önerir. Burada Gökalp’in, dili, ilintili ba?laryndan hemen koparmanyn zorlu?una
ve sakyncalaryna yapty?y vurguyu belirtmek gerekir. Böylece, dilde ve
kültürde özden beslenen bir dinamizm yakalamak isteyen Gökalp, Türkle?mek,
Yslamla?mak ve Muasyrla?mak ilkesi çerçevesinde Türkçeyi, anlam bakymyndan
modernle?tirmek, terim bakymyndan Yslamla?tyrmak, gramer ve
yazyn bakymyndan ise Türkle?tirmek gerekti?ini belirtmi?tir.33 Türkle?mek,
Yslamla?mak, Muasyrla?mak isimli eserinde de bu durumu, “Türk milletindenim,
Yslam Ümmetindenim, Avrupa Medeniyetindenim” ifadesi ile ortaya
koymu?tur.34 Ziya Gökalp’in “Türk ulusuna, Yslam dinine ve Baty uygarly?yna
dahiliz” ?eklinde yaygyn bir sunu? haline getirdi?i söylemin, ayny dönemlerde
benzer siyasal, ekonomik ve kültürel etkileri duyan Yusuf Akçura ve
Hüseyinzade Ali tarafyndan da gündeme getirildi?i görülmektedir.35 Yine
burada da, oldukça geni? bir co?rafyada, zengin ve dinamik kültür dünyasyna
sahip; ekonomik, siyasal ve askeri açydan çok güçlü bir Ymparatorluk
sürecinden; siyasal, kurumsal, ekonomik ve askeri bunalymlarla birlikte geriye
çekilme/ulus sürecine geçme sorunlaryna kar?y teori üretme ve çözüm
arayy?larynyn etkili oldu?unu belirtmek gerekir.
Dolayysyyla, Ziya Gökalp’in siyasal dü?ünceleri ile dönemin siyasal olgulary
arasynda paralel bir ili?kinin bulundu?unu söylemek mümkündür. Ylk
dönemlerinde Osmanlycylyk ve ümmetçilik anlamynda olmasa bile, Yslamcylyk
dü?üncelerine de ilgi gösterdi?i bilinen Gökalp’in milliyetçilik anlayy?y ile
modern ulus-devletin ve yeni Cumhuriyetin kurucu iradesinin benimsedi?i
milliyetçilik anlayy?lary arasynda büyük bir örtü?me vardyr. Gökalp’e göre,
milleti olu?turan de?erlerin ba?ynda dil birli?i, kültürel payla?ym ve din gelmektedir.
36 Bir ba?ka ifadeyle Gökalp, bir kültür milliyetçili?ini öngörmekte,
millet olabilmek için etnik ayry?tyrmalara ilgi göstermemektedir. Buna,
Gökalp, ‘kültür milliyetçili?i’ adyny vermektedir. Böylece Gökalp, dünya ve
co?rafi gerçeklere uygun bir millet tanymlamasyna gitmektedir. Cumhuriyetin
kurucu iradesi tarafyndan benimsenen Gökalp’in bu milliyet(çilik) yakla?ymy,
ba?ta Birle?ik Amerika olmak üzere, ça?da? toplumlarda da varlyk ve
önemini devam ettirmektedir. Yer yer öne çykarylan etniklik ve yerellikle,
ulus olgusu ve ulusla?ma bilincinin birbirinden çok farkly ?eyler oldu?unun
32 Ziya Gökalp, Türkçülü?ün Esaslary, Hazyrlayan: Mehmet Kaplan, Ystanbul, 1972, s. 11.
33 Gökalp, Türkle?mek Yslamla?mak Muasyrla?mak, s. 13; Koçer, a.g.e., s. 177.
34 Gökalp, a.g.e., s. 3.
35 Heyd, a.g.e., s. 154-155.
36 Gökalp, Türkle?mek Yslamla?mak Muasyrla?mak, s. 50–51.
97
açyk olarak vurgulandy?y günümüzde; Gökalp’in ortaya koydu?u ulus tanymlamasynyn
geçerli?i daha iyi anla?ylyr olmaktadyr.
