« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

22 Nis

2024

Ekrem Hakkı Ayverdi

22.12.1899 – 24.04.1984 01 Ocak 1970

22 Aralık 1899'da İstanbul'da doğdu. Babası piyâde kaymakamı İsmail Hakkı Bey, annesi Fatma Meliha Hanım'dır. Kardeşi Sâmiha Ayverdi, babasına atfen, dedesinin Ramazanoğulları'na kadar, annesinin atalarının da Kanûnî Sultan Süleyman'ın Budin seferinde şehit olmuş ve oraya defnedilmiş Gül Baba'ya kadar uzandığını nakleder. Ekrem Hakkı Ayverdi bir yazısında İstanbul'a olan mensubiyeti ile ilgili olarak şunları yazmıştır:

“1899'da İstanbul'da doğdum. Büyükbabam 150 sene önce Bolu'dan İstanbul'a gelmiş, büyükanne tarafım Isparta cihetinden. Onların İstanbul'a gelişleri ise 200 sene evveline rastlıyor. Yâni İstanbulluyum. Ama vaktiyle bir konferans vermiştim. Orada demiştim ki: ‘Ben hem Bosnalıyım hem Budinliyim, hem Üsküplüyüm hem Atinalı, hem Sofyalıyım hem Erzurumlu hem Erzincanlıyım. Fakat İstanbulluyum. Hiç ayırmam.’”

1907'de tahsil hayatına başlayan Ekrem Hakkı Ayverdi, 1920'de Mühendis Mektebi'nden (İstanbul Teknik Üniversitesi) mezun olmuştur. İstanbul Belediyesi'nde bir buçuk yıl kadar çalıştıktan sonra serbest meslek hayatına atılmış, 1950 yılına kadar süren bu devrede çeşitli inşaatların taahhüdünü almasının dışında, İstanbul ve Trakya'da birçok târihî binanın restorasyonunu yapmıştır. Çocukluğunun geçtiği Şehzâdebaşı'nın renkli muhiti, babasının selâmlık sohbetleri, îmânlı ve vatansever aile ocağı, devrin çeşitli sanat ve ilim muhitleri, Ekrem Hakkı Ayverdi'ye kuru bir inşaat ve teknik adamı olarak kalmaktan ziyâde, bir fikir ve sanat adamı hüviyetini kazandırmıştır. Eski mîmârî eserleri ihyâ ederken bir yandan da çeşitli sanat eserlerini, güzel yazı ve tezhip, kur'an-ı kerimler, murakkalar, cildler, nâdide kumaş ve çiniler, muhtelif cins evânî, cam eşya, yazı sanatına ait malzemeleri toplama ve muhafaza etme yolunu da tutmuştur.

Çok kesif ve verimli bir iş hayatına rağmen, 1950'lerde bütün bu müteahhitlik çalışmalarını bırakarak fikir ve yazı hayatına başlamıştır. Bu tarihe kadar iş hayatında muvaffakiyeti ve dürüstlüğü ile tanınan Ekrem Hakkı Ayverdi, bundan sonra mimarlık tarihi araştırıcısı olarak da yeri kolay kolay doldurulmayacak eserler vermiştir. Bütün bu araştırma çalışmaları denilebilir ki hemen hemen ömrünün son senelerine kadar devam etmiştir. Çok sayıda tetkik seyahatleri, kaynak çalışmaları ve elde edilen bilgilerin değerlendirmeleri ve yayımlanması aralıksız sürmüş; 1952, 1956 ve 1976 yıllarında Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'daki Türk eserlerini tetkikin dışında 1950'den itibâren Anadolu'nun her tarafına da müteaddit seyahatler yapmıştır.

Ekrem Hakkı Ayverdi, Mühendisler Birliği ve Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu şeref üyesi, İstanbul Fetih Cemiyeti kurucu üyesi ve başkanı, Türk Tıp Tarihi Kurumu, Türk Ocağı ve Aydınlar Ocağı üyesi idi. Bir ömür boyu biriktirdiği çeşitli sanat eserlerini, koleksiyonlarını ve bütün emlâkını; 1978 senesinde kurduğu Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'na bağışlamıştır. Eşi İlhan Ayverdi de bu vakfın başkanlığını vefat edinceye kadar yürütmüştür.

1979 yılında İstanbul Üniversitesi Senatosu tarafından kendisine “Fahrî Edebiyat Doktoru” pâyesi, Aydınlar Ocağı tarafından da “Üstün Hizmet Armağanı” verilmiştir. 1981'de ise İstanbul Teknik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Târihi Enstitüsü tarafından “Üstün Hizmet Beratı” tevdi edilmiştir.

1946'dan beri, çeşitli dergi ve gazetelerde neşredilen ve sayısı 81'e ulaşan makalelerinin bir kısmı, diğer bütün eserlerini de basan İstanbul Fetih Cemiyeti tarafından kitap hâline getirilmiştir.

Fazlı ve Aligül adlarında iki oğlu olan Ekrem Hakkı Ayverdi, 24 Nisan 1984 tarihinde İstanbul'da Fâtih'teki evinde vefat etmiş ve Merkez Efendi Kabristanı'na defnedilmiştir.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 127,58 M - Bugn : 219311

ulkucudunya@ulkucudunya.com