Uygarlık yıkılırken
Nihat Genç 01 Ocak 1970
Los Angeles yangını halen sürüyor, atom bombası düştü deniyor ama doğrusu üç-beş atom bombası büyüklüğünde, on binlerce lüks villa kül oldu, sıkışan trafiğe rağmen zenginler kaçmayı başardı görünüyor, Hollywood ünlüleri belediyeyi suçluyor, herkes belediyeyi suçluyor, su kaynakları ve depoları hazır değildi, diye!
Hayır, sorun daha derin, yanan lüks evlerin her birinin servetleri belediyeden daha zengin! Yani o bölgede belediyeden daha zengin on binlerce ultra zengin yaşıyor!
Kişisel zenginlik artmış ama devlet küçülmüş ve imkanları yetmiyor!
Büyük bir felaket ortaya çıkınca da belediye nerede bizi niye kurtaramadı, diyorlar!
Devleti küçülten sizin servetleriniz!
Dünyanın en büyük şöhret ve servetlerine sahipsiniz ama belediyeniz üçüncü dünya ülkelerinden daha zayıf!
Amerika’nın görünmeyen yüzü budur, bir avuç elit çok yüksek konfor içinde ve geri kalan milyonları düşünen yok!
Sayın Hollywood artistleri, bu devasa dengesizlik ve orantısızlığı neden sorgulayamıyorsunuz?
Çünkü sizi bu kadar zengin yapan liberal sistem beyninizi iptal etti sizi sadece kendi servet ve ününü düşünen ve dünyaya karşı duyarsız götü yatakta .iki tavanda yaratıklar haline getirdi!
Ve kara kara düşünüyorlar, tazminatı sigorta şirketleri mi ödeyecek devlet mi?
Üzgünüz, devletinizde o kadar para yok, kalanını da İsrail’e silah diye gönderdi, Gazze’de silahsız masum insanları soykırımdan geçirmek için!
I. ve II. Dünya savaşı sonrası uygarlık bir kaç kez tökezleyip kafa üstü düşerken nihayetinde yeni bir dünya kurabilecek ‘galipler’ vardı!
Şimdi yok ve yavaş yavaş anlaşılıyor ki uygarlık tamir edilemeyecek kadar çürüdü ve belki de uygarlık dediğimiz zenginlerin bize yedirdiği kolpaydı!
Çünkü dünya servetleri bir avuç zenginin eline geçti ve devletlere-uluslararası politikaya tam anlamıyla hakimler!
Tarihlerde görülmeyecek bir diktatörlük kuruldu ve insanlık için umudun zerresi yok!
Çünkü neo-liberal sisteme karşı konuşabilecek filozoflar ve yazarları dışlıyor kovuyorlar ve en radikali diye sığındığınız partiler bile sömürgeci şirketlere ağzını açıp laf edemiyor!
Sonunda çöken uygarlığa tüy bile diktiler, Amerikan senatosu Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni Netanyahu’ya tutuklama emri çıkarttı diye UCM’ye yaptırım kararı aldırttı!
Yani Amerika soykırım suçu sabit Netanyahu’ya dokunanı yakarız diyor!
Eskiden savaş makinesi ve sömürgeci düzeni eleştiren sol sendikalar ve partiler vardı, bugün vahşi kapitalizmin karşısında kimsecikler yok, otuz yıl içinde dünyaya yeni bir fikir yeni bir heyecan gelir diye düşündük, olmadı, Sovyetler’in çöküşünden sonra bu otuz yılı dandik feminist ve LGBT ve etnik mezhep kavgalarıyla insanlığın nefesini tutup elinizden aldılar!
Eskiden protesto miting halk ayaklanması diye bir şey vardı, artık polis ve güvenlik güçleri ve ceza yasaları o kadar güçlü ve yıldırıcı ki halkın sokağa dökülmesi imkansız!
Zaten ortada ‘halk’ yok!
Uygarlığın çöküşüne sebep de halkın olmayışı!
Yeni elitler halkı ortadan kaldırdı, parlamentoları siyaseti ortadan kaldırdı ve insanlık eli kolu bağlı tepkisiz hale getirildi!
İnsanlık ve dünyamız kıyamet gibi felaketlere tostlamadan onlarca yıl bu kaostan çıkamaz, onlar yıl da en iyimser görüşüm!
