« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

14 Eki

2024

Enis Behiç Koryürek

27.03.1893 – 18.10.1949 01 Ocak 1970

İstanbul Aksaray’da dünyaya gelir (Çolak 2009: 16). Babası Doktor Yarbay İsmail Behiç Bey, annesi Trabzonlu bir asker kızı olan Fâika Hanım’dır. Babasının mesleği dolayısıyla çocukluğu Makedonya’da geçer. İlköğrenimini evde özel öğretmenlerden ve babasından alır. Ortaöğrenimini Selanik, Üsküp ve İstanbul’da tamamlar. İstanbul Sultanisi'nden 1910'da birincilikle mezun olur. Birincilikle girdiği Mülkiye Mektebini ise 1913'te yine birincilikle bitirir.

İlk devlet hizmeti olan Hâriciye Nezâreti Umûr-ı Ticâriye (Dış Ticâret İşleri) Şubesi 3. Kâtipliğine 1914'te tayin olunur (Tevetoğlu 1985: 26-27). 1915'te Bükreş Konsolosluğu Kâtipliğinde, 1916'da Budapeşte Konsolosluğu Kâtipliğinde görev yapar. Budapeşte’de şair Ahmet Hikmet Müftüoğlu ile tanışır ve ondan etkilenir. 1919'da yurda döner. 1921'de Müdâfaa-i Milliye (M.M.) Teşkilatına üye olur. Bu sırada Vefâ İdadisi'nde Fransızca ve Kabataş Sultanisi'nde edebiyat öğretmenliği de yapmaktadır (Tevetoğlu 1985: 51). 1922'de Edirne Vilâyeti Hukuk İşleri Müdürlüğüne getirilir. 3 yıl boyunca Edirne’de kalan Enis Behiç, Edirne Lisesi’nde de edebiyat ve Fransızca öğretmenliği yapar. 1925'te Ankara Ticâret Vekâleti’ne tâyin olunur. 1926'da yeni kurulan Ticâret Anlaşmaları Dâiresi Başkan Yardımcılığı’na getirilir. 1930'da Sovyet Rusya Hükümeti ile ticari görüşmelerde bulunan heyetle Moskova’ya giderek 3 ay süreyle resmi görevini yürütür (Çolak 2009: 163-164). 1930-1936 yılları arasında Başbakanlık Yüksek İktisat Meclisi Umumî Kâtipliği, 1936’da İktisat Vekâleti İş Dairesi Başkanlığı görevlerinde bulunur. 1942'de Çalışma Bakanlığı Müsteşarlığına tayin edilir. 1944'te bu görevinden istifa ettirilir, 1946'da emekliye sevk edilir (Çandır 2014: 36). Aynı yıl Demokrat Parti’den Zonguldak milletvekili adayı olur, fakat seçilemez. Ölümüne kadar başka bir resmi görev verilmeyen şairin son yılları sıkıntı içinde geçer. 18 Ekim 1949'da Ankara’da vefat eder, Cebeci Asri Mezarlığına defnedilir.

Enis Behiç, ilk evliliğini 1919'da Viyana’da Fransız uyruklu Gabrielle Guillemet (Gabi) ile yapar. 1922'de eşinden boşanan şairin 1923'te bu evlilikten oğlu Hasan Argon Koryürek dünyaya gelir. İkinci evliliğini Edirne’deyken, 1924'te Fahri Paşa’nın kızı Müfide Hanım ile yapar. Ölümüne kadar devam eden bu evliliğinden çocuğu olmaz.

Enis Behiç, İstanbul İdadisini bitirdiği ve Mülkiye Mektebi’ni kazandığı yıl olan 1910’da şiir ile ilgilenir, 1912-1913 yıllarında tanınmaya başlar. İlk şiirlerini dönemin önemli dergilerinden biri olan Şehbâl’de yayımlar. Bu dergide yayımlanan ilk şiiri 1912 tarihli “Vatan Mersiyesi”dir, Bu şiirini, vatan şairi Nâmık Kemal’in ruhuna ithaf etmiştir. Şehbâl’de yayımlanmış şiirlerinin tamamı aruz vezniyle yazılmıştır. Bu şiirlerinde aruz veznini musiki usullerine uygulayarak yeni vezinler üretmeye çalıştığı görülür. Bu yıllarda dil ve teknik bakımından Abdülhak Hâmid, Tevfik Fikret, Cenab Şahâbettin ve Celâl Sâhir’in etkisindedir.

