AHMET RASİM VE TARİH
Serdal Balcı 01 Ocak 1970
Özet
Bu çalışmada. Ahmet Rasim 'in tarih anlayışı ortaya konulmaya
çaltşılmıştlr. Ahme t Rasim, edebi yönü ile tanınan bir yazar olmasına rağmen
tarihilik özelliği de taşımaktadır. Yazar, öğretici bir tarih anlayışını
benimsemiştir. Tarihin daha çok ldiltürel boyutları ile ilgilenmiştir. Olayları
hikaye tarzında ele almıştır. Ahmet Rasim, kendisinden sonra gelecek kuşaklan
etkileyecek bir tarih görüşü ortay koyabilmiş bir yazar değildir.
Ahme t Rasim (1865-1932), İstanbul'un Sangüzel mahallesinde
doğmuştur. Babası Kıbnslı Menteşeoğul1arından Bahaeddin Efendi, annesi ise
Nevbe r Hanım'dır.
Ahme t Rasim ilk tahsiline Sanılar'daki mahalle mektebinde başladı.
1876 yılında Darüşşafaka'nın yetimler kısmına kaydedilmiştir. 1883' t e
Darüşşafaka'yı birincilikle bitiren Ahmet Rasim, Posta-Te lgr a f Nazırlığına
memur olarak atanmıştır. Fakat kısa bir süre sonra bu görevinden aynlmış,
gazetecilik ve yazı hayatına başlamıştır.
Şerif Aktaş, Ahmet Rasim, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 987, s. 17.
2 Şerif Aktaş, "Ahme t Rasirn", Diyanet Vaifı İslam Ansiklopedisi, 1, ı ı 7.
J Türk Ansiklopedisi, Yapı-Kredi Yay., İstanbuI200!, I, 267.Ahme t Rasim ve Tarih
Ahmet Ra s im' in TercÜffian-ı Hakikat, Ceride-i Havadis, Şafak, Gülşen,
Berk, Sebat, Hamiyet, Güneş gibi gazete ve dergilerde yazıları, çeviri ve şiirleri
yayımlanmıştır. Ahmet Rasim, 1886'da Bakırköy'de Behram Ağa'nın kurduğu
öz e lokulda öğretmenlik de yapmıştır.
Ahmet Rasim, şiir, hikaye, roman, hatıra makale, sohbet gezi yazısı, tarih
okul kitapları ve farklı sahalarda öğretici eserler kaleme almıştır. Onun çalışma
tarzı, bir ansiklopediste benzer. Ancak hakim karakter gazetecilik ve gazeteye
bağlı edebi türlere aittir.
5
Tarih ve Coğrafya bilgisinden yoksun olarak Darüşşafaka'yı bitiren,
hayata atıldığı zaman yetiştiği çağdan ve içinde yaşadığı alemden habersiz
bulunan Ahmet Rasim, hali tanımak için geçmişi iyi bilmek gerektiğini hemen
anlamıştır. Bu eksiğini tamamlamak için çalışmış ve araştırmalar yapmıştır.
Önce küçük okul kitapları hazırlamıştır. Küçük Tarih-i İslam (1306), Küçük
Tarih-i Osmani (1306) ve Osmanlı Tarihi (1307) ilk denemeleridir.
6
Ahmet Ra s im' in tarih alanındaki en önemli eserleri; Resimli ve Haritalı
Osmanlı TariM, İki Hatırat Üç Şahsiyet, İsıibdaltan Hdkimiyel-i Mimyeye
adlarıyla yayımlananlardır.
/ \hme t Rasim' in merak ettiği kOilulardan biri de tarihtir. Yazar, tarih~
olan merakını şöyle dile getirir: "Mektepte tarih akudum, anlamadım.
Mektepten çıktıktan sonra baktım adamakıllı bir tarih kitabı yoktu ve İkinci
Abdülhamit devrinde tarih okumak adeta bir cürümdü. O zaman tarihleri okur,
bu kitaplardan bana lazım olan parçaları da kopararak, tavanın içine saklardım.
ikinci Meşrutiyet'ten sonra bu koparıp koparıp sakladığım parçaları meydana
çıkardım".