Şüphesiz, bilim, felsefe, tarih, siyaset, hukuk, insan hakları, servetler, dokunulmazlık, bağımsız mahkemeler, vb. uygarlığın ilk gününden beri kökünden tartışacak mecralar bulabilir ama bundan da umudum yok ancak kısa yoldan uygarlığın çöküşüne sebep şu kadarını söyleyeyim!
Parasız eğitim ve parasız sağlık sisteminin ortadan kaldırılması sigorta sisteminin kasten zayıflatılması ve ücretlerin düşürülmesi, uygarlığın çöküşünde baş rollerdedir!
İnsanlar birikimini ve hayatlarını paralı eğitime harcıyor ve insanlar sağlıkları için birikimlerini heba ediyor ve düşük maaşlı insanlar kendilerini güvensiz ve iktidara muhtaç hissediyor!
Eğitimi ve sağlığı ve düşük ücretiyle hayat o kadar pahalandı ki kimse kendini güvende hissetmiyor ve kimse yerinden kımıldayacak gücü kendinde bulamıyor!
Bu bir ‘kölelik’ ve bu köleliğin sonuçları, kimse kimseye yardım edecek gücü kendinde bulamıyor, dayanışma sıfır çünkü insanlar aile bütünlüğünü koruyamıyor ve birbirine güvensizlik had safhada, kimsenin kimseye güveni kalmadı!
Her aile ya geçim derdinde ya da aile içindeki hasta biriyle uğraşıyor ve kimsede başını kaldıracak takat yok!
Sosyal devlet kamucu görevini terk edince yerini özel okullar, özel hastaneler ve her biri imparatorluk gibi büyük holdingler devletlerin yerini aldı!
Aklınıza gelip gelmeyen her şey fiyatlandırıldı, sudan yola köprüye, ve en temel ihtiyaçları dahi karşılamayan doğuda batıda her coğrafyada milyarlarca insan!
Gelir eşitsizliği tarihlerde görülmemiş!
Devletlerden büyük holdingler devletleri esir almış!
Petrol, enerji, maden, kiminse, insanlığın Yeni Tanrıları oluveriyor!
Uygarlık yanılsaması burada başlıyor, tıbbi buluşlar gelişmeler sadece ilaç şirketlerini yeni Tanrılar yeni firavunlar haline getiriyor!
İletişim medya yazılım yapay zekadaki gelişmeler sanal dünyanın yeni Tanrılarının servetlerine servet katıp daha da diktatörleştiriyor!
Yani dünyanın değme bilim adamları akademisyenler oturmuş icad ve yenilikleriyle yeni Tanrılara hizmet ediyorlar!
Ne soykırımlara ağızlarını açabiliyorlar ne firavunlara ses çıkartabiliyorlar!
İşte Trump efendisi, Grönland’ı da Kanada’yı alacağım diyor, ki, Hitler dediğinde dünyayı başına yıkmışlardı!
Şimdi politik serzenişten öteye karşı çıkabilecek kimse yok!
Halkın, kendi medyasını kendi sivil kurumlarını kendi partisini bulabileceği bir gücü yok, partiler ve sendikalar zaten büyük efendilerin kırbacı ve yörüngesinde dizayn edilmiş!
İnsanlık adına bağımsız mahkemeler kurabilecek hiç bir devletin ve siyasetin gücü yok!
Ve dünyanın her coğrafyası balistik füzeler, nükleer bombalar ve ihalar ve sihalar ve bombalar ve mayınlarla ve uçak gemileri ve güvenlik için radar ve sensörle dolup taşmış ve hepsi sömürgeci şirketlerin güzergahlarını boru hatlarını maden sahalarını kontrol ve güvende tutmak için!
Uygarlık yazıyı bulmuş parayı bulmuş tekerleği bulmuş, geçin bunları, uygarlık Sokrates’i Şekspir’i Mozart’ı Galile’yi yetiştirmiş, geçin bunları, tüm uygarlık tarihi kökünden masaya yatırılmak zorunda!
Doğanın bir mucizesi uysal ve insana hizmet için yaratılmış ‘at’ sayesinde orayı burayı fethetmişiz, uygarlık demişiz!
Doğanın bir mucizesi uysal ve insana hizmet için yaratılmış koyunu ve ineği kesip yemişiz ve öküzü çifte koşmuşuz ve buna uygarlık demişiz!
Ve buharlı motoru ve elektriği ve petrolü ve kimyayı ve fiziği ve telefon telgraf televizyonu bulup, adına ilerleme, bilim ve uygarlık demişiz!
