MERT OLALIM, AÇIK OLALIM...
Mehmet Şevket Eygi 01 Ocak 1970
Muhterem kardeşlerimiz...
Sünnîliği bırakıp Şiî olmuş bir Müslümanın açık, mert, doğru hareket etmesi ve "BenSünnîliği beğenmedim, Şiîliğe geçtim" diye ilan etmesi gerekir. Tabiî, bu açıklamayı yaparken provokatif (kışkırtıcı) hareket etmeyecektir.
Bir başka Müslüman da, şayet Muhammed ibn Abdilvehhab'ın yolunu beğenip onun taraftarı olmuşsa, o da açık ve mert hareket etmelidir.
Müslümanlığın temel kurallarından biri de istikamettir, doğruluktur.
Müslüman, din kardeşlerini aldatmaz.
Peygamber aleyhissalatü vesselam "Bizi aldatan bizden değildir" buyurmuşlardır.
Bugün ülkemizde öyle Müslümanlar var ki, hem Şiî, hem de Vehhabî. Böyle çelişki olamaz. Şiîlik ile Vehhabîlik birbiriyle asla bağdaşmayan, uzlaşmayan iki yoldur. Ya samimî Şiî olacaksın, ya samimi Vehhabî.
Bazıları da "Vehhabîlik Sünnîlik demektir, ben hem Sünnîyim, hem Vehhabî" diyor. Bu söylem de doğru değildir. Ehl-i Sünnet ve Cemaat yolu ile Vehhabîlik asla, kesinlikle bağdaşmaz, uzlaşmaz.
Hazret-i Mevlânâ "Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün" buyurmuşlar.
Vehhabîler, kendilerine Vehhabî denilmesinden hoşlanmıyor, bunu bir hakaret olarak kabul ediyorlar. Niçin?.. Muhammed ibn Abdilvehhab'ı imam, önder, müceddid kabul etmiyorlar mı?Evet niçin gocunuyorlar. Biz Ehl-i Sünnet Müslümanları Hanefî, Malikî, Şafiî veya Hanbelî olmakla iftihar ediyoruz.
Lütfen dinî kimliğimizi, dinî mensubiyetimizi saklamayalım. İslâmî çeşitlilik içinde neysek onu açıkça beyan edelim.
Hem koyu, militan, mutaassıp Vehhabî olacak, Vehhabîlik yapacak, hem de "Bu ayrılık gayrılık kalksın. Hepimiz Kur'ân'da birleşelim..." deyip duracak. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...
Ayrılığın gayrılığın kalkmasını samimi olarak istiyorsan, sen önce şu Vehhabîliği bırak...