7
Ahmet Rasim, Darüşşafaka'da gördüğü tarın derslerinin yetersizliğini
şöyle dile getirir: "Darüşşafaka'da üçüncü sınıftan dördüncü sınıfa geçtikten
sonra, bir gün koridora asılmış ders programına bakarken Fezleke-i Tarih-i
Osmani isimli bir yazı gördüm. O ana kadar tarihi, söz olarak işitmiş, fakat ne
4 Agah Sım Levend, Ahmed Rasim, TDK. Yay., Ankara 965, s. 53-54.
5 Aktaş, a.g.e., s. 44.
6 Levend, a.g.e., S. 107.
7 Metin Hasırcı, Ahmet Rasim ve Osmanlı Tarihi, Emi r Yay., İstanbul 999,1, s. 18. Bu
eser, "Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi" adlı eserin Latin harfli yayınıd1T.Serdal Balcı
olduğunu bilmiyordum. Derslere başlandı. Bütün derslerin hocası geldi. Ancak
tarih hocası yok. BulunamıyoT. Birkaç ay sonra Rıza Bey isimli bir zat, tarih
hocası sıfatıyla sınıfa girip derse başladık. Nasıl, okuma kitabı imiş gibi dere
tepe aşarak okuyoruz. Ancak bi r fazlası var o da ezberlemek. Ne kadar güç ne
kadar yorgunluk verici bir ders değil mi? Anlamak ihtimali mümkün değiL. Çok
dikkat çekicidir. Biz o sene fezlekeyi de bitiremedik. Ertesi sene ise tarih
görmedik. Altıncı sınıfta Tarih-i Umumi 'ye başladık. Hoca müsvedde getirir,
biz temize çekeriz. Zamanı kopyacıhkla geçirdik. Yine de o sene özet halindeki
Tarih-i Umümi 'nin ilkçağ kısmını bitiremedik. Velhasıl sekiz s ene zarfında
tarihin umumi ve bususi kısımlarından ellişer, altmışar sayfa okumakla kaldık".8
Alunet Rasim, milletlerin kimliklerini ortaya koyabilmelerinin ve medeni
bi r millet olabilmelerinin, ancak tarihlerine verecekleri önemle gerçekleşeceğine
inanır: "Rus l a r tarihlerini yazdıktan sonr a mill iyederini ispat edebildiler. Bu
hakikat meydanda bulundukça asar-ı tarihiyyeye vereceğimiz ehemmiyetin ne
kada r azjm olması iktiza edeceğini tasdik etmemek mümkün değildir. Bugün
he r bildiğimiz millet-i muntazama ve medeniyye, tarihine sahip olan
milietlerdir. Tarihi cem edilmemiş ve rabıta-i ilmiyye ve fenniyyeye malik
olmarnış milletler, henüz terbiye-i siyasiyye ve medeniyyesini ikmal etmemiş
olaniardır. ,,9
Ahme t Rasim, tarihimizin iyi anlaşılabilmesi için ilmi metotlarla
araştırılıp toplanarak gençlere okutturulması gereğine inanır: "Bi zde eskilerin
tarih yazmakta uyguladıkları yöntem, bi l ims e lolmakt an çok uzaktır. Hi çbi r
tarihimiz yoktur ki anlattığı yüzyılda bize birkaç z.aman yaşatsın; o yüzyılın
düşünce ve tutkularını canlı canlı betimlemenin yanı sıra, toplumsal
aşamalannın uygarlıktaki ekonomik ilerleyişinin en ince ayrıntılarına varıncaya
dek bütün içyüzünü göstersin. Tarihi bağımsız bir ilim dalı aşamasına
yükseltecek olan bu yöntemin, karşılaştırmalar, araştırma ve incelemeler,
aynştırma ve bütOnleştirmelerle birlikte, olayları birbiriyle .sıkı biçimde
8 Ahmet Rasim, Resimli ve Harilah Osmanlı Tarihi, İstanbul 1327, I, s. 1.
9 Rasim, a.g.e., s. 6.Ahme t Ras im v e Tarih
karşılaştınnak, (yinelemeleri) incelikleriyle saptamak gibi uzmanlık isteyen
b
"1 k . . d ıo e c en ere gere smmesı var ır.
