« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 May

2010

ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR'IN TEFSİR ANLAYIŞI

Dr. Halis ALBAYRAK 01 Ocak 1970

Elmalılı Hamdi Ya7.lr'ın tefsir anlayışını bir çerçeveye oturtabilmekiçin geleneksel Fatiha-Nas türü Kur'an Tefsirlerinin ö7.elliklerinitanımak.gerekir. Çünkü Elmalılı da mütedavil Kuran Tefsirlerini kaynak olaıakkullandığını söylemekte ve tefsiri, en a7.ından onlara tertip bakımındanilk bakışta ben7.erlikler arzetmektedir. Öyley~e bu noktada gelenekseltefsirin belli başlı ayırıcı özelliklerine çok kısa bir biçimde değinmekgerekir.Bilindiği gibi ilk dönemlerde Hz. Peygamber, sahabe ve tabiindenrivayet ağırlıklı bir mecrada yürüyen tefsir, sonraları tefsir terminolo-jisinde "dirayet tefsiri" olarak adlandırılan yeni bir yapıya ve anlayışakavuştu.Dirayet tefsiri gurubuna dahil edilebilecek tefsirlerde artık müfe~-sirIerin kendi birikimlerine dayalı olarak Kur'an ayetleri hakkında fikiryürüttüklerinigörüyoru7..Böylece tefsirin kaynakları arasına Kur'an, sünnet ve sahabegörüşleri yanında kişilerin şahsi yorumları da katılmış oldu. YaniKur'an müfessirleri artık sadece rivayetler arasında tercih yapmaklasınırlı kalmıyor, kendi eğilimlerine, fikri ve ilmi seviyelerine göre yorum-lar yapabiliyorlardı. Bu arada tefsir alanında metot ağırlıklı. müstakilçalışmalar da 7.amanl" İslam ilim ve kiiltür hayatındayerini bulu-yordu.Ulı1mu'I.Kur'an'adair müstakil eserlerle, biitün Kur'an ilimIerinicem'eden e~erler Kuran Tefsirlerinin yanında bir başka macrada geliş-mesini sürdürii) ordu.Bu süreç içerisinde Kur'an Tefsirleri, tefsir terminolojisinde yerinibulan ve problem olarak ortaya çıkan unsurları da bünyesine aldı.

Artık Kur'iin TeC,jrll~rind~, Kııı'iin, siiund Y~ sahahc g(jrıişleriniııyanıııda yeni kavramlar ve yeni problemler de rnü;ıakaşa ortamı huldu.Bunlar, m1.Ahkem-müteşabih, nasih-rncnsuh, am-hiis, mutlak-mukayyed,mübhemat, hakikat-m(~caz, i'caz, tenasüb, yedi harf, kıraat, esbabu'n-ııiizul, müşkihı'l-Km'illl"S. gibi konulardır.Bilindiği gibi hunlarııı hir kli'Omltamamen ııakle dayalı, bir kısmı,bizatihi Kur'an'ınkullandığı terimlerdcr, kaYI'.aklanmış, bir bölümü,Kur'an kelimelerinin ta~nife tabi tutulması 'sonueu oluşmuş, bir kısmımetnin tesbitiyle bir kısmı da rnı~tnin tezyiniykalakalıdll'.Aşağı yukarı geleneksel Fatilıa-Nastürü tcfsirl~rde bu kavramlarhemen bütünüyleyerinj bulmuştULFakather müfessirinmezhebive fikri temayülünc, ilmi s(~viycsinc V~birikimine dayalı olarak tef-sirlerindc bazan hirh,kım ıııı~urlara fazla yel' vcrilmiş, bir kısrnma dahaa7, temas edilmiştir.Geleneksel Tefsirin bunlardan başka bir temel ö7,elliğidaha vardırki o da, Kur'an'ibiitiineü hir yaklaşımlatefsir etme konusundakinoksanlı klardır.Elmalılı'nın tefsir anlayışını da, nitclikkrini ana hatlarıyla saydığımgelenekEel Fatiha-Nas türü Kur'an tefsiri yazan müfessirleriıı anlayışın-dan ve metodundau ayrı düşünmek doğru olmaz. Şu halde diyebiliriz kiElmalılınııı tefsir anlayışında da dile getiıdiğimiz temel noktalardage-leneksel Kur'an. Tefsiri yazan müfessirlerin anlayışıyla büyük bil henzer-lik vardır. Yaui öneeki Kur'an Tefsirlerindeki unsurlarınhepsini, EI-malılmın tefsirinde bulmakmümkündür.Hak Dini Kur'iin Dilin'dekelimelerin lügavi ve Jstılabi manalanUln ele alınmasından metnin eş-si7,liğinin, sureler ve ayetler aıası tenasüLünvurgulanmasına,ayetlerİn llü7,ul sebeplerindımnasilı-men&uhkonusuna, sahahe ve tabiin-müfessirleriningÖJ'üşl:~rinden rlaha 50nraki müfessirlerin yorumlarınakadar akla gelebilecek hiitün unsurlar' mevcuttur.Zaten Elmalılı'Ulnen çok başvurdu~uka)'nakla~de: mütcdavil Kıır'~nTcfsirll'ridir.1Tefsirinİn mukaddimesincbaktığımızdahemen her müfes~ir gibi o da,tefsirin faynakl.arını dijrt ana noktada topluyor. Bunlarm ilk üçü, Kur'-1 Söz konusuKur'auTefsirleri,Talıeri'uinCanıiul.-Beyan'ı.Zcın"h~erl'ninKeşşıif'ı,BeydavrninEnvarıı't.Tenzil'i.Hazi'ninTef.ir.iKelıir'i. C"ssas'ınAhkiimn'I.Kur'iin',.Ebu.Hayyan'ıne1.Halı o.oooI.;llııhit.i, .Ebussuud'un.İrş£ıdu'I-Akli's.SeJim'i"c Aliı.!'ninRi,hu'l.lI1ean'"sidir,. HakDini KurnnDili. İstanbul,tarihsiz(Muka,ldime.ss, 20-21).
Peygamber(as)inhadi~lerinde varid ola.ntefsider;~ahabcve tabiindentefsirk alakalı olarak nakledilen görii~lerdir. Dördüncüsü de onun ifade-siyle "Ru üç esas teharri edildikten wnıa ulum-u arabiyye vo şeriyycilc makulatı ilmiyye dairesindı~ istihrac edilebilen te'vil kısmıdır. "2Gerek mukaddimcsindekitefside ilgili genel kendi tefsiriy le ilgiliözel metodikyaklaşımlarınd~ngereksı~ bizzatihi t.efsirinden anlaşıl.dığına göıe Elmalılı, gckneksel tefsir çizgisinde yapısal bir değişiklikyapmay{ düşü.nmemiştir, denehilir.Bununsebeplerindenbiri, Türk okuyucuyahitabetmekaygısıolabilir. Bir diğeri Diyanet İşleri Başkanlığı'nınsipariş verirkenönesürdüğü ön şartlar olabilir. Esasen .ber iki ihtimalide aynı orandamümkündür.Türkçe okuyup yazan insanlar o güne kadar tefsirinsöz konusu olan bütün' unsurlarını ve bu alanda birikenmalumatıgenişçe ihtiva eden Türkçe bir tdsirle kar~ı1aşmamışlal'dı.Türkçe okuyan ve yazan okuyucu kitlesine en azındanKur'iinayetleriyle ilgiliolaraköneeki' tcfsirlerde yeralan bilgi ve yorumlarınbüyük bir kısmını sunmak Elmalılı için bir gereklilik olmuştur denebilir.Doğalolarakbüyük bir kısmı Kur'iin'ın baştan sona tefsiri tarzındaolmasa da Elmalılıdanönce de Türkçe kaleme alınan tefsirler vardı.Fakat en azından Latin harfleriyle ve Hak Dini Kuran Dili hacmintlebir tefsirin bulunmadığınırahatça süyleyebiliriz.

