MGK kararları uygulandı mı
Emre Uslu 01 Ocak 1970
Milli Güvenlik Kurulu’nda Gülen Cemaati’ni bitirmek için atılan imzalar ortaya çıkınca hükümet kanadından açıklamalar gelmeye başladı: “İmzaladık ama uygulamadık” diyorlar.
Gelin beraber bakalım, o MGK kararı uygulanmış mı uygulanmamış mı?
MGK kararında Gülen Cemaati’nin medya üzerinden yıpratılması gerektiği de karara bağlanmış. MGK kararının uygulanıp uygulanmadığını en iyi anlayabileceğimiz alan medya. Gerçekten de MGK’da kararlaştırıldığı gibi medya üzerinden bir yıpratma kampanyası yapılmış mı hep birlikte görelim:
Hürriyet gazetesinin arşivine girip kendi gözlerinizle görebilirsiniz. 2003 yılında Gülen ile ilgili toplam 58 haber yapılmışken 2004 yılında bu haberlerin sayısı birden bire 86’ya çıkmış. Üstelik bu haberlerdeki artışın Haziran MGK’sından sonra olduğu ortaya çıkıyor..
MGK kararından hemen sonra üniformalı yazarlar hemen devreye sokulmuş. Örneğin Emin Çölaşan, İlhan Selçuk, Fikret Bila hemen Gülen ve cemaati aleyhinde yazılarıyla adeta MGK’da alınan “Gülen cemaati yıpratılacak” kararını uygulamaya koymuş.
Fikret Bila’nın yaptığı çok ilginç. O dönem Milliyet’in Ankara temsilcisi olan Bila “Satranç Tahtasındaki Yeni Hamleler; Hangi PKK?” adlı bir kitap yayımlamış.
Ancak ne hikmetse PKK hakkında yazdığı kitabın ekler bölümüne Genelkurmay Başkanlığı’nın Gülen ile ilgili yorumlarını da koymuş. Tıpkı MGK kararında belirtildiği gibi. PKK kitabında Gülen cevapları...
Sadece o dönemin medyasına bakarak bile şu hükme çok rahat varabiliriz: Evet, o MGK kararları uygulandı. Velev ki uygulamadı diyelim, Yalçın Akdoğan’ın iddia ettiği “imza var uygulama yok” saçmalığı devlet terbiyesiyle nasıl izah edilebilir...
Nitekim Alper Görmüş de 2012’de yazdığı bir yazısında “Ben, aşağı yukarı 2006’dan beri ‘Hükümet Cemaat’in devlet içindeki ağırlığından rahatsız, harekete geçecekmiş’ cümlesini ya da onun türevlerini duymaktayım” diyerek adeta uygulamaya şahitlik etmiş.
Devam edelim; kahir ekseriyet hedefinin Gülen Cemaati olduğu apaçık belli olan irtica.org ne zaman kuruldu? 1 Nisan 2006 tarihinde. Kararın altında imzası bulunan Hilmi Özkök döneminde.
Dursun Çiçek’in Gülen’i bitirme planı çok büyük olasılıkla, Taraf’ın yayımladığı Gülen Cemaati’ni bitirme kararının bir eylem planıydı. Nitekim o kararda Gülen Cemaati’ni bitirmek için eylem planları hazırlanması gerektiğinden söz ediliyor.
Hatırlayın, İrtica İle Mücadele Eylem Planı ortaya çıktığında, internet andıçları davası sırasında Genelkurmay Başkanlığı “Başbakanın direktifleri çerçevesinde kurulmuş işletilmiş internet siteleri bulunmaktadır” açıklamasını yapmıştı. Ancak bu açıklama Başbakanlık tarafından yalanlanmış, öyle bir direktif verilmedi, denmişti. Şimdi MGK kararları öyle bir direktifin verilmiş olabileceğini gösteriyor...
Nitekim MGK kararlarında uygulaması istendiği gibi Gülen’e yakın bürokratları tasfiye etmek için 2009 yılında Başbakanlık’ta bir bürokrat havuzunun kurulduğu, bürokratların o havuzda toplanan bilgiler ışığında, Gülen Cemaati’ne mensup olup olmamalarına göre fişlenerek tasfiye edildiği Ankara’da herkesin konuştuğu bir sır.
Yine hatırlayın Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na Ramazan Akyürek’ten sonra atanan Hüseyin Namal, istihbarat birimlerine bir yazı yazarak irticai yapılanmaların yakından takip edilmesine ilişkin bir talimat gönderilmişti (http://www.aktifhaber.com/kapatma-davasina-polis-raporu-278199h.htm). Elbette oradaki “irtica”dan kasıt Gülen Cemaati’ydi. Şimdi MGK kararlarından anlaşılıyor ki Emniyet de uygulamaya koymuş o kararları.
Yine MİT’in Gülen Cemaati’ni fişlediği artık ayyuka çıktı. Bizzat hükümete yakın medya organları Gülen Cemaati’nin dershanelerine ilişkin MİT raporları olduğunu yazdı. Yani MİT de uygulamaya koymuş o kararları.
Şimdi bütün bunlar ortadayken hükümet yetkilileri çıkıp, “imzaladık ama uygulamadık”, “ben tek başıma imzalamadım”, “ben orda yoktum” demeye başladı.
Bu durumda insan Başbakan’ın dediği gibi diyesi geliyor: Hepiniz ordaydınız be...