SEÇİMLER, HİLE, BİLGİSAYAR VE BİLGİÇALAR... / Celal ÇALIŞ
01 Ocak 1970
22 Temmuz seçimlerinin ardından çok konuşulan bir konu da seçimlerde hile mi yapıldı sorusu idi. Bu sorunun siyasi açıdan cevabı elbette evettir. Sadece kömür dağıtımı bile açık bir siyasi hiledir. Ama buradaki asıl konumuz teknik hileler.
Türkiye’de ilk kez 22 Temmuz seçimlerimde % 100 bilgisayar yazılımı kullanılmıştır. Bu yazılımı da içeren projenin adı SEÇSİS’tir. Ayrıntılı bilgi http://www.ysk.gov.tr/ adresinde mevcuttur. 22 Temmuz sonrası, hile tartışmaları nedeniyle, sitedeki SEÇSİS bilgilerinde değişiklik yapılmış, hile iddialarına cevap verilircesine ayrıntılı açıklamalar konulmuştur.
Bilgisayar konusuna tam vakıf olmayanlar açısından basitçe açıklayayım;YSK merkezine kurulu ana bilgisayara SEÇSİS yazılımı yüklüdür ve bu ana bilgisayar, tüm il ve ilçe seçim kurullarında kurulu yerel bilgisayarlara bağlıdır. Buna ağ-network denir. Her makineden yapılan işlem ve kayıt, bu yazılım tarafından anında işlenerek sonuçlar ana bilgisayarda toplanır ve istenen bilgiler toplu olarak elde edilir. Sandık Kurullarında oyların sayılıp sonuçların elle yazıldığı tutanaklar, İlçe Seçim Kurulundaki bilgisayarda yüklü SEÇSİS yazılımı üzerindeki tutanağa geçirilir (bakınız YSK 2007/765 sayılı genelge www.ysk.gov.tr ). Bundan sonraki aşamalarda İlçe Seçim Kurulu tutanak toplamlarını İl Seçim Kuruluna ve İl Seçim Kurulu da YSK’na SEÇSİS üzerinden bildirir. Bu ağ ortamı dış müdahalelere karşı güvenlik donanımları ve yazılımları ile korunmaya çalışılır.
SEÇSİS projesinde kullanılan veritabanı (bilgilerin toplandığı yer) yazılımı Java teknolojisi destekli Oracle’dir. Yazılım güvenliği açısından bakıldığında, Oracle ciddi ve bu konudaki en büyük şirket ise de, açıkları mevcuttur ve Oracle Microsoft’tan sonra ikinci büyük ABD yazılım firmasıdır (bakınız: http://tr.wikipedia.org/wiki/Oracle ). Oracle’ın güvenlik açığı seviyesi, kurulduğu işletim sistemine göre değişir (bakınız : http://security.metu.edu.tr/belge.php?oracle.html). SEÇSİS projesinde işletim sistemi olarak, merkezde Unix-linux ve ilçelerde ise Windows XP yüklü İntel işlemcili bilgisayarlar kullanılmıştır (www.ysk.gov.tr). Linux-unix sistemler açık kaynak kodlu olup güvenlik açısından bugün en güvenli sistemlerdendir. Ancak tek başlarına değil, diğer yazılım ve donanımlarla birlikte kullanıldığında. Oysa, YSK, il ve ilçe seçim kurullarında bulunan Windows işletim sistemleri CİA destekli, Bill Gates mamulü en büyük “bilgi çalar” sistemdir ve 5-6 yıldan beri Avrupa ülkelerinde ve bir çok büyük ülkede devlet kurumlarında kullanımı yasaklanmış ve linux sistemlere geçilmiş, Microsoft bunun üzerine kısmi kaynak kodunu vererek satış yapmak zorunda kalmıştır (Almanya’da, ABD tarafından askeri sırların bu sistemle transfer edildiği yıllar önce tespit edildiğinden).