Ziya Gökalp’in, ulus olmanyn gereklerinden biri olarak belirtti?i din birli?i
ile dinda?ly?a dayanan birlik birbirinden farklydyr ve zaten Gökalp; ‘ümmet’
olarak tanymlanan dinda?lyk birlikteli?ine de kar?ydyr.37 Ona göre; din,
birbirinden farkly co?rafyalarda, farkly kültür dünyalarynda ve de?i?ik toplumlarda
ayny olabilir; ancak, millet olmak için din birlikteli?inden ba?ka
kültür ve dil birli?i de gerekmektedir ki; kültür birlikteli?i için ortak toplumsal
deneyimler, payla?ymlar, duyu? ve dü?ünü?lere ihtiyaç vardyr.
Bu çerçevede; din dilinin de Türkçele?mesi gerekti?ini savunan Gökalp-
’in bu yakla?ymy, Cumhuriyet’in kurulu?unu takip eden ilk onlu yyllarda bir
dönem ya?ama da geçmi?tir. Merkezi bir din hizmetleri idaresinin kurulmasynda
(Diyanet Y?leri Ba?kanly?y) oldu?u gibi, birçok Cumhuriyet kurumunun
yany syra, siyasal, kültürel ve dinsel uygulamalaryn ortaya çyky?ynda da
yine Gökalp’in etkilerinin oldu?u muhakkaktyr.38
Buradan hareketle, ikinci meclise de seçilen Ziya Gökalp ile Atatürk arasynda
bir ili?ki yakynly?y olmasa bile; dü?ünsel paralelliklerin ve payla?ymlaryn
oldu?u açyktyr. Zira hastaly?ynyn ilerlemesi üzerine, masraflary Devlet tarafyndan
kar?ylanmak üzere yurt dy?ynda tedavi olmasyny öneren Atatürk-
’ten; tedavi masraflaryny de?il, kendisinden sonra ailesine yardym edilmesini
isteyen Gökalp’in bu iste?i, Atatürk’ün önerisi üzerine Meclis tarafyndan çykarylan
bir kanunla yerine getirilmi?tir.39
Yo?un bir ?ekilde kültür milliyetçili?i vurgusu yapan Gökalp, etnik milliyetçili?e/
yrkçyly?a kar?y bir dü?ünce yapysyna sahip olmu?tur. Ona göre, toplumlaryn
karakterleri kalytymsal de?il, kültür ve e?itim yoluyla ?ekillenmektedir.
Gökalp’in yrkçyly?a kar?y olu?u, dü?ünsel ve sosyal gerçeklikle bir iç
içeli?e sahiptir.40 Gökalp bu yargyya, toplumlaryn, özellikle Türk toplumunun
yapysyny ve sosyal gerçekliklerini de?erlendirerek varmy?tyr.
Ziya Gökalp’in Cumhuriyet ve demokrasi dü?üncelerinde de bir de?i?me
süreci söz konusudur. Padi?ah aleyhine yürüttü?ü söylemlerini me?rutiyetin
ilanyyla birlikte askyya alan Gökalp, sava? dönemlerinde de vatan ve dinin
selameti için Halife Sultana dualarda bulunmu?tur.41 Bununla birlikte Gökalp,
hiçbir zaman özgürlükçü ve halkçy tutumundan vazgeçmemi?tir. Onun
hemen her yazy ve ?iirinin ana temasy vatan, ulus, hürriyet, Ulusun e?itimi
ve uyany?y üzerine olmu?tur.
Bir Türk Dü?ünürü Olarak Ziya Gökalp: Hayaty, Ki?ili?i ve Dü?ünce Yapysy
37 Heyd, a.g.e., s. 54.
38 www.bilimarastirmavakfi.org/html2/yayinlar/cumhuriyetcilik.html, (12.11.2006).
