Fazıl Ahmet AYKAÇ (1884-1967)
01 Ocak 1970
Daha çok mizahî şiirleriyle tanınan Türk şair ve yazarı.
23 Temmuz 1884'te İstanbul'da doğ¬du. Babası, çeşitli yerlerde mutasarrıf¬lık yapmış olan Mehmed Celâl Bey, an-nesi Sâbire Hanım'dır. İlk tahsilini Nu-mûne-i Terakki Mektebi'nde, rüşdiyeyi babasının mutasarrıf olarak bulunduğu Gümüşhane'de, idâdîyi Musul'da tamam¬ladı. Süleymaniye kasabasında Şeyh Mah¬vı Efendi'den Farsça dersleri aldı. İstan¬bul'a döndükten sonra, önce Lycee Fran-çais'ye, ardından Sanâyi-i Nefise Mek¬tebi mimari şubesine devam etti; İstan¬bul'dan Paris'teki Ecole Libre des Science Politiques'in kurlarını takip etti.
Maarif Nezâreti Mekâtib-i Ecnebiyye Kaiemi'nde çıraklık, Darphâne kâtipliği ve İzmir Valisi Kâzım Paşa'nın hususi kâ¬tipliğinden sonra. Celâl Sahir'in çıkardığı Seyyare mecmuasındaki yazılarının da tesiriyle 1908'de Dârülmuallimîn'e hoca tayin edildi. Daha sonra Sanâyi-i Nefise Mektebi'nde estetik ve mitoloji, İstan¬bul ve Galatasaray liselerinde edebiyat, felsefe, pedagoji. Fransızca ve usül-i ter¬cüme derslerini okuttu. 1929'da üçüncü dönem Elazığ milletvekili seçildi, yirmi yıldan fazla milletvekilliği yaptı. 5 Aralık 1967'de vefat etti, Zincirlİkuyu Mezarlı-ğı'na defnedildi.
On iki on üç yaşlarına kadar resim ve çizgiye ilgi duyduğunu söyleyen Fazıl Ah¬met daha sonra şiirle meşgul olmuş ve ilk denemelerini Seyyare'de yayımlamıştır. Bir süre Fecr-i Atî topluluğu içerisin¬de de bulunmuş, Seyydre'den başka Hilâl, Tarım, Akşam gibi gazete ve mec¬mualarda mizahî yazı ve şiirler, felsefî ve ilmî makaleler neşretmiştir. Devrin¬de, kalemine "ucu pek sivri ve maktaı pek keskin" sıfatı verildiği gibi kendisi¬ne de "edebiyat mabedinin şeytanı" den¬miştir. Tenkitçi bir mizaca sahip olan Fazıl Ahmet, başta Abdülhak Hâmid, Re-câizâde Ekrem, Süleyman Nazif ve Meh¬med Emin (Yurdakul) olmak üzere devrin meşhur şahsiyetleriyle birlikte zamanın¬daki bazı hadiseleri alaylı bir dille ten¬kit etmiştir. Şiirlerinde keskin ve kıvrak bir zekânın mizahından çok, nazîre-mi-zah karışımı ve çoğu zaman basitleşen bir alay hâkimdir.
Gazete ve mecmualarda kalan şiir ve yazılan dışında kitap halinde yayımlanan eserleri şunlardır: Terbiyeye Dâir (İs¬tanbul 1326);
Dîvançe-i Fâzıl der Vasf-ı Eîâzıl (İstanbul 13291;
Harman Sonu (İs¬tanbul 1335);
Kırpıntı (İstanbul 1342/ 1924);
Şeytan Diyor ki (İstanbul 1927);
Gelecek Asırlarda Tarih Dersi (İstan¬bul 1928);
İkinci Sis (İstanbul 1951).
Ay¬rıca çeşitli konuşma, yazı ve hicivlerini Fazıl Ahmet {[Hitabeler, şiirler, hicivler ue şâire], İstanbul 1934] adıyla bir kitap¬ta toplamıştır.