ELMALlLlYI ÖNCEKi MÜFESSlRLERDEN AYIRAN HUSUSLAR
Elmalılı Hamdi Yazır'ıntdsirdekökiii bir metot değişikliğinegitmemiş olması, onun ünceki miifessirlerdcnaynıaıı yanlarınınolma-dığını göstermez.Hamdi Yazır'ınherşeydenönce aldığı eğitim, içinde yaşadığıkültür, o dijnem dünyasının siyasi,. sosyal, ekonomik, ilmi ve felsefiaçıdan taşıdığı özellikler itibariyle ünceki miifessirlerden çok daha farklıbir dünyanın insanı olduğu son derece açıktır.Bu basit gerçek, dgğal olarak Elmalılı Hamdi Yazır'a, Kur'iin'ıanlama ve yorumlamadayeni bir bakış açısı kazandırmıştır.Ayrıcaözellikle Batı Felsefesini yakındantanıması onun, kendindenöneekimiifessirlerden farklı bir bakış açısı yaklalama!Oını intae etmişt;r.Şu halde onun farklı yı::nlarına kısaca bir göz atalım.

Okuyueuyla BütünleşmesiKendileriniKuı,'anı anlama ve açıklamayaadamışinsanlara'Kur'an'ınyüklediği görev hiç şüphesiz onun yüce mesajını diğer insan-lara anlayacakları bir üslupla anlatmaktır.Elmalılı, tefsjrinin büyük bir bölümünde okuyucuyla Kur'an ara-sında içten, sıcak. heyecan verici, duygulandırıcı, hem fikri hem dekalbibirilişki kurmaya çal~şmıştır.O, Kur'~n'ın metnini açıklc.~ak yerine, metinden kendisine aksedenve oradan gerçek hayatla buluşan, son olarak gönül ve akıl imbiğindengeçen fikirleri, duyguları ve anlamları okuyucuy1a: paylaşmayı yeğle-miştir.Açıkçası o, Kur'an'ınmetninde çakılıp kalmadan, ama metinlehem ayet çerçevesinde hem de Kur'anbütünlüğüçerçevesindesıkısıkıya bağlı bir biçimde vahyi, tabi olduğu insan tÜTünün bir tem-silcisi olarak kendisiyle ve gerçek hayatla bütünleştirenbir anlayışı,sergilemektedir.Bu tan bir tefsiri mütedavil diğer tefsirlerin birçoğunda-en azındanbenzeryoğunlukta-bulabilmeninkolayolmayacağınısanıyoruz.Bu anlayışıyla Elmalılı, Peygamberin varjsleri olan nlema sımfınınbir üyesi olarak insanla Kur'an arasında kurulması gerekli köprüyüçağına göre büyük öl'çüde kurmuştur, diyebiliriz.B. DönemininGündeminde Olan KonularlaYakındanİlgilenişiElmalılı, dönemi:rıin gündemindeolansosyo-ekonomik,felsefi,ahlaki, dini, hukuki, fikri konular ve problemlerle yakından ilgilenişiaçısından kendinden ônceki Kur'an müfessirlerindenfarklıdır. q, herne kadar bazan Kur"an hakkındaöncekilerin yaptığı yorumlar yı-ğım içinde takılıp kalsa da çoğunlukla Kur'an'ı, muhataplarıylabü-tünleştirmeyi amaç edinmiştir. Elmalılı, KUT'i\n'la şöyle veya 'böyleilgili olarak yaşanan hayat içinde özelde 'İslam Dünyasını, geneldebütün insanlığı etkileyn her tür düşünce ve akımın değerlendirmesini,kendi Kur'ananlayışına göre yapmayı tefsir anlayışının. bir gereğisaymıştır. Çünkü Kur'an'ın gerçek hayatla bağlantısını doğru, sağlıklı vesağlam zeınİnlerde oluşturmanıngereği, Kur'anaraştırmacılaniçinva~geçilmez bir noktadır.

Bu bakımdan Hamdi Yazır da gününe kadar kaynağı hariçtenolsun veya inüslümavbünyeniniçinden olsun İslamDünyasındaoluşan mezhebi, tasavvufl, felsefl ve fikri akımları kendi Kur'iiiı. an.layışına göre değerlendirme yoluna gitmiştir.Mesela Elmabb, Bakara Suresinin 165. ayetini tefsir ederken müı;ı.a-sebet düştüğü için panteizm'e ve müslüman mutasavvıfların"vahdet-ivücud" anlayışına temas ederek bunların, Kur'iin'ın öngördüğü Allahanlayışıyla ne ölçüde bağdaşabildiğini incelemiştir .. Anlayabildiğimizkadarıylao, panteizmle vahdet-j vücfttçuluğuözdeşleştirmekten' yana değildir.O, vahdet-i vücutçuların,Allah anlayışlarını"Allahtanbaşkamevcut yoktur" şeklinde formüle ettiklerini, buna mukabil. panteizmde"Her mevcu<ıAllahtır." tarzında bir formül bulunduğunu ifade ederekarada büyük farkların bulunduğunuanlatmaktadır.3Öt( yandan o, Hanbeliler içinde zuhur eden Vehhabi çizgısınınmensuplarınınbir başka aşırılığa düştüklerini anlat~aktadır.4Elmalıb özellikle Batı Dünyasından gelen .felsefi telakkileri Kur'.iin'ın ruhuyla.bağdaşmayanbazı fikirleri ele alarak onlann tutarsızlığınıortaya koymaya çalışıyor. Gerçekten Batı Dü~yası ile ilgili tahlillerindeo, batıbnın geçirdiği safhaları,mücadelelerinive ulaştıkları fikri, siyasive ilmi sonuçları yakından. tanıyan bir mütefekkir görüntüsü veriyor. sAyrıca bazan yeni ekonomik sistem ve nazariyelerin hayata yansıyanKur'iin'a aykırı tutum ve uygulamalarını tenkid' ediyor.Mesela Bakı;;ra Suresinın 274. ayetinintefsiri sadedinde o, tüketimedayalı ekonomik sİstemi savunanları eleştiriyor; yerinde, ve ekonomikmanada gerçekçi harcama ile mahza istihlak arasındaki farkı ortayakoymaya çalışıyor.6c- .Felsefi Konulara Ağırlık VerişiElmabbnınfelsefl konulardaki farkını ve temayüzünüvurgula-madan geçmek olmaz.Bize göre o, bu yönüyle Fatiha-Nas türü tefsir yazan diğer Kur'iinmüfessirlerinden oldukça farklıdır. O, bu alanda özgün yorum ve tespit-lere sahiptir.