Ahmet Rasim, tarihi, eski "vakanüvisler" gibi yalnız padişahlann tahta
çıkışı, savaş ve banşlar, yeniçeri veya şehzade ayaklanmalan, sadrazam a t ama
veya idamlan gibi birbirini izleyen olaylar dizisinin anlatım sınırı çerçevesinde
bırakmamış, tarihsel nitelikli her olay ve olgunun toplumsal nedenlerini
araştırarak değerli bir tarih bilimcisi niteliğiyle kalem kullanmıştır. Onun tarih
yazma yöntemindeki düşündürucülük ve başarısı buradan gelmektedir.
l l
Ahmet Rasim, eserlerinde toplumsal, kültürel, sosyalolayları ele alarak
Osmanlı İmparatorluğu'nun son devrindeki toplum hayatını bütün girdisi
çıktısıyla yansıtınıştır. Ya z a r t a r ihin daha çok kültürel boyutuyla ilgilenmiş,
tarihin tenkidi ile uğraşmamıştır.
Ahmet Rasim, tarihin kültürel boyutunu şöyle açıklar: "Tarihin işi yalnız
savaşlardan bahsetmek değil, milletlerin her türlü ör f ve adetlerinden,
merasimlerinden de bahseder.',ıı
Ahmet Ra s im' in eserlerinde, öğretici bir tarih görüşü hakimdir.
Okuyucuya bir şeyler vennek, gençlerin geçmişten ders almasını sağlamak,
onun en önemli ilkeleridir. Nitekim yazarın "Resimli ve Haritalı Osmanlı
Tarihi" isimli eserinde bu özellikleri açıkça görülmektedir. "Bu eserimizde en
çok dikkate aldığım husus, nasıl yaşamış olduğumuzdur. Bu sebepten harp
vakaları ve siyasi hadiseleri örnek seçerek, hayatın sosyal şartlarına bağlı
olanları "faide" başlığı altında kaleme aldım. Gelenek ve mazideki ahlakımızı
gösteren parçaları, bizdeki tarihlerin numunelerini, tarihten bizim için alınması
elzem olan dersleri, dahili ve harici siyaset usulümüzde görülmüş iyiliklerle
fenalıkları anlatmak düşüncesini taşıyarak hemen hemen hepsini topladım".13
10 Ahmet Rasim, Jstibdaddan Hakimiyet-i MilIiyeye, Osmanlı İmparatorluğunun Reform
Çabaları İçinde BatIş Evre/eri adıyla çev. Hıfzı Veldet VetidedeoğJu, Çağdaş Yay.,
lstanbul 1987, s. 9-10.
i l Rasim, a.g. e., s. 5.
12 Ahmet Rasim, Tarih ve Muharir, çev. Ayhan Do~n, Kültilr Bak. Yay., Ankara 1993,
s . lX.
13 Hasırcı, a.g. e., I, s. 18.Serdal Baleı
Ahme t Rasim, olayları sebep-sonuç ilişkisi içerisinde e l e almıştır.
Dönemin sosyal koşullarını ve şahsiyetıerin içinde bulundukları ps ikoloj ik ve
sosya) durumu açıklamıştır:
"Bi zde tarihçi olarak kimse gösterilemez, tarihlerimiz meydanda., dilimize
gelince ha l a bozuk düzen. İşte bu iki hazineden mahrum oluşumuz nedeniyl e
ha l a e l imi z boş, medeni milletlerde dil, tarih denildi mi yığın yığın, c i l t c i l t
güzel ki t apl a r çıkarılıyor. Ha t t a devl e t ve maarifi yok olmuş kaviml e r arasında
bile tarihi, dili mevcut olanlar vardır".l4
Bu göruşü dolayısıyla Alımet Rasim, eserlerinde sade ve anlaşılır bi r dil
kullanmış, akıcı üslubu ile okuyucunun ilgisini çekerek tarihi s evdinneyi
amaçlamıştır.
