« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Eki

2024

I. Balkan Savaşı

07.10.1912 01 Ocak 1970

Balkan Savaşları, Osmanlı Devletinin Balkan topraklarında Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan’a karşı giriştiği savaşlar dizisidir. Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik ve özgürlük havası içinde bütün çok uluslu devletler yıkılma sürecine girmişti. Osmanlının çok uluslu yapısı nedeniyle özgürlük ateşi Balkan topraklarında alevlenmeye başladı. Gayrimüslim halkın ayrılıkçı faaliyetleri Boğazlar ve Anadolu topraklarında ebedi emelleri olan yabancı devletlerin iştahını kabartmıştı. 19. yüzyılda Osmanlı devleti bütünüyle bu kaos ortamını ve ayaklanmaları bastırmakla uğraştı. Rusya Balkanlardaki çatışmaların içine Panistlavist propaganda ile nifak tohumları ekmiştir. Ayrıca yıllardır Balkanları kilise çatışması ile sübvanse eden II. Abdülhamit П. Meşrutiyet ile tahttan indirildiğinde İttihat ve Terakki Rum-Ortodoks arasındaki çatışmaları çözmüştür. Kilise anlaşmazlığı çözüldükten sonra Balkan ulusları topraklarını genişletmek için Osmanlının güçsüz durumundan faydalanmak istemişlerdir.

Savaş öncesi Balkanlar ve isyan çalışmaları
Balkanlarda huzursuzlukların baş göstermeye başladığı 17. yüzyılda Rusya Panislavist propagandayı bahane ederek Balkan uluslarını kışkırtmaya başladı. Aslında Rusya’nın asıl amacı Baltık Denizi ve Boğazlardaki amaçlarını gerçekleştirmek için Osmanlıyı bölme çabasıydı. Bu planını uygulamaya koyarak ırk ve din olarak kendisine yakın olan Balkan prensliklerini Osmanlıya karşı kışkırtmaya başladı. Osmanlı Devleti, Trablusgarp’ta savaşırken Sırbistan’ın başkenti olan Belgrat’ta bulunan Rus elçisi Bulgaristan ve Sırbistan’ı Balkan topraklarını paylaşmaları yönünde telkin ediyordu. Sırbistan ise Bulgaristan ile paylaşım yapmaktansa Babıali ile anlaşmaya çalıştı. Fakat İttihat ve Terakki Partisi Sırbistan’ın bu çalışmalarına hiç önem vermedi. Bu arada Bulgaristan ve Yunanistan aralarındaki anlaşmazlığı çözmüştü. Birbirine karşı olan bu devletlerden Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ Osmanlı Devletine karşı adeta savaş açmak adına ittifak kurdular. Bu sıralarda ordu İttihatçı ve İhtilafçı olarak ikiye ayrıldığı için bölünmüşlük hat safhadaydı. Ayrıca Sofya Hariciye Nazırlığından Asım Bey Rusların Balkanlarda bir savaşa müsaade etmeyeceği yönünde bir teminat verince hükümet hiçbir hazırlık yapamadı ve Rumeli’de bulunan 120 tabur asker terhis edildi.

Taraflar arasında 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşması Bulgaristan’a istediklerini vermemişti. Bosna-Hersek’in bağımsızlığı ise Sırbistan’ın ayrılıkçı fikirlerini ateşlemeye başladı. Balkanlarda bunlar yaşarken 1912 tarihinde İngiltere ve Rusya boğazlar üzerindeki haklarla ilgili gizli bir protokol (1908 Reval Görüşmesi) imzalandı.

Balkan Savaşları'nın Birinci Dönemi
Balkan ulusları Trablusgarp savaşından destek alarak Makedonya için ıslahat istediler. Fakat Osmanlı yapılan bu istekleri kesinlikle reddetti. 8 Ekim 1912 tarihinde Karadağ Osmanlıya savaş açtı. Bu savaş ilanının ardından Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan’ın destek açıklamaları geldi. Fakat Osmanlı ordusu düzen olarak bozulduğu için ikmal yapılamadı. Savaşa katılacak 5 kolordu “Şark Ordusu” namıyla Balkanlara müdahaleye girişti. Yunanistan’a karşı ise Selanik’te bulunan kolordu ve Yahya Kalesi’ndeki kuvvetler harekete geçirildi. Sırbistan’a karşı ise Garp Ordusu kumandanı Sadrazam I. Ferik Ali Paşa savunmaya geçmişti. (1)

Savaşın ilk çatışmaları Bulgarlara karşı yapıldı. Fakat orduların başında bulunan Nazım Paşa’nın hazırlık yakalanması nedeniyle resmen büyük bir hezimet yaşanmıştı. Osmanlı orduları bütün Trakya’yı bırakarak Çatalca’ya kadar çekilmek zorunda kaldı. Sırbistan’a karşı Kumova’da da büyük bir yenilgi alınmıştı. 6 Kasım tarihinde ise Yunanlılar Prevezeyi alarak diğer kuvvetlerini Selanik üzerine gönderdi. Yunan ordularının saldırısıyla birlikte Osmanlı kuvvetlerini komuta eden Tahsin Paşa tek kurşun dahi atmadan bütün orduyu silahlarıyla birlikte Yunan birliklerine teslim etti. Selanik ele geçirildikten sonra Yunanlılar Ege adalarına Bozcaada, Limni, Somatraki ve Taşoz adalarını ele geçirdi. Kuzey Arnavutluk ise Sırbistan ve Karadağ tarafından ablukaya alındı. Çatalca’ya kadar geri çekilen Osmanlı orduları, Şükrü Paşa komutasında Edirne’yi güçlükle müdafaa ederken kurşun ve erzak eksikliği nedeniyle 22 Ekim 1912 tarihinde teslim olmak zorunda kaldı. Osmanlı Devleti Bulgaristan’dan ateşkes istedi. 3 Aralık 1912 tarihinde taraflar arasında yapılan ateşkes ile çatışmalar durdu. Balkan Devletleri ve Osmanlı arasında Londra’da 30 Mayıs 1912 tarihinde Londra Barış Antlaşması imzalandı. . Londra’da antlaşma imzalanırken Osmanlı Kamil Paşa hükümeti İttihat ve Terakki tarafından Babı-ali İsyanı’yla indirilmiştir. II. Abdülhamit kontrol altında tutulduğu için yenilgiden çok sonradan haberdar olmuştur.

Londra Barış Antlaşması ve Sonuçları (30 Mayıs 1913)
Anlaşmanın ardından yeni Osmanlı-Bulgar sınırı Midye-Enez hattı olmuştur. Trakya ve Edirne Bulgaristan’a, Güney Makedonya, Selanik ve Girit Yunanistan’a, Arnavutlu bağımsızlığını ilan ederken Makedonya’nın merkezi Sırbistan’a bırakılmıştır. Yenilginin ardından imzalanan antlaşma ile birlikte Osmanlı’nın Ege ve Balkanlardaki hakimiyeti sona erdi. Antlaşma hükümleri ile Bulgaristan Ege Denizinde sahil sahibi oldu. Çizilen son sınırların ardından Balkanlarda sınırımız olan tek komşu Bulgaristan olmuştur.

Ziyaret -> Toplam : 125,21 M - Bugn : 90416

ulkucudunya@ulkucudunya.com