Çünkübill~büdiğiJlliz kadarıylat~lam FelsefecilerininKur'an'ıbaştan sonatefsireden eserleri elimizde mevcut d'eğildir. Onların diğereserlerinde doğalolarakKur'an ayetleriyle ilgili felsefi yorumlarınınolduğu hilinen bir husustur.Burada Kur'an'ı haştan sona tefsir edenler arasmda felsefi birikimiaçısından Tefsir-i Kebir sahibi Fahruddiner-Razi'yi anmak gerekir.Ancak Elmalılının en <ızından XX. asırda yaşamış biri olarak batıdafelsefenin asırlar içinde geldiği en son seviyeyi ve f)seviyeye gelinceyekadar geçirdiği merhaldcri yakından bilmesi, onu, Fahruddincr-Razi'-ye göre farklı bir konuma getiriyor. Ayrıca Razi'nin tefsirinde kelamimünakaşalarınfelsefi konulardan çok daha fazla yekun tuttuğunube-lirtmek gerekir.Görebildiğimiz kadörıylaElmahlınınfelsefi izahlunnda en fazlayer tutan konu, Kur\ın'ında gerçekten çok sıklıkla ve önemle üze-rinde durduğukonu. olan Allah-iilem ilişkisidir. Özellikle de Allah-insan .ilişkisi İstidradKabilindenMakaleGörünümündeAçık.lanıalardaBulunuşuHamdi Yazır'ın tefsir metodundaönceki müfessirlerdenayrılanbir diğer husus, onun ltizumlu gördüğü durumlarda bazı ayet veya ayetgruplarınıntefsiri sadedinde istidrad kabilinden açıklamalardabulu-nmasıdır.Bu ilave açıklaml.'. ve yorumlar adeta ilgıli konuda kaleme almmışfikri imicam ve mantıki sil.ile gibi telif unsurlarını taşıyan müstakilmakaleler görünümündedirdenebilir.?Bu kabil uzunca izahatta bulunduğu bölümlerde Elmalılı, müte-fekkirliğini, füozofluğunu, hem dini hem de pozitif ilimlerdeki ehli-yetini göstermektedir.Kanaatımızea ElnıaLlı 'nm bu zengin muhtevaIı açıklamaları, bilgi,ilim ve irfan hazinesidir. Umarız yapılacak sadeleştirmeler bu hazinerlingünümüz insanına asi'ının ,halavetini ve zenginliğini bozmadan ulaş-tırırlar.Bu tarz bir tefsir ilk bakışta en azından şekil açısından Elmalılıiçin bir nakısa gibigiirülsede onun, Kur'an'ınmuayyen bakışını doğrudan hayatın içine girerek, insanoğlununürettiği bilgibirikimini kullanarak ortaya koyması çok önemlidir. Okuyucu farkındaolmadan. bilgi seviyesini yükseltiyor ve buda, onun, Kur'an'ı anlamaseviyesini giderek yukarılara tırmandmyor. Ancak burada şunu söy-lemek gerekir ki önceki müfessirIer de bazı ayetlerin tefsirini uzunbazılarını kıEa tutmuşlardı. Onlar da bilgi birikimlerinin ağırlık mer-kezine düğru kayan ilave açıklamalardabulunmuşlardır.Gerçi he..;men her müfessir hangi konuda daha :çok bilgi sahibiyse o konuylailgili açıklamalarını genişçe yapmıştır. Fakat bunların' yukarıdaifadeettiğimiz gibi müstakil makale görünümündeolmadıklarını söylemekdurumundayız. Üstelik Elmalılı, bir veya birkaç konuda değil, hfmenher ilimle alakalı olarak bu tür istidradlardabulunmuştur.Felse-feden pozitif ve sosyal bilimlerin hemen bütün dallarına kadar heralanda yorumlarda bulunduğu gibi, dini ilimIerin hemen hepsiyle vedilbilimin bütünyönleriyle alakalı açıklamalaıdada bulunmuştur.O, bu cephesiyle çağının allarnesi Fahruddin er-Razi'ye benzemekte-dir. Ancak özellikle felsefede, pozitif ve s()syal bilimlerdeki ilerlemegözönüne alınırsa Ehrtahlının Kur'an'ı yorumlamada daha büyük biravantaja sahib olduğu rahatlıkla söylenebilir.II.

ELMALILININGELENEKSELTEFSİRANLAyıŞıÇtZGİStNDEKALDIGI BAZI NOKTALAR VE ORTAYA ÇıKANDURUM

Elmalılı'nın geleneksel tefsir ~layışındankopmaması, ODun'kalıp-lanmtartışmakonusu yapmaması doğalolarakFatiha-Nastürütefsirleıde düşülen metodik yanlışların, onun tarafından devam ettiril-meı;ini intac etmiştir. Bize göre metod yanlışlarının patenti Elmalılı'yaait değildir. Ona ait olan bu yanlışları sürdürme yanlışıdır. Elmalılınıngeleneksel tefsir anlayışı çizgisinde kalışını üç temel noktada ele almakuygun olacaktır.A- MüfessirlerinTefsİr ve YorumlannıŞekillendirenKur'anTelakkileri ve Elmalılı Hanıdi Yazlr'm da Hemen Hemen Aynı ParaleldeOluşuKur'iın'ın insan için ne ifade ettiği, Kur'im'ın İnsana nasıl baktığı,ona muhatapolarak ne gibi bir değer afettiği konus~ındaki Kur'ananlayışımız, bizim Kur'an'ı anlamamızın tarzını ve niteliğini belirler.

