Willy Brandt
18.12.1913 – 08.10.1992 01 Ocak 1970
Üniversite eğitimi sırasında, genç bir sosyal demokrat olarak sürdürdüğü etkinlikler yüzünden Gestapo ile başı derde girdi, tutuklanmamak için Almanya'dan kaçmak zorunda kaldı. Willy Brandt takma adını bu sırada aldı. 1934 yılında Devrimci Gençlik Örgütleri Uluslararası Bürosu kuruluşunda yer aldı ve bu kuruluşun sekreterliğine seçildi. Gunnar Gaasland adlı Norveçli bir öğrenci kılığında, Eylül-Aralık 1936 tarihlerinde Almanya'da bulundu. Sınır dışı edilmekten korunmak için Lübeck'te Gertrud Meyer ile hayali bir evlilik gerçekleştirdi. Meyer 1933 yılının Temmuz ayında Norveç'te Brandt'a katıldı. 1937 yılında, İspanya İç Savaşı sırasında, bir gazeteci olarak İspanya'da çalıştı. 1938 yılında, Alman hükûmeti kendisini vatandaşlıktan çıkardı. Bu yüzden Norveç vatandaşlığı için başvuruda bulundu. Norveç'te gazetecilik yapmaya başladı. Nazi Almanyası Norveç'i işgal edince bu kez Ağustos 1940'ta İsveç'e kaçtı, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar orada kaldı. Nazi Almanyası'nda sosyal demokratlar ve İkinci Dünya Savaşı başında işgal altındaki ülkelerin yaşadığı sorunlar hakkında Bommersvik kolejinde 1 Aralık 1940'ta ders vermeye başladı. Bu zaman zarfında Norveç ve İsveç'te sürgünde Norveççe ve İsveççe öğrendi.
Savaş bitince Norveç vatandaşı olarak Almanya'ya geri döndü, bir süre Berlin'deki Norveç temsilciliğinde basın ataşeliği görevinde bulundu.
Siyasal yaşama dönmek için yeniden Alman vatandaşlığına geçti. 1948 yılında SPD'ye katıldı. Bir süre SPD Yürütme Komitesi'nin Berlin temsilcisi olarak çalıştıktan sonra, 1949'da Federal Parlamento'ya girdi. Sekiz yıl sonra seçildiği Batı Berlin Belediye Başkanlığı (1957-1966) görevi dünyaca tanınmasını sağladı. Sovyetler Birliği'nin 1958'de Batı Berlin'in askerden arındırılmış açık kent ilan edilmesini istemesi, özellikle 1961'de Berlin Duvarı'nın örülmesi karşısında kararlı bir tutum izledi. 1964'te Erich Ollenhauer'in yerine SPD başkanlığına seçildi. 1961, 1965 ve 1969'da üç kez şansölyeliğe aday oldu.
Hristiyan Demokratlar ile Sosyal Demokratlar arasında 1966'da kurulan büyük koalisyonda dışişleri bakanı ve şansölye yardımcısı oldu. 1969 federal seçimlerinde SPD'nin oylarını artırması üzerine, Hür Demokrat Parti'yle (FDP) bir koalisyon hükûmeti kurdu. Hükümetinin ilk önemli kararı, Alman markını (DM) revalüe etmek, ikincisi de Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'nı imzalamak oldu.
Şansölye seçildikten bir yıl sonra çalışmalarını dış ilişkilerde yoğunlaştırdı. Özellikle Doğu Almanya, Doğu Avrupa'nın öteki sosyalist ülkeleri ve SSCB ile ilişkileri geliştirmek amacıyla Ostpolitik (Doğu politikası) olarak bilinen politikayı oluşturdu. Bu çabaların sonucunda Ağustos 1970'te SSCB ile Batı Almanya arasında, iki ülkenin kuvvete başvurmamayı karşılıklı olarak taahhüt ettiği ve Avrupa'nın o günkü sınırlarını tanıdığı bir antlaşma imzalandı. Aynı yılın Aralık ayında Batı Almanya ile Polonya arasında imzalanan saldırmazlık antlaşması, Oder-Neisse hattını Polonya sınırı olarak kesinleştirdi. Bunu Eylül 1971'de Berlin'in statüsüyle ilgili Dört Büyükler Antlaşması izledi. Polonya'yla yaptığı antlaşma önemli tartışmalara yol açtı. Karşıtları, antlaşmanın Almanya'nın II. Dünya Savaşı'ndan sonra işgale uğrayan Alman topraklarının yitirilmesi anlamına geldiğini ileri sürerken, yandaşları böylece iki Almanya'nın yeniden birleşmesinin yolunun açıldığını ve Doğu Avrupa'yla ilişkilerde istikrar sağlandığını savundu. Polonya ziyareti sırasında Varşova Yahudi Gettosu'nda Naziler tarafından öldürülen insanlar için inşa edilen anıtın önünde birden diz çöktü ve bu davranışı dünyada büyük yankı buldu.
Avrupa Birliği düşüncesinin sadık bir yandaşı olarak Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) genişlemesine Fransa'dan gelen itirazları kırmak için kişisel ağırlığını kullandı. Birleşik Krallık'ın ve öbür ülkelerin AET'ye girmesi konusunda başka bütün devlet adamlarından daha çok çaba harcadı.
Mayıs 1974'te bir casusluk skandalı yüzünden istifa etmek zorunda kaldı. 1976'da Sosyalist Enternasyonal'in başkanlığına seçildi. Mart 1987'de SPD başkanlığından ayrıldı. Doğu ile Batı arasında yakınlaşma sağlanması yönündeki kesintisiz çabalarından dolayı 1971 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü.
8 Ekim 1992 tarihinde, Ren Nehri üzerinde, Unkel'de bulunan evinde kolon kanserinden öldü ve cenazesi devlet töreniyle yapıldı. Berlin'deki Zehlendorf'ta mezarlıkta toprağa verildi.
2008 yılında Brüksel'de Avrupa Parlamentosu binalarından birine adı verildi.