Ahme t Rasim, tarih kitaplarıyla ilgili ol a r ak da şöyle der: "Elde bulunan
tarihlerimizin durumu belli. Ge r ç i bunların sayfalarında bildirilenler içinde de
pek çok gizli noktalar ve ayrıntılar elde ediliyor. Sosyal durumlarımızm
geçirdiği değişikliklere dair epeyce bilgi bulunuya r s a da bizde tarih inc e l eme s i
ve araştırması, bu ana kadar nasılsa özel bi r olgunluk ve ilerleme göstennediği
için, savaşlardan başkasına önem verilmiyor. Sana t olayları ise, ister sosyal,
ister medeni, ister edebiyatia, i skr bilim ve sanatla ilgili olsun, adeta birer
hurafe, bi r e r fıkra, birer hikaye tarzında hem ne yazık çok az söyleniyor.,,15
Ahme t Rasim, tarihin karanlıkta kalan kısımlarının araştınhp, gün ışığına
çıkarılması gerektiğine inanır. Eserlerine aldığı konularda da bu özelliğini
görmekteyiz. Tarihi olayların sadece söz lü olarak değil, görsel ma t e rya l l e r
kullanılarak anlatılmasınm gerektiğini belirtmiştir:
"Ben isterim ki tarih, baş gösterdikleri andan en son anma değin olayları
bi r e r sesli s inema gibi, yani sözüyle, biçimiyle, davranış ve tutumuyl a saptayıp
kayda geçiren duyarlı aygıtlar kullanılarak yazılsm ve psikolojik durumdan
anlayan inceleyiciler eliyle bu canlı ol ayl a r a özgür yoruml a r açıklamalar
yapılsın. Bu olmayacak bi r dilek değildir. Hatta iyice sanıyorum ki, İnsanlık bu
14 Rasim, Tarih ve Muharrir, s. 4.
IS Rasim, a.g. e., s. 129.Ahmet Rasim ve Tarih
işi, e r -ge ç üs t l ene c ek ve başaracaktır. Sinema - roman ya z anl a r gibi yakında
s inema - t a r ih ya z anl a r da türeyecektir.,,16
Ahme t Ra s im' in bu dileği bugün t eknoloj ik gelişmelerle sağlanmıştır.
Onun daha o döneml e rde kuIlanılması gerektiğini belirttiği duyarlı aletler bugün
t a r ih araştınnalannda kullanılmaktadır. Yine tarihi olay ve romanl a r s inemaya
uya r l ana r ak t a r ihin görsel boyut l an or t aya konulmaktadır.
Ahme t Rasim, Türk kül türünün, bi z im tarihçilerimiz tarafından araştırılıp
ge l e c ek kuşaklara aktarılması gereğine inana r ak, edebi e s e r l e rde Türklük
hissiyatının işlenmesini t ekl i f eder.
l I
Mi l l i z evke uymak gerektiğini be l i r t i r ve
milli z evki şöyle t a r i f eder: "Mi l l i zevk, bütün mi l l i his, ihtiras ve heyecanların
muhassalasıdır. Mi l l i zekv ile irfan-ı ümme t in muhassalasına tabi olmak, he r
ka l em s ahibi için me cbur idi r " . l s
Ahme t Rasim, " ...Bi r ins an için en evvel mensup olduğu devl e t ve
mi l l e t in tarihini okumak ve bu c ihe t l e fazilet-i milliyesini, şan ve şerefıni t akdi r
e tmek ıazımdır...,,19 diyerek, milli tarihin önemini vurgulamıştır. 0, tarih
öğrenmenin yararlanıı1 da şöyle anlar: "... Bi zden önc e yaşayan mi l l e t
fertlerinin, mizacına uygun icraat ne gibi şeylermiş? Bunu bilmek, bi zden önc e
yaşayanlara doğru yönelteeeğimiz değerlendirme bakışlan için öneml i bi r yön
be l i r l emeye hi zme t ede r ki, tarihten de bu gibi toplums a l bilgilerin üs tünde bi r
ya r a r düşünmeyiznıo
Ahme t Rasim, siyasi ve toplums a l nedenl e r kadar, kişilerin de t a r iht e
öneml i rolleri olduğu gerçeğini or t aya koymaya çalışmıştır. 0, bu s ebepl e
hatıratian öneml i bir tarihi ma l z eme kabul etmiş ve eserlerinde kaynak ol a r ak
kullawn1ştır. Ona göre; "mensup oldukları mi l l e t l e rde yükseliş veya gerilerneye
hi zme t etmiş kişilerin, sonraki nesil i ç in canlı ve göz l e görünür bir baya t
hikaye s i bulunmalıdır. Bunların hatıralarını elbette z aman s akl aya c ak ve
16 Ahmet Rasim, İstibdattan Hakimiyet-i Milliyeye, s. 9.
17 Levend, a.g.e., s. 66.
IS Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı, Türkiye Yay., İstanbul 1972, s. 304.