Şair, Ziya Gökalp ile tanıştıktan sonra hece veznini benimseyerek dil yönünden onun etkisinde kalır. İlk hece vezni denemesi “Hodbin” şiiridir. Hece vezniyle yazdığı şiirlerinin bir kısmını Donanma dergisinde yayımlamıştır. Şairin şiirlerini yayımladığı dergiler şunlardır: Şehbâl (1913-1914), Donanma (1914-1915), Halka Doğru (1913), Hürriyet-i Fikriye (1914), Talebe Defteri (1914), İçtihad (1914), Türk Yurdu (1915-1917), Şair (1918), Yeni Mecmua (1918). Şehbal’de yayımlanan tüm şiirler aruz vezniyle yazılmış olup diğer dergilerdeki şiirleri hece vezniyle kaleme almıştır. Esas başarısı Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âtȋ şairlerinin aruzla yaptığı serbest müstezat biçimini hece vezni ile denemesidir (Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ans. 2003: 617)

“Beş Hececiler”, “Hecenin Beş Şairi” olarak anılan şairler arasında yer alan şair, I. Dünya Savaşı ve Mütareke yıllarında milliyetçi duygu ve düşünceleri dile getiren şiirler yazar. “Millȋ Neşȋde”, “Süvariler”, “Ordunun Duası”, “Çanakkale Şehitliğinde”, “Gemiciler” şiirleri vatanseverlik, milli kahramanlık duygularını işleyen şiirlerindendir.

1927 yılında ilk şiir kitabı Miras’ı yayımlanır. “Miras”, “Duygular, Düşünceler”, “Maymunlar”, “Fanteziler”, “Sevgili Yurdum İçin”, “Akdeniz Rüzgârları”, “Gönülden Birkaç Yaprak”, “Birkaç Hikâye” ve “‘Miras’ımın Son Parçası” başlıklarını taşıyan 9 ana bölümden oluşmaktadır. Miras’ta şairin aruzla yazdığı şiirlerden bir kısmını, heceye yönelişini ve hecedeki yenilik arayışını görmek mümkündür (Karaca 2002: 215).

Şairin sonraki yıllarda yazdığı şiirlerini ölümünden sonra 1951 yılında Fethi Tevetoğlu Miras ve Güneşin Ölümü adıyla yayımlar. Güneşin Ölümü’nde şairin 1921-1939 yılları arasında yazdığı şiirler yer almaktadır. Bu yıllarda Enis Behiç çeviri faaliyetleriyle de uğraşır. Erkek Çocuk Doğumları Üzerinde Harbin ve Sair Felâketli Hadiselerin Tesiri (1934), Bugünkü Harplerin Başlıca Demografik Etkileri (1935), Toptan Göçler, Harbin Demografik Kanunları (1935), Nüfus Meselesi ve Irkın Korunması (1936), Kanuni Sultan Süleyman (1950) adlı eserleri Türkçe’ye çevirir.

Şairin katıldığı bir ispirtizma seansı hayatının son yıllarında büyük bir değişime neden olur. Bu seansta, 17. yüzyılda yaşamış Süleyman Çelebi isimli Mevlevî bir şairin ruhu ile temasa geçtiğini söyleyen şair, onun verdiği ilhamlardan oluşan şiirleri 1949 yılında Vâridât-ı Süleyman: Çedikçi Süleyman Çelebi adıyla bastırır. Tasavvufi mahiyette şiirlerden oluşan bu kitap edebiyat camiasını şaşırtır. Bu şiirlerle yeniden aruz veznine dönen şair, Osmanlı Türkçesi ile yazdığı bu kitap ile hece vezni ve arı dil uğruna verdiği mücadeleye ters düşer (Kocahanoğlu, 1976: 90-91).

Enis Behiç'in ölümünden sonra Kadın Gazetesi (1950)'nde yayımlanmış olan "Bir Hikâye" adlı tek hikâye denemesi, 1933 yılında yazdığı ancak hayattayken yayımlamadığı otobiyografik bir metin özelliği taşır. Yazarın dört yaşından kırk yaşına kadar (1897-1933) hatırladığı ve şahidi olduğu olayların, kronolojik sistem takip edilerek verildiği görülmektedir (Çandır, 2014: 66).

Kaynakça
Çolak, Melek (2009). Enis Behiç Koryürek'ten Budapeşte'ye Mektuplar, Ankara: Akçağ Yay.

Çandır, Kazım (2014). “Enis Behiç Koryürek’in Hayatı, Sanatı, Eserleri”, Doktora tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Karaca, Alâattin (2002). “ Koryürek, Enis Behiç”, TDV İslam Ansiklopedisi, Ankara: TDV, Cilt 26, s. 215-216.

Kocahanoğlu, Osman S. (1976). Milli Edebiyat Hareketi ve Beş Hececiler. İstanbul: Toker Yay.

“Koryürek, Enis Behiç” (2003), Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, İstanbul: YKY, 2.bs., Cilt II, s. 617-618.

Tevetoğlu, Fethi (1985). Enis Behiç Koryürek Hayatı ve Eserleri, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 184s.

Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. ELİF ESRA ÖNEN DEDE
Yayın Tarihi: 28.11.2019
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020

Ziyaret -> Toplam : 125,20 M - Bugn : 89211

ulkucudunya@ulkucudunya.com