Windows işletim sistemleri ve bu sistem üzerine kurulu ağ ortamları yıllardır çoluk çocuk denecek “hackerler” tarafından bile delik deşik edilmektedir (Ayrıntılar ve hack raporları için bakınız http://tr.zone-h.org/component/option,com_attacks/Itemid,17/). SEÇSİS projesinde omurga ve portal anahtarı, portal güvenlik duvarı, portal saldırı tespit ve korunma sistemi, portal yük dengeleyici olarak “Cisco” güvenlik ürünleri kullanıldığı YSK sitesinde bilgi olarak yer almaktadır. CİSCO sistem bir ABD firmasınındır. CİSCO sistemin güvenlik durumu hakkında Google’de “cisco hack” olarak arama yaparsanız CİSCO güvenlik sistemlerinin nasıl hack edileceğine ve güvenlik açıklarına dair çok sayıda makale ve yazı bulabilirsiniz.
Yani, SEÇSİS sistemi veritabanı, işletim sistemi, yazılım ve güvenlik olarak tamamen ABD teknolojisinin elindedir ve zaten hem bu nedenle, hem de bilgisayar teknolojisinin niteliği gereği sisteme her an dışarıdan müdahale edilebilmesi mümkündür. Müdahale yapılırsa hile yapılması da teknik olarak mümkündür. Ancak bunu ispat etmeden hile yapılmıştır demek hukuken mümkün değildir. Bu konuda İ.Ü. Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğ.Gör. Doç.Dr. Ümit SAYIN’ın makalesinde ilginç bilgi ve tespitler yer almaktadır (http://www.kuvayimilliye.net/yazar.php?id=1928).
Benzer bilgisayar destekli seçim sistemi ABD seçimlerinde de kullanılmış ve bazı bölgelerde seçimlerde hile tespit edilmiştir. Yunanistan seçimlerinde de benzer bir yazılım kullanılmak istenmişse de ABD seçimleri örnek gösterilerek yapılan yoğun baskı sonucu kullanılmaktan vazgeçilmiştir. Ancak bizde maşallah!! “aslan sosyal demokratlarımız”, “ipli milliyetçilerimiz” ne bu sistemle ilgili tek laf etmişler ne de sandık tutanaklarının fiili tespitini yaptırmışlardır. Çünkü bilgisayar üzerinde yapılacak hilenin tek tespit yolu, tüm seçim tutanaklarını elde bulundurmak ve tutanaklardaki sonuçları YSK’nın açıkladığı SEÇSİS sistemden alınan sandık sonuçlarıyla karşılaştırmaktır.
Peki, SEÇSİS sistemde hile yapmak mümkün müdür? Bu sorunun cevabı, anahtarı emanet ettiğimiz bekçi evi soyar mı sorusunun cevabı ile aynıdır. SEÇSİS sistemin tüm anahtarları, yukarıda açıklandığı gibi ABD’nin elindedir. Cevabı mutlaka bulmuşsunuzdur. Bu soruyu ABD bizim müttefikimizdir diyenlere sorarsanız; haşaa ABD hile yapar mı derlerse şaşmamak gerek. Bana sorarsanız; bu sistemde hile yapmayan ya akılsızdır, ya saftır ya da dört dörtlük müttefik ve namusludur. Ya da hileye gerek kalmamıştır da yapılmamıştır.
Bir hile senaryosunu hemen kurarsak; sandık tutanakları İlçe Seçim Kurulunda bilgisayara işlendikten sonra, ya da işlenirken bir minik programcık sisteme dalış yapıp, (A) sütunundaki (X) partisinin oy rakamları toplamını % 20 arttırıp, (B) ve (C) sütunlarındaki (Y) ve (Z) partilerinin oy rakamları toplamını % 10’ar düşürürse, tuşa basıp genel toplam alındığında bu müdahalenin tespiti mümkün olabilir mi? Olur, ama sadece o ilçedeki tüm sandık sonuçlarını elle tek tek sayıp toplarsanız... Aksi halde, itiraz süresi sonunda, bilgisayar tuşuna basılarak alınan rakam resmi seçim sonucu haline gelir.