Bu bakımdan Kur'an'ıninsan içİn ne ifade ettiği konusunu yineKur'an'danalarak yapılan yorumlarda bu noktayı odak olarak ortayakoymak, en azından bir müfessir için gerekliIiktir. Bu noktayı sağlamcatesbit etmeksİniz girişilecek yorum ve açıklamalar dağınıklıktanvedayanaksızlıktankurtulamazlar.\Geleneksel Kur'an tefsirlerinde Kur'un'ın insan için ne ifade ettiğikonusuna biıkarsak, grnelde onun, insan için herşey demek olduğugibi bir düşüncenin varlığı seziliyor.Bu, kişiyi, insanın insan olarak taşıdığı özellikleri kullanmasına"pek gerek olmadığı fikrine götürür.Bu durumda zihinleri Kur'an'ınbağrında kilitlerden ve bağlardankurtarma yerine zihinler sadece Kur'an'a kilitlenir.Bunun içindir ki zaman zaman Kur'an, sadece sayısız hikmetler,İnce ve derin manalar taşıyan bir kitap konumuna getirilmiştir.Nitekim geıek Kur'an'ı baştan sona tefsir eden müfessirler gereksediğer İslam Vleması, hpmen bütün mcsailerini Kur'an'ı bu manadaincelemeğe harcamışlarılır.,i1- Müfessirlerİn Kur'an'danhikmet çıkarma gayretleri ve her ko-nuya Kur'an'danişaretler bulma" çabalan ve Elmalılı'nın: aynı tıitumusürdürmesi:Müfeasirler öylesine çok ve gereksiz hikmet arayışınagirmişler"ki yer yer Kur'aıı'ın, muhatapları için yol gösterici, yönlendirici, yaşanaııhayat gerçeğine etkili, ,ızlü, anlaşılır ve müşahhas umdder sunan birkitap olduğunuadeta unutmuşlardır.Onlar, Kur'an'a sadece Allahkelamı gözüyle bakıp, İnsan unsuruyla münasebetini gözardı ettikleriiçindir "kimesailerini hep Kelamollanın ne kadar üstüıı, ne kadar güzel,ne kadar etkileyici, bİzim bilebildiğimiz ve bilemediğimiz ne kadarhikmet ve manalarla d,:)lubir kitap olduğunu göstermeğe, gereğindenfazla gayret sarfetmişlerdir.Allah Kelarııını~ insanlar için olduğu, onun asıl rolünün, onlarındüııyada varlık içiııdeki büt~n bağlantıları çerçevesinde yaıatılış amaç-larını gerçekleştirmelerini sağlamak o,lduğu fikri, zaman zaman ihmaledilmiştir.iYani Kur'an'a gidip or dan açık yönlendirmderi, tavsiyeleri, İnsanınaklıyla, vicdanıyla ahenkli beraberlikler kuran ilkelerini alıp, onlaninaanlarllJ gerçek mana,rla bütünleştirmedüşüncesi geleneksel tefsirdehakettiği yeri almamış gibi görünüyor.

Çaba, Allah Kelarnı olan Kur'an'ı, yine Allah için anlama şeklinedönüşmüş, onun insan için varolduğu fikri bazan ikinci plana düşmüştür.Kur'fın metafizik unsurlardan sözederken, bilahare özellikle felsefiantropolojinin konusu olan hmusları dile getirirken, ahlak alanına aitprensipleri vazederken amaç insan olduğu halde müfessirler her nedensegenellikle bu unsurları, Allahın kutsİ kelarnı fikrinin manevi baskısı,otoritesi çerçevesinde değerlendirmeyi daha. uygun bulmuşlardırElmalılı da önceki müfessirlcr kadar olmasa da zaman zaman bukabil hatalaradüşmemiştir diyemeyiz. O da bazan gerek olmadığıhalde hikmetleraramış,ayetleri hedefledikleri asıl noktadan alarak hiçilgisi olmayan konularda kullanmıştır. .Yine o, yer yer kendisini ayetlerden delil bulma ihtiyacında his-setmiştir. Çünkü ötedenberi müfes'!jirler, "şu ayet şuna delalet eder",.~'şuayetin şu bölümü şuna işaret eder" gibi ifadelerle her konuya Kur'.an'da dayanak arama yoluna gitmişlerdir.Elı;nalılı da bu geleneği bir ölçüde devam ettirmiştir diyebiliriz.Mesela o, Bakara Suresinin 155. ayetinde sözü edilen "açlık" olgu.suyla farz. oruç arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyor ve OruCuilbura-da zikredilen açlıktan bir payolduğunu söylüyor8ki bize göre bu ayetm,siyak-sibakçerçeyesi içinde hedeflediği husus tam o..men farklıdır.Çünkü orada insanın hayatı boyunca zaman zaman güçlüklerle;musibet ve belalarla karşılaşacakları bildiriliyor. İnanan insanın bugüçlüklere karşı nasıl bir reaksiyonda bulunacağının Allah tarafındandenen eceği belirtiliyor.Tabü olarak sabredenlerin ve mülkün gerçek sahibini hatırlayan-ların bu imtihanda başarılı olacağından bahsediliyor. Bu yüzden buayette sözü edilen açlıkla oruç aras~nda bağlantı kurmak, ayetleri ilgilioldukları konudan çekip alakası olmayan bir noktaya götürmektir.Bu konuyla ilgili bir misal daha vermek istiyoruz. Mesela o, (Bakara:16) ı-ı=.)~ ~.) li ifadesinde geçen "ticaret" kelimesi hakkındaşöyledemektedir:"Bu tasvirde, ticaretin ,büyük bir medhi vardır."gOysa ticaret insan hayatının gelişim süreci içinde zamanla zarurethalini almış insanİ bir aktivitedir. Ticaret, insanların zamanzamanbiçimini değiştirdikleri fakat asla vazgeçemedikleri bir faaliyettir.
Bu faaljyetjn güzelljğj için hiç alakası olmayan bir mana ortamındadelil aramaya gerek yoktur.Bu tür yaklaşımlardapratiğe yamıyanherhangj bjr yön yoktur.Üstelik bu ayetin sevkedildiğiçerçevedeböyle bir mana bulmakenson akla gelebjlecek şeydir.Burada Kur'an'ınkarşısında insanııı bjlgjsini, görgüsunu, tecrü-besini adeta .iıfır düzeyindı~ zannelmck ve Kur'an'ın herbjr biriminin,insanın bilgisi haricind,,; muhtevalartaşıdığını ~anmak dUl'llmu hasılolur ki bu da doğru değildir. Halbuki Allah bilen, öğrenebilen, yaşar-ken tecrübe ve bilgisin.i artırma kabiljyetiııdeolan insanlara onlarınbilgi seviyelerini hesah.ı katarak hitab t:diyor. Yani mutlakgayblailgili konular ~ariç, A::Iahın bildirriıt~sil1in dışında bilinemeyecek hu-suslar hariç insanın bildiği, farkında olduğu, anlayabildiği, kavr ooyabil-diği ögeler ve motifler kullanıyor Allah Teala.2- Elmalılı'nınmetinle olgular dünyası arasındaki bağı yerindekuramayan'müfessirleriu izindı~n gitmesi:MüfessirlerinKur'ananlayışlarındakitemel sapmalardanjkincjside onların, Kur'an'la:/aşanan hayat, Kur'i'ln'la insan, daha doğrusuKur'un'laolgular dünyası arauııdaki örtüşmeyi, uyumu gözden kaçır~malandır.K ur'an'ı yorumlarkenKur '[ın'ın mctin bütünlüğüyanındaonunolgular dünyasıylada bütünleşmesinoktası ihmal edildiğindeheminsan müdahalesiyleKur'an'ındinamizmi ortadan kaldırılmış oluyorht'm de bir nice yeni probleınü kapı aralanıyor.iNitekjm nesn probleminin IHt.aya çıkışını bu noktayabağlamakmümkündür ..Elmalılı da i)zellikk ahkama konu olan ayetlerin tefsirinde nüzulortamını hesaba katmayan, olaylarm akış ve ge~işimi gerçeğiyle 'ilgi-lenmeyen müfessirlcrin tavrını yer Yt~rbenzer bir biçimde sürdürmüştür,denebilir.Öte yandan o, Kur'an'daner,hin varlığını ink<.r etmenin nassmzahirini inkar olacağını söylemekle, ncshi inkar edenlerin bir bakımaküfredüşebileceklerineişaret etmiş gibidir.ıoHer halükarda bu hü-küm oldukça ağırdır.

