İslamcılığın şartları
Emre Uslu 01 Ocak 1970
İslam’ın şartları ve imanın şartları belli. Onu hepimiz biliyoruz ve iman ediyoruz. Bu konu kutsal kitapta da, peygamberin sünnetinde de öğretilmiş bir olgudur.
Ancak özellikle Türkiye’de İslam adına ortaya çıkmış, dinî vurgularla siyaset yapan kesimlerin, yani siyasal İslamcıların, İslam’ın şartlarıyla pek de uyuşmayan tutumlar sergiledikleri artık gün gibi ortada. Örneğin İslam yetim malını yemeyi, hırsızı korumayı kesin ve net bir şekilde men etmiştir. İslamcı bir gelenekten gelen, son bir kaç yılda İslamcı siyasete daha çok vurgu yapan AK Parti iktidarı ve çevresinin tutumlarına bakın. Yolsuzluk operasyonunun yolunu kesmek için tüm Emniyet teşkilatını altüst etti. Savcıların önünü kesmek için yeni savcılar atadı. Yetmedi yönetmelik hükümlerini değiştiriyor. Tüm çaba, yolsuzluklar ortaya çıkmasın diye. Hatta muhafazakâr çevrelerde bir ilahiyat profesörünün rüşvet yemek için fetva verdiği bile konuşuluyor. Peki, bunun İslam ile bir ilgisi var mı? Elbette yok...
O hâlde İslam ile İslamcılığı ayırmanın zamanı geldi. İslam’ın şartları ile İslamcılığın şartları taban tabana zıt şeyler artık. Mevcut manzaradan çıkardığım sonuca bakarak İslamcılığın şartlarını sıralayayım.
1) Lidere iman
2) Davaya iman
3) Kadroya iman
4) Devlete iman (iktidara geldikten sonra)
Bir de bu şartların uygulamaya geçirilmesi için İslamcılığın amel ve uygulamaları var. Bunları da şu şekilde sıralayabiliriz:
a) Birey değil birlikte olmak önemlidir
b) İtaat ibadettir
c) İktidar Allah’a götüren bir kapıdır
d) Para ibadetten önce gelir
e) Ahlakın sınırını iktidar belirler
A) Bireycilik Batıcı felsefenin dejenere ideolojilerden biridir. Bu nedenle siyasal İslamcı birey olmayı değil bir olmayı hedeflemelidir.
B) İktidar Allah’a götüren bir kapıdır. O kapıyı sürekli açık tutmak gerekir. Bunun için iktidarda değilsen, yer yolu deneyip iktidara geleceksin. İktidardaysan ne pahasına olursa olsun iktidarını koruyacaksın. Bu nedenle güç her şeydir.
• İktidar Allah’a götüren bir araçtır
a) İktidar Müslüman dünyasının sesini dünyaya duyurma aracı olduğu için İktidarda kalmak ibadettir.
b) Dindar nesil yetiştirmede bir vesile olduğu için iktidarda kaldıkça sevap işlenir.
c) Devlet başkalarının elinde olunca Müslümanların başına geleceklere engel olunduğu için de iktidarda kalınmalıdır.
• İktidarını korumak için
a) Takiyye yapabilirsin
b) Çalabilirsin
c) Yalan söyleyebilirsin
d) İftira atabilirsin
e) Her türlü hile mubahtır
• Para ibadetten önce gelir.
a) İtikatta İslamcı amelde seküler bir yaşam tarzı kabul edilebilir
b) İktidarda kalmak için rüşvet alınabilir (gerçekten böyle bir fetva verilmiş)
c) Yandaş bir dinsiz, bağımsız bir dindara tercih edilebilir
• Ahlakın sınırını gücün iktidarı belirler
a) Ahlaksızlık başkasına yapılıyorsa desteklenebilir (kaseti çıkanlar uçkuruna sahip çıksın)
b) Seni güçlü kıldığı sürece Rüşvet, yolsuzluk, yalan söylemek, halkı kandırmak ahlaksızlık sayılmaz.
c) Moral iktidarı değil güç iktidarı esastır.
•Başkasının yaşam hakkı ancak seni destekliyorsa kutsaldır. Seni desteklemeyen her türlü kişi, grup, topluluğun bitirilmesi farzdır.
a) Başkasının yaşam hakkı dindar rejimin çıkarlarına aykırıysa buna müdahale