Bu bilgilerle, İzmir Cumhuriyet Mitingindeki verileri ve İzmir 22 Temmuz seçim sonuçlarını karşılaştırdığımızda benim aklım karışmaktadır. Muhalif basına göre bile mitinge katılım sayısı 1 milyonun üzerinde olmuştur. 1-1,5 milyon arasında rakamlar söylenmiştir. Alan hesabı yapıldığında, bizim tespitimize göre mitinge en az 1,3 milyon civarında katılım olmuştur. Mhp parti olarak mitinge katılmamıştır. Miting tamamen Akp karşıtı olarak gerçekleşmiş, bizzat katıldığım mitingde, diğer mitinglerdeki gibi Akp aleyhine sürekli sloganlar atılmış ve konuşmalar yapılmıştır. İzdiham derecesinde sıcak ve kalabalıkta bir Akp‘linin bu çileyi çekmesi bile düşünülemez. Yani katılımcıların tamamı Akp karşıtı vatandaşlar ve üstelik o çileyi çekecek kadar Akp’ye hasım olanlardır. Yani 1,3 milyon Akp karşıtı mitingde toplanmıştır. Sadece Karşıyaka’dan deniz yolu ile taşınan ve resmi verilere dayanan yolcu sayısı 200 bin olarak açıklanmıştır. Diğer illerden gelenler 250 bin kişiyi geçmemiştir ve bu sayı düşülüp, mitinge gelemeyen Akp karşıtı diğer “gavur” İzmirli yaşlılar, korkak ve ürkekler, hasta ve engelliler, alana giremeyen ve gelip de dönenler ve diğer muhalif partililer hesaba katıldığında, Mhp hariç (kişisel katılımlar az da olsa olmuştur) İzmir’de Akp karşıtı en az 1,5 milyon seçmenin var olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Oysa 22 Temmuz seçimlerinde Akp ve Bağımsızlar dışında kalan tüm partilerin (Mhp dahil) oylarının toplamı 1,3 milyonda kalmıştır. Akp ve Bağımsızların oy toplamı ise 713 bin olmuştur. Öyleyse en azından kalan 200 bin İzmirli ya hem mitinge gelmiş, Akp’ye vermiş veriştirmiş ve rahatladığından siniri geçip!! Akp’ye oy vermiştir, ya oy kullanmamıştır, ya da bu oylar bir şekilde uçmuştur??? Kim bilir, belki de bu Akp karşıtları oy kullanmış ama bu oylar sanal seçim sisteminde, diyelim ki yanlış tuşa basıldığından, Akp’nin hanesine şıp diye geçivermiştir.
İnsanoğlu işte, hayal kurmadan duramıyor diyenler olabilir, ama aptalca durmaktan daha iyidir hayal kurmak. Hayal mi bilmem ama, bu konuda son söyleyeceğim şudur; Kendime göre bir hile doğrulaması yapmak için, Anayasa Referandumundan 15 gün önce bilgi edinme kanununa göre YSK’ya bizzat faks ile gönderdiğim, sandık tutanaklarını video ile kayıt altına aldığımda bunu sandık sonuçlarına yapacağım itirazlarda delil sayıp saymayacakları konulu dilekçeme cevap verilmemiş ve YSK Anayasa Referandum sonuçlarını hala sandıklar itibariyle açıklamamıştır. Yani hile doğrulama hayalim!! suya düşürülmüştür. Oysa 22 Temmuz seçimlerinde 15 gün içinde tüm sonuçlar sandıklar itibariyle İnternet sitesinden yayınlanmış ve halen da sitede mevcut bulunmaktadır. Halbuki ne hırs ve merakla sandık bölgemdeki okula gidip, kendi sandığımın başında sonuna kadar beklemiş ve hem bu sandığın hem de diğer tüm sandıkların sonuçlarını video ile kaydedip sat 17.30 itibariyle kesin (hile iddiasız) sonucu alıp ilan da etmiştim.
YSK’nın sandıklar itibariyle sonuçları yayınlamasını hala dört gözle beklemekteyim. Yasal itiraz süreleri geçmiş ve referandum hukuken kesinleşmiş de olsa...
Hile iddiasız, bilgiçalarsız, “onlar” ın dediği gibi “açık”, “şeffaf”, “hesap verebilir” bir seçim, yargı ve yönetim dileğiyle.