Esasen bize göıe Hesh hadisesinde de diğı.r hazı koııularda olduğ~gibi Kur'an'lainsan, Kur'an'layaşana~" ve istihaleler geçiren hayatarasındaki bağı, uyumu ve zam"n ?oarnan örtüşmeyi ~ıanki bir tür yokfarzediş sözkonumdur.Elmalılınııı da en azından neshle ilgili yorum-larında hu tutumusergilediği söylenebiliı. Oysa muhtemeldirki n<->shdenen şey, hayattaki çeşitliliğe karşılık Kur'an'llI,muhataplarınasun-duğu <J ltematiflerdir.N'eshle ilgili ayetlerin hangi şartlarda indirildiği gozonune alınırsahem Bakara Suresindeki ayette hem de Nahl Suresindeki ayettc hayatınakışı içind~ Allahın 'insanlarasunduğuyeni seçenekleri akıllarınasığdıramayanlaraher fırsatta Peygamberi karalamayave onun nübü-vvetine gölge düşürmeğe çalışan kişilerin anlamsız, ama maksath veyıkıcı propagandalarmact~vap v~rmek amaçlanmaktadır.İlgili ayet-leri hedefledikleri bu noktadançekerek başka alanlara taşıma tema-yülü giderek İslam Dünyasındabir türlü çözümlenemeyennesh prob-lemini doğurmuştur.Esasen denebilir ki nesh konusununproblem haline gelişi hayatiçin olan Kitabullahı, sadece Kitabullah olarak telakki etme yanlışındankayı;.aklanmıştır.3- Kur'an 'daki bütünkelime v" jfadelcrinmedlullerini tesbitgayret.i ve Elmalılının da aynı yolu izlemesi:Geleneksel tefsirde Kür'an'ınanlaşılmasının adeta büt.ün kelime-lerin medlullerinin kesin olarak tesbit.iyle özdeş hale get.irildiğini görü-yoruz. Oysa Kur'anınbazı kelimelerinin medlullerininmüfessiriıı veyaasrının bilgi birikimiyle anlaşılamadığınıt.esbit etmek zaten Kur'an'ı'anlamak demektir.Bu, Kur'an'ın,insanı aşan, onun ihata edemeyeceği bir yanınınhulunduğuııuzorunlu olarak ikrar olacağından,Kur'an'ıanlamanınhizatihi kendisidir.Bu tutum, KUr'an'ııı anlaşılması işinin sadece muayyen bir çağdayaşayaninsanlaramünhasırkılınarnayacağıgerçeğininkabulüdür.Dolayısıyla hu, Kur'an,'ın yorumlanmasürecinin kıyamet.e kadar sü.recek oluşunu~ teslim olunmasıdır.Böyle bir fikir de Kur'an'ınherasrın insanıyla; her fikrı ve ilmı seviyeden insanla gerçekçi zemindeilişki kuran ve evrenseli kucaklayanhir kitap oluşunu kabullenmekdemektir ki asıl Kur'anı anlamakhu olsa gerektir.

Yoksa bilgi edinme vasıtalarımızIaulaşamadığımızbir konu ilealakalı spekülatif izahıarda ve zorlamalarda bulunmak Kur'an'ı anla-mak "e yorumlamakdeğildir,Görünen.o ki müfessi.rler, sonraki Desmere açıklanmadık bir kelimeve tesbit edilmedik bir medlı11 bırakmamayı kendilerine görev edin-mişlerdir.Pek ender insana nasip olabilecek engin düşünce ufuklarına uzanan,Elmalılı, müteşabihat konusundaki değerll yorumlarına rağmen yer yerkendi düşüncesiyleçatışan yorumlardada' bulunabilmiştir.Başka hiçbir misal vermesek bile Ali İmran'ın başındaki el-Hurufu '1-I-İnukatta'dan(I'in (..r.AL1 \}IJA~! .ıı ~.uıl olduğu yolundaki yorumu bileonun az da olsa gelenekııelı çizginin bu yöndeki şartlandırmasındankendini koruyamadığınıgösterrneğe yeter, ÜstelikElmalılı kuaatimamlarınm eda' ile alakalı farklı okuyuşIarını mesned alarak böyle biryoruma varmıştır.4- Metnin (nazmın) güzeııiği ve eşsizliği ile ilgili açıklamalarafazla yer verilmesi ve Elınalılının tutumu:Dördüneüolarak bil' noktayı daha zikretmek gerekir ki o da,müfessirlerin Kur'anmetninin eşsizliği ve güzelliği ile ilgili izah veyorumlar yapma; ayetler ve sureler arasındatenasüb arama çaba-larıdır, l\!üfessirler bu koıı~da bazan zorlamalara ve pek ikna ediciolmayanyakıştırmalaradüşmektenuzak olmamışlardır.Elmalılınında bu konudaki geleneği devam ettirdiğini rahatçasöyleyebiliriz.Sonuç itibariyle diyebiliriz ki Kur'an'ıninsan için ne ifade ettiğikonusundaki ötedenberi süregelen yaygın yanlış bir kanaatınsonucuolarak yukarıda kaydetrneğe çalıştığımız, bize göre hatalı veya gereksizdenebilecekyorumlar ortayaçıkmıştır:B. Kuram Tefsir Kaynağı Olarak Kullanmada Hatalar ve .EImalılıElmalılı Kur'an'ı tefsir kaynaklarınınbaşında zikredeı'ek Kur'an'ıKur'an'latefsir etmekte, başka bir ifadeyle Kur'an'ı bir bütün olarakdeğerlendirmcktediı.Bu konuya ne kadar önem verdiğini onun muhkem ve müteşabihleilgili olarak serdettiği şu metodik tespitlerindegörüyoruz. Elmalılışöyle diyor:

"Büiün ayatı Kur'an'dada bu muhkemat esastır. Hem bunlarınherbiri ayrı ayrı olarak "ümmühatıkütüb"değil, nizarnı tevhid ilcmeemuu birden ümmülkitabdır.Her aYl'ti muhkeme, diğer ayetimuhkeme ile mukayese edilmek şal'tıyla manaları hükümleri yakınentayin olunur.Herbiri nefsi,nde muhkem olmakla berabeı- yekdiğerine nazaranıtıak-u takyid, umum-u. husus, takrir-u tefsir, iı;tisna veya tahsi., veyanesih gibi nisebi muayyene ilc bir alakai muhkemelt'ri de vardır.,Bunun için sureti umumiyyede muhkematın kuvvetlerinde, haysi-yeti ihkamlarında derecatı mahsusa da vardır ki bunlar, zahir, nass,müfesser, manayı hassıyla m.uhkem olmak üzere dört mcrtt'be üzere-dirier. MuhkematlIi. bu nizarnı vahdetle mukayeseleri de ilmi Kur'an'ınusuli muhkemesindendir.Bunu nazarı dikkate almayan, muhkematın meemuunu bir ümmolarak mülahaza etmeyen veya edemeyenler, tabiri aharleistikraıtam. yapmadan fehm-ü istidial v().kıyasa kalkışanlar ilmi muhkemeeremezler, hata ederler, işte ayetin bir kısmı böyle ümmülkitab mtıh-kemat, bunların mukabilinde diğer bir kl!Jmı da müteşabihattır. "11Tef&iribaştan sona incelendiğinde gerek Kur'ani kavramların açık-lanmasında gerek kelimelerin Kur'an'daki manalarının tesbitinde gereksedaha büyük Kur'an birimlerinin birbirleriyle irtibatlarının kurul~asındaonun, Kur'an'ı bir bütün olarak göıdüğünü, tefsir ve yorumlarını buesas çerçevesinde yaptığını söylememiz gerekir.Bu konuda misal vermeğe gerek göımüyoruz. Çiinkü Kur'an,ıkaynak olarak çok sık bir biçimde kuııanmakt~dır. Belki de denebilirki Hak Dini Kur'an Dili, Şenkıti'nin "Advau'I-Beyan fi İdahi'l-Kur'anbi'l-Kur'an"ıhariç Fatiha-Nastürü tefsirler arasındaKur'anı birbütün olarak, değerlendirenlerin başında gelir.Fakat bu tür tefsirlerde Kur'an konu konu açıklanmadığı içinzaman zaman Kur'anı bir bütün olarak ele almak müfesı;irler içinoldukça zor olmuş, hatta bu konuda en fazla hassasiyet gösteren eş-Şenkıti bile irtibatlı olabilecek bütün ayetleri, bütün Kur'an birim-lerini bir ayetin veya ayet grubunun tefsirinde yanyana getirememiştir.Dolayısıyla Kur'anı baştan sona ayet ayet tefsir etmenin bizatihi ken-dinden kaynaklananelverişsizbir durum vardır.

Bu tarz tefsirlerde bel' ayet, hatta her ayetin muayyen bir bölümüçoğu zaman miistakil olarak ele alınıp tefsir edildiği için, her ifadeninadeta bağımsız bir hüküm bildirdiği düşünülmüş ve ifadelerin sevk edil-diği ayet çerçevesindeki açıklayıcı, kayıtlayıcı, tahsis edici ve belirleyiciumurlar gözardı edilmiştir.Elmahlıda da bu- tutumu görmek mümkün.Mesela J....uI.J.I)"'L'Y iBakara 256) ayctiylc 0J~Jc; 0.>>-;':1 ~ r" J1'liJ(Bakara 193) ayeti arasında bir çelişki olduğunun düşünülebileeeğinidile getirerek bu iki ayetin birbirini nesh veya tahsis edebileceğiniileri sürmüş; hattaayı~tte sözü edilen müşrikleredin hürriyetininverilmemesininiizcııiklı~ J..ll1 j .o1)"')':1hükmününtatbikiniteminiçin olduğunu söyleyebilmiştir.lli.Herşeyden önce her iki ayctin hedeflediği noktalar aynı değildir.Biri din çerçevesi içindf~ veya dine girme konusunda zorlama yokturfikrini işliyor, diğeri ise siyasi ve dini ayrılık dolayısıyla birbirlf'riyleanlaşamayıp savaş durumuna giren iki topluluk arasındaki durumdanbahsediyor.Bütün bunlar bir yana aynı ayetin ikinci bölümünde savaştanvazgeçtikleri takdirdeartıko müşrikIere karşı savaşın sürdüriilmemesigerektiği konusuna işard vardır. Bu durumda ayetin kendi bütünlüğüiçinde anlaşlImamış olması söz konusudur.Elmalılı bu iki ayet arasındaki sözde ç'elişki iizerine müfessirlerinçeşitli yorum, yakıştırma ve zorlamalarını tefsirine uzun uzun dereet-meyi de ihmal etmemiştir. t3ElmahJı zaman zaman da olsa yine önceki müfessirlerin düştüklerisiyak-sibakçerçevesini gözardı ediş yanlışınadüşmektenkendinialamamıştır.~esela o, ~l.>-'- ifadesiyle ilgili aç.ıklamalan sırasında ..,...U1 l.>.\.ifadesini de hatırlatarakhidayetiD,"hemmaksudaulaştırma"hem.de "doğruyu gösterme" manalarının bu iki ifadede ortaya çıktığınıanlatmakta. Sonra "ittika" nın hem lügat manası üzerinde durmaktahem de Kur'aıı'm diğer pasajlanııda geçtiği ortamlardaki değişik mana-larını incelemektedir.Elmalılı, konuylailgili ayetleriserdederekittikanın,Kur'an'dahaşyet, iman, tevbe, taat, terk-i masiyet, ihlas. manalarında kullaıııldığındanbahsetmektedir.
1(1)Gerçekten bu tutumuyla onun, Kur'an kavramlarınınyine Kur'iınbütünlüğüiçin'de anlaşılması gerektiği' prensibini tatbiki olarak gözet-tiğini görüyoruz. Fakat daha 'sonra Kur'an'ınbütünlüğünügözetme-, prensibine karşıgösterilenbu itinalı tutumKur'an'ındaha küçükbirimlerindenolan si)'ak-sibakçerçevesine gösterilmiyor. O, Kur'anınbütün insanlara hidayet balışettiğitemel prensibinin.:.,~ lS.J.~ifade-siyle zedelenir gibi olduğunıı yarsayarak: buradaki "müttakın"tahi-~rini, dalaletteolup hakka yatkın, külH şüphedenuzak, fıtrat-ı se-limeye ve hevanın güdümündeolmayanakla sahip kimseler olarakanlamalıyızdemektellir.'4 Oyraki o, ayetlerin tertibinintevkif! oldu-ğunu her fırsatta vurgulamaktave değil ardarda gelen. ayetler ara>,ın-da, surenin başka bölümlerindekiayetlerin birbirleri arasındaçeşitliaçılardantenasüb aramaktadır.Fakat nedense o, ,-:",;J~ 0,.t:"Yo .J,..i.JI ilebaşlayan. ve çeşitli özellikleri sayılan kimselerin miiUaki olduklarınıhesaba katmaz. Onun bu tutumu, yine geleneksel tefsirdeki her Kur'anbirimini ayrı ayrı ele alan atomeu tefsir anlayışınınsürdürülmesin,denbaşka birşey değiırlir.Elmalılı yine pek az da olsa Kur'i'ını hir bütün. olarak değerlen-dirememe durumunadüşmüştür.Meselar-+oo.o.o..~.J{'1':.Jl; j.; .:i:i i,;. aye~iniaçıklarkensadeceMutaffifin Suresindekir-t:Jl; J& 01,; "' ;}s'ayetini zikrediyor ve yom-mu~u yaparken buradaki ifadeyi kayıtlayandiğer ayetlerder: yardım.almıyor. Dolayısıyla "eehr" fikrine eevap vermekte tabii olarak güçlükçekiyor. 15Oysa Kur'anın diğer pasajlarında kalplerin niçin mühürlen-diği daha açık bir şekilde anlatılı yor.

ELMALILlNIN RİVAYETLERLE İLGİLl TUTUMU
Elmalılının gerek Peygamber gerekse sahabc ve tabiindengelenrivayetlereolması gerekendenfazla yer verdiğini ve onlara Kur'antefsirindeki gerçek değerlerinin üstünde önem atfettiğini söyleyebiliriz.Tefsirini baştan .sona Im gözle gözden geçirenler bunu kolaylıklagörebilider. En azından rivayetlerinhaeim itibariyle tefsirinin bünye-sinde işgal ettiği yer bile bu kanaatı edinmeğe yeter.

Hadisleri Tefsi!: Kaynağı Olarak Kullamş TarzıoElmalılının özelliki!e ahHm ayetlerini tefsir, ederken Hz. Peygam-'herm ilgili konudaki :,öz ve davranışlarını yeri geldikçe kullandığımgörmekteyiz.l7Ayrıca onun sünnetin Kur'anı neshedebileceğine kiiiI ol-duğunu da söylemeliyiz.IBÖte yandan bazı ayetlerin tefsiri sadedinde açıklama getirdiğinidüşündüğü hadislere tı:nkide tabi tutmadan herhangi bir titİzliğe gerekduymadan yer vermektedir.19Ancak pozitif bilimlerin vardığı kesin'sonuçlarla bağdaşmayem hadislere tefsirinde pek yer vermediğini gör-mekteyiz.Nitekim Peygamber (as.)'den Ebu Zerr el-Gıfari'nin rivayet ettiğigüneşin doğuşu ve batışıyla ilgili dünyanınkendi ekseni etrafında',dönüşü gerçeğiyle bağdaşmayan ,hadisi20.taıtışma konusu yapmadığınıgörüyoruz.21B. Sabahe ve Tahilin MüfessirıerindenRivayet Edilen GörüşlerKarşısındaki Tutumu\Bilindiği gibi geleneksel tefsirin kaynaklarındanbiri de sahabe vetabiun müfessirlerindeıı bize ulaşan Kur'an'ın tefsiriyle alakalı haber-lerdir.Tefsirin bu kaynağı hem ,rivayet hem dirayet tefsirlerinde kul-lanılagelmiştir. Ancak :,ahabe ve tabiunden gelen haberler hele müşaha-deye dayanmayan,!>o'nraki nesillerin üzerinde fikir yürütcbileceğitürdenise, onlar esasen ihtiyat ve temkinle karşılanmalı, dolayısıyla<1 açıklamalar kesin doi~rular olarak alınmamalıdır ..Sahabenin ayetlerin indirildiği şartları yaşamış olmaları, onlarınbu alanla ilgili beyanlarını nezdimizde başvurulması zaruri kaynakderecesine yükseltir. Ancak Kur'an'ınher birimiyle ilgili olarak yap-tıkları yorumlar ve açıklamalaı, sahabeninbilgi ve düşünce seviyesine,anlayış ve kavrayışına, kısaca aldığı kültüre ve edindiği tecrübeleredayanmaktadır, Bu bakımdan söz konusu açıklamaların, ifadelerin manalarındanziyade medlulleriyleilgili ol~nlarını tartışılmaz doğrularolarak almak doğru olmaz. Çünkü bu durumdasahabeninbilgi vefikir ~eviyelerine dayalı olarak yaptıkları izahıarı, Yüce Yaratıcınınevrmsel me~ajıyla özdoşleştirme tehlikesi sözkonusu olabilir. Halbukiyorumlar sınırlı varlıkların sözleridir. Kur'an ist:Mutlak Varlığın sözü-dür. 'yolUmlaı zaman içindedeğerleriniyitirebilir. Ama Kur'an'aböyle birşey izafe etmek .mümkün değildir.'.Kuı',an bazı birimleriyle o devrin insanının ptOblemleriyle, o döneminsanının dünyasıyla ilgilenirken biı yönüyle de bütün insanlığı muhatapaldığı için çoğu ifadeleriyle de bütün bir insanlıkla kolay ve anlamlıbir ilişki kurmaktadır.Bu bakımdan denebilir ki insanlar, ilmi ve fikri alanda daha ilerinoktal"ra ulaştıkça Kur'an tefsirinin kaynakları da ()ölçüde artmaktave çeşitlilik kazanmaktadır.Çünkü Kur'an her seviyeden ve her mu-hitten insanla fikri ve hi~si bağ kurma özelliğini sürdürmektedir.Bu durumda Kur'fın'ı anlarken insanİn ürettiği bilgiden yararlan-mak en doğru yoldur.İnsanlığınoluşturduğubilgi birikimineulaşılaeağını öncedenbilen Allah tarafından gönderildiği içindir ki Kur'an, o bilgilerin sahip-leriyle de gerçekçibir zeminde ilişki kurabilmektcdir.iMesela atmosfer1e meydana gelen tabii hadiselel'le ilgili olarakinsanlık birçok kanuniyeti keşfetmiş, bu meyanda şimşek, yıldırım vegök gürültüsü gibi ~abiat olaylarındaki geçerli kanunlar da keşfedil-miştir.Tabiidir ki Kur'an'ınindirildiği dönemlerde bunların oluşum bi-çimleri bilinmiyordu. Ama buna rağmen Kur'anınbütünkelime veterkip~erin medlullerini tesbit etmek, Kur'an'ı anlamak olarak telakkiedildiğinden olsa gerek hakkında bilgi edinme vasıtalarıyla bilgi sahibiolunamayacakkonulardada fikir yürütülmüştür.Nitekim sahabc ve tabiindennakledilen haberlere baktığımızdagök gürültüsünemelek, şimşcğe meleklerin k~mçılarınıngCiıüntüsügibi açıklamalar getirilmiştir.nBu durumda bir müfe~sir acaba Kur'anı açıklarken bunları mıkaynak olarak almalı, yoksa yeni bilgiler ışığında mı ilgili ayetleriyorumlama eihetine gitmcli~ir?

Bu konuda Elmahlının tavrmı ele almak istiyoruz. O, "ra'd ve herk"gibi kelimelerintefsiri sadedinde whabı~ ve tahiündengelen ha.berleridini açıklamalar o~arak sunuyor ve adeta din. açı"ından bu açıklama-lardan vazgeçmemizinmümkün olmadığı intibamı uyandırıyor.2.1Sonıaelektrik sahasında ilmin vardığı son seviye itibariyle elektriklI' ilgili say-falarca bilgi veriyor.Bilahare bu konuı]a~ahabedl~1l nakledilen açıklamaları iImciı izahettiği duıumlauzlaştırmaya,bağda~tırmayaçalışıyor ve arada bil'tezadın olmadığını vu rguluyor.Elma.lılı bu tavrıylahangi konudabeyandabulunmuşolursaolsunlar sahabe ve tabi~u akvalini adeta kıy"mete kadar işlevini sürdü-recek evrensel açıklamalar olarak alıyor ki onun bu tutumunue1eş-tirmek haksızlık olma:,a gerektir.Böyle bir konuda meselenin dinİ izahı ve fenni izahı gibi tabirierickonuyu ikiye bölmek hcıhalde uyp;un hir tasnif olmasa gerek.R'ad ve berk kelimelerininmelek ve onların nurdankamçılanolduğu yolundaki açıklamlilan dinİ yapan nedir? Melek ve nur kav-ramlan mıdır?- Y';k~a bu görüşlerin sahabc ve tabii n kaynaklı oluşlarımıdır onları dinİ yapan?Veyalıut meleklerin ve eylemlerininbizimiçin gayb olmaları mı dinilik tavsi[;ne hak verdiriyor?Bu konuda anlaşılmaz bir durum vardır. Kaldı ki l{'ad Suresinin13. ayetine baktığımızzaman ra'd kelimesininmedlululününmelekolmadığı kolaylıkla an laşılır.Çünkü "meleklerAllahtançekindiklerindendolayı onu te,bihederler" diye bir ifadeye atfen ra' d kelimesi gelmektedir. Atıf muğayeretigerektirdiği için ra'dm farklı bir varlık ,fcrinde olduğu ::.nlaşılmaktadır.Fakat şunu itiraf etmeliyiz ki Elmalılı, hsinilmiverileri, ayetlerin tef-sirinde kaynak olarak hol bol kullanmıştır.

SONUÇ
Sonuç olarak diyebiliriz ki Elmalılı, medresenin yetiştirdiğisondeğerlerden biri,i olarak ımgin bir birikime sahip, çok yönlü bir £ılimdir.Tefsirde metod olarak köklü. bir yenilik getirmemiş, aksipe geleneği sürdürmüştür. Bu onun metodda bazı yanlışlara düşmesine yolaçmıştır. Çünkü Elmalılı mevcut külliyatı gerçekte olması 'gerckenmakamaoturtamamış,zaman zaman külliyatınyönlendirme ve şartlandııma-laTIndan kendini kurtaramamıştır.Belki de Kur'anetrafındaoluşan yorumlarınoluşturduğubilgiyığını içinde değt~rlendirmeler yaparken bizatihi Kur'an'ınyorumlan-ması konusuna gcreken ihtimamı gösterememiş ve lüzumlu yoğunluğusağlayamamıştır.Fakat kendini bu bilgi 'yığının olumsuz baskısından veot(,ritesinden azade hissettiği anlarda Kur'an'ladaha. sıcak ve dahacanlı bir ilişki içine girmiş ve okuyucuyla da aynı yoğunlukta bütün-leşebiImiştiı.İşte bu kabil durumlarda onun gerçek gücünün ve derin vukUfununhakkını verdiğini görüyoruz. Zaten Elmalılıyı başkalarındanayıran enönemli özelliği, onun. mcvcut birikimine dayalı olar4k kendi öz yöneli-şiyle Kur'an'abakma fırsatını yakaladığı anlarda yaptığı değerli oriji-nal yorumlardır.Elmalılı aslındadevamlı gösten bileceği performansınımevziiolarak değil df bütün bir tersiri boyunca cömertçe gösterebih'eydi,öyle zannediyorum ki, bizler ondan çok daha fazla istifade edcbilecektik.Fakat bu özcllikleriyle dahi onun tefsiri çoğu konuda aşılması güçizahlarıyla hcm ilim aleminde hem de geriel okuyucu nczdinde taze-liğini ve değerini korumaktadır.Tcfsiri, Türk okuyucusunun istifade edeceği büyük bir bilgi ve kül-tür hazinesidir.Bütun bir İslami kültürü derin bir vukufla türkçc olarak aktarmasıbile onu takdir etmek için yetcrli bir sebeptir. Kaldı ki çeşitli konu-laıdaki dcğerli yorum ve yaklaşımlarıyla da Kur'an araştırmacılarınaışık tutmuşturve hala ışık tutmayadevam etmektedir.

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 31564

ulkucudunya@ulkucudunya.com