19 Ahmet Rasim, Küçük Tarih-i Isldm, ilim Matbaası, İstanbul 1356, s. 4.
20 Rasim, Tarih ve Muharir, s. 3.
2l Rasim, a.g.e., s. XI.Serdal Balcı
istenildiği anda diriltmek üzere en şaşmaz, bozulmaz, düzenli işleyen bir
sinematograf olan milletin dimağmda ve ruhunda bölüm bölüm gösterecektir".22
Ahme t Rasim'in eserlerinde görülen bir hususiyet de, araştınnadır.
Ancak, onun araştırmalarının hareket noktası ve gayesi, yaşadığı dönemde
mevcut olan sosyal kuruluşları, gelenek halinde yaşayan sanat faaliyetlerini ve
halkın yaşama biçimini şekillendiren değer hükümlerini öğrenme ve gösterme
isteğidir.
Ahmet Rasim, eğitime ayrı bir önem verir. z aman zaman Osmanlı eğitim
kurumları, ilim adamları ve tarih alanında yazılmış eserler hakkında bilgi
vermiş, zaman zaman da eğitimin olumsuz etkilerine değinip kötü örnekleri
teşhir etmek suretiyle onların tekrarma enge lolmaya çalışmıştır. Özellikle eski
terbiye metotlarının ne kadar ilkel, i s l am' l a ve milli terbiyemizle ne kadar
ilişkisiz olduklarını da vurgulamıştır.
24
Ahmet Rasim, özel1ikle tarih alanındaki ders kitaplannda sade bir dil
kullanmış, öğrencilerin konuları daha kolayanlamasına çalışmıştır. Zaman
zaman terim açıklaması ve sözcüklerin anlamlarını vererek ansiklopedist tavrını
ortaya koymuştur. Konu ile ilgili tarihi vaka ve fıkraları "faide" başlığı altında
ayrıca anlararak, muhatabm sıkılmasıııı önlemeye çalışmıştır. Eserlerinde siyasi
tarihten çok sosyal, kültürel, sanat ve edebiyat konularına önem veren Alunet
Rasim, bu konulan tarihin arka bahçesi gibi kullanmış ve böylece eserlerini
sıkıcılıktan kurtannıştır.
Ahme t Rasim, eserlerinin başlangıcında Türk tarihinin genel ha t l an ile
ilgili bilgiler vermekle yetinmiştir. Eserlerinde Türklerin İslam öncesi tarihleri
ile ilgili geniş bilgilere rastlanmaz. Bu özellikleri ile Osmanlı tarih yazıcılığının
kendine has geleneksel çizgisinin dışına çıkamamıştır. Türk tarihini bir bütün
olarak ele aldığı söylenemez.
Ahmet Rasim 'in tarih alanındaki eserleri metot açısından eskidir. Yazann
eserleri, derinlemesine araştırmalardan ziyade, çok çeşitli. ve yüzeysel
çalışmalara dayanmaktadır. Eserlerinde sü~iektif bir görüş hakimdir. Tarihi
22 Rasim, a.g.e.) s. 126.
13 Aktaş, a.g. e., s. 72.
24 Ali Çelik, Ahmet Rasim 'in Eserlerinde Halk Kültürü Unsurları, Yayımlanmamış
Doktor a Tezi, AÜSBE, Erzurum 1993, s. 31.Ahme t Rasim ve Tarih
olaylan, kendi döneminin sosyal şartları ve düşünce yapısı içerisinde
değerlendirıniştir. Bu nedenle tarihi olaylara ve şahsiyetıere karşı sert eleştirilerİ
vardır.
Ahmet Rasim, "öğretici tarih" anlayışını benimser. Okuyucuya fayda
temin etmek, onun ilk hedefidir. Bu nedenle eserlerinde daha çok kültürel
tarihçilik konularına ağırlık vermiştir. Olaylan hikaye tarzında ele almıştır.
Tarih alanındaki bu çalışmalarına rağmen Ahmet Rasİm, kendisinden
sonra gelecek kuşakları etkileyecek bir tarih görüşü ortaya koyamamıştır. Zaten
kendisi bir tarihçi vasfmdan çok müverrih vasflm taşımaktadır.