39 Heyd, a.g.e., s. 27.
40 Heyd, a.g.e., s. 53-54.
41 Heyd, a.g.e., s. 140.
Ziya Gökalp dü?üncesinde, Türkçülük ayry bir yere sahiptir. Zira, Gökalp’in
çaly?malary hep Türk toplumunun geçmi?i, günü (kendi dönemi) ve
gelece?i ile Türk dili ve Türk kültürü üzerinde yo?unla?my?tyr. Bu duygu ve
dü?üncelerle O, bilimsel, ahlaki, kültürel ve felsefi bir Türkçülük anlayy?y
ortaya koymu?tur.42
Gökalp’in 1908 yylyndan sonra Türk Milliyetçileri arasyna katylmasy ile
ulusçuluk bir sistem haline gelmi?tir. 18 yyl Türk toplumunun sosyal ve kültürel
yapysy üzerine çaly?an Gökalp, bu birikimini Genç kalemler dergisinde,
özellikle de ‘Turan’ ?iiri ile dile getirmi?tir. Bilimsel bir Türkçülük ortaya
koyan Gökalp, Türkçülü?ün Esaslary’nda Türkçülü?ü “Türkçülük, Türk milletini
yükseltmektir” diye tarif etmi?tir.43 Ona göre Türkçülü?ün yakyn ve
uzak olmak üzere iki hedefi vardyr. Yakyny ‘O?uz ya da Türkmen Birli?i’;
uza?y ise ‘Turan’dyr.44 Türkçülü?ünün ülküsünü de ‘Türkiyecilik’, ’O?uzculuk
ya da Türkmencilik’ ve ‘Turancylyk’ olarak üç ana bölüme ayyran Gökalp,
Cumhuriyetin ilanyndan sonra son ikisinden vazgeçmi? ve ülkünün ‘Türkiyecilik’
oldu?unu belirtmi?tir. Türk toplumu için uygun gördü?ü Türkçülük
ise toplumsal Türkçülük olmu?tur. Onun Türkçülü?ünde, halka do?ru gitmek
ayry bir öneme sahiptir. Halka hem ondan hars almak hem de medeniyet
götürmek için gidilir.45
Medeniyet–hars ayrymy onun en dikkat çekici görü?lerinden birini olu?turur.
Hars, yani kültür, ona göre milli; medeniyet, yani; uygarlyk ise evrenseldir.
Uygarly?yn kültürden sonra ve onun eseri oldu?unu savunan Gökalp,
Türkçülü?ün Esaslary’nda kültürü olu?turan unsurlary sekiz bölümde incelemi?tir.
Bunlar; dilde, estetikte, ahlakta, hukukta, dinde, ekonomide, siyasette
ve felsefede Türkçülüktür.46
Sonuç olarak, Ziya Gökalp, Türk dü?ünce, kültür ve siyaset tarihinin önemli
simalaryndan biridir. Ymparatorluk sürecinden Ulus-Devlete geçi? döneminde
ya?ayan Gökalp’in, kar?yla?ylan sorunlar ve bunalymlaryn da etkisiyle
Türk toplumu ve Türk kültürü üzerine ortaya koymu? oldu?u sosyolojik,
kültürel ve siyasal teori ve de?erlendirmeler bugün bile gerçekli?ini devam
ettirmektedir. Zira Gökalp’in birçok siyasal, dinsel ve kültürel dü?ünce ve
önerileri yeni kurulan Cumhuriyet ile birlikte ya?ama geçme olana?y bulmu?tur.
Gökalp’in bu toplumsal yakla?ymlary üzerinde Batyly algylaryn da etkili
oldu?u muhakkaktyr.
42 Ali Nüzhet, a.g.e., s. 120, 134.
43 Gökalp, Türkçülü?ün Esaslary, s. 16.
44 Tuncay, a.g.e., s. 89.
45 Gökalp, Türkçülü?ün Esaslary, s. 41-42; Ali Nüzhet, a.g.e., s. 134.
46 Gökalp, Türkçülü?ün Esaslary, s. 113–188

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 117984

ulkucudunya@ulkucudunya.com