At’ı koyunu ve bilgisayar ve cep telefonu ve TV’ye uygarlık diyorsak, hadi milyarlarca insanın köleleşmesine karşı dursun?
Hadi bilgisayarınız TV’niz yapay zekanız, insan haklarını korusun ve eşitlikler karşısında sesini çıkartsın ve başkalarının toprağına göz diken savaş makinesine karşı bir şeyler yapsın ve soykırımlara karşı insanlığa bir umut versin, yapamaz, çünkü hepsi holdinglerin-efendilerin hizmetinde!
Uygarlık diye bir şey yok, zaten hiç olmadı, bir kaç zenginin keyfine sarayına konforuna hizmetinde köleleriz!
Amerikan bağımsızlık bildirgesi ve İngiliz Şanlı devrimi ve Fransız ihtilaliyle meclislerimiz oldu ve hukuk karşısında herkes eşittir dedik ve her insanın doğuştan hakları verdik dedik ve bağımsız mahkemeler ve bağımsız denetim gibi kurumlarımız oldu ve krallıkları yıkıp yerine seçim sandık koyduk ve bir iki yüz yıl boşu boşuna umutlandık!
Bu nasıl meclismiş bu nasıl anayasaymış bu nasıl insan haklarıymış vb, ki, son kırk yıl içinde uluslararası şirketlerin diktatöryasına girdik!
Ve madenlerimizi çalıyorlar ve meclisimizden istediği yasaları çıkartıyorlar ve kurdukları terör örgütleriyle bizi savaştırıyorlar ve dünya haritalarını her gün çizip yenisini kuruyorlar, ve insanlık adına kimse sesini çıkartamıyor!
Kıyamet başlamıştır ve kıyameti ciddiye almayan herkes bu dünya felaketinden sağ çıkmayacaktır, doğası da çiçeği de dağları da karları da coğrafyaları da bu kıyametten çıkamayacaktır!
Çünkü milyon çağlar sonrası kazanılmış insan eşitliklerini heba edip holdinglere dokunulmazlık verdiler, holdingleri başımıza kral diktatör yaptılar, holdingleri düşmez kalkmaz haşa Allah yaptılar ve milyarlarca insana bir dilim ekmeği bir bardak suyu çok gördüler!
Hadi rüya görenler, bu holdinglerin sarayların elinden iktidarı nasıl alacaksınız, silahlar, depolar, gemiler, madenler, tarlalar, polisler, askerler ve yasalar, hepsi onların emrinde!
Beyninizi ve algı dünyanızı ve sevinçlerinizi ve ülkenizi ele geçirmişler, ortada hak hukuk mu kalmış, bir düdük çalar sizi etnik ve mezhep savaşların içine anında salıp kırdırırlar, bir düdük çalar hepinizi yaka paça cani ve terörist ilan ederler!
Tüm sigortalarımızı korkularımızı ve güvensizliğimizi ele geçirdiler, çünkü, elimizde karşı çıkacak hiçbir şey kalmadı!
Ve milli istiklalle kazanılmış bağımsız meclisimiz, dokunulmazlıkları, cemaatleri, asalakları, soygunları, yağma ve talanı holdingler ve zenginleri fütursuzca kayıyarak ve sorgulayacak gücü kendinde bulamadı, ve tarihler içinde insanlık bu denli yalnız kalmadı!
Çünkü emek verilmemiş, kazanılmamış, hak edilmemiş, çalışılmamış, planlanmamış, üretilmemiş, hazır (sıcak para) ve borç paranın adına, ekonomi dediler!
İnsanlığın bilim ve bağımsız medya ve sanat ve hukukta kazandığı hakları elimizden alındı ve böceklerden haşerelerden daha çaresiziz!
Henüz uygarlığı hiç tanımamış ilkel insanlar bile, avcı toplayıcı olarak tabiatın dilini biliyordu, zehirli-zehirsiz ayrımı yapabiliyordu, vahşi hayvanlarla savaşabiliyordu ve mağaralara saklanabiliyordu, ama şimdi, hiç birimizin kendi başına karnını doyurabilecek sağınacak ve korunabilecek insan ve doğası ve bilgisi ve becerisi yok!
Milyonlarca insanın bedel ödeyerek kazandığı tarihlerin en büyük savaşıydı insanlığımız, henüz ayağa kalkmadan, elimizden aldılar ve krallıklarını ortaçağlardan ve firavunlar ve Hitlerden daha canavarca yeniden işte kurdular!