« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

26 Eyl

2011

Nedim (1681-1730)

01 Ocak 1970

Divan şiirine yeni bir ses getiren Nedim İstanbullu'dur. Babası kadıydı. Nedim de babası gibi medrese öğrenimi gördü, müderris oldu. Lale Devri'nin ünlü sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa' nın yakın çevresine girince hep İstanbul'da kaldı. Çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Damat İbrahim Paşa'nın özel kütüphanesini yönetti. III. Ahmed'in buyruğuyla oluşturu¬lan çeviri kurulunda görev aldı. Lale Devri' nin eğlencelerle dolu yaşamına katıldı. Şiirle¬rinde bu yaşam biçimini övgüyle dile getirdi. Bir söylentiye göre Lale Devri'ni sona erdiren Patrona Halil ayaklanması sırasında kaçmak isterken damdan düşerek öldü.

Nedim Divan şiirinde ilk kez yaşamayı, dünya nimetlerinden olabildiğince yararlan¬mayı, doğayı öne çıkaran anlayışın öncülüğü¬nü yapmıştır. Bu yüzden ondan önceki şair¬lerde sıkça görülen dinsel konulara, tasavvu¬fa, mecazi aşka hiç yer vermemiştir. Şiirlerin¬de hep yaşadığı çevreyi, gördüklerini, semt semt İstanbul'u dile getirmiştir. İstanbul Türkçe'sinin özelliklerini ustaca yansıtan bir anlatımı, coşkulu bir söyleyişi vardır. Divan şiirinin geleneksel kalıplarını kırmış, örneğin mesnevi biçiminde kasideler yazmış, eskiden yalnızca kasidelerle işlenen konuları şarkı, mesnevi tarzında yazmıştır. Divan'mda (1951) pek çok kaside ve gazelin yanı sıra şarkı, kıta ve rubailer de önemli yer tutar. Şarkılarının çoğu bestelenmiştir.

Nedim'in etkisi Seyyid Vehbi, Enderunlu Fazıl, İzzet Molla, Enderunlu Vasıf, Osman Nevres gibi Divan şairleri yanında Ziya Paşa, Recaizade Mahmud Ekrem gibi Tanzimat dönemi şairlerinde açıkça görülür. Birçok Servet-i Fünun şairi de onun açtığı yolda yeni adımlar atmış, 20. yüzyılda bile Yahya Kemal Beyatlı gibi izleyicileri olmuştur.

Hayatı

Merzifonlu Mehmed Efendi'nin oğlu olan Nedim (asıl adı Ahmed), 18. yüzyıl divan şairlerindendir. 1681 yılında İstanbul'da doğmuştur. Medrese eğitimine daha küçük yaşlarda başlamış, Arapça öğrenmiş, müderrislik ve mahkeme naipliği yapmıştır. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Nedim'i önce muhasipliğe sonra ise kütüphanesinde hafizı kütüb görevine getirdi. Şiirlerini çok seven Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın sayesinde Sultan III. Ahmed'in de bulunduğu toplantılara katılmış, ve sultanın beğenisini celbetmiştir. Bir çok farklı eserin çevirisinin yapıldığı kurullarda yer almış ve birçok farklı medresede müderrislik yapmıştır. Ölümü hakkında ise çeşitli iddialar vardır ki bunlar arasından gerçeğe en yakın olanı Patrona Halil İsyanı sırasında bir evin damından düşerek öldüğüdür(1730).

Eserleri

Lâle Devri şairi olan Nedim, neşeli şarkılar ve gazeller kaleme almış, eserlerinde sık sık aşk, şarap ve zevk mefhumlarını işlemiştir. Kuşkusuz bunda dönemin aşk, şarap, zevk ve eğlence ortamlarında bulunmasının etkisi çoktur. Aynı zamanda, şiirlerinde İstanbul'a yer vermiş, İstanbul'a olan aşkını sık sık dile getirmiştir. Divan edebiyatında İstanbul'u belki de en güzel betimleyen şair kendisidir. İstanbul'u betimlerken Sâdabad'dan, Altın Boynuz'dan bahsetmiştir. Şiirlerini kıvrak ve yalın bir dille kaleme almış, aruz kalıplarına bağlı kalmamıştır. Aynı zamanda divan edebiyatına şarkı türünü ilk kazandıran şâir Nedim'dir.

Sadrazam Ali Paşa ve Nevşehirli İbrahim Paşa tarafından korundu. Nevşehirli İbrahim Paşa, şiirlerini çok sevdiği Nedim'i muhasipliğe seçti. Daha sonra ise kütüphanesinde hafızı kütüb görevine getirdi. Bütün zevk ve eğlence meclislerinde sadrazamın ve bazı devlet büyüklerinin nedimi oldu. Ramazan aylarında, sadrazam İbrahim Paşa huzurunda verilen tefsir derslerine katıldı.

Sadrazam İbrahim Paşa aracılığı ile Sultan Üçüncü Ahmed'in bulunduğu toplantılara katılmaya başladı.Ayrıca sadrazama kasideler sunarak mevkiisini sağlamlaştırmıştır.

Nedim dinin bazı yasaklarına karşı çıkmış, bu da onu tasavvufi düşüncelerden uzaklaştırmıştır. Nitekim şair de eserlerinde kadın, içki gibi şuhane unsurları işlemiştir. Ona göre yaşamanın temel amacı dünya zevklerini tatmak, eğlenmekti.

Aşk ve zevk şairi

Şiirlerinde genellikle zevki ve aşkı işledi.DEVLET büyüklerinekasideler sundu.Aşk ve şarap kavramlarının sık sık geçtiği gazeller yazdı.Çağının bütün yaşantısı,bayramlar,helva sohbetleri,şehzadelerin doğuşu,düğünler,güzel yapılar onu etkiliyor, bu olaylar hiç değilse bir "tarih düşürmesine" vesile oluyordu.

Başlıca eseri Nedim Divanı'dır. Mahallileşme akımının öncüsüdür. Divan edebiyatındaki soyut sevgili ve mekanlar Nedim'in şiirlerinde somuta dönüşür. Yani sevgilisi hem beşeri aşkı anlatır hem de gerçektir. Zevk, eğlence, içki şiirlerinin temelini oluşturmuştur. Soğuk ve yapmacı anlatımdan kaçınmış, anlatmak istediklerini içten bir şekilde şiirlerine dökmüştür. Bunları da daha çok gazelleriyle anlatmıştır.

Büyük şair, divan şiirinin katı kurallarına herkes gibi uysa da, bazı yenilikler yapmaktan geri durmamıştır. Örneğin bazı eserlerinde aruz yerine hece ölçüsü kullanmıştır.

Nedim divan şiirinde çığır açmış büyük bir şairdir. Ne var ki onun değeri öldükten çok sonra anlaşılmıştır. Şair ayrıca İstanbul aşkıyla da tanınır. Zaten İstanbul şivesi akımının da öncüsü Nedim'den başkası değildir.

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 37636

ulkucudunya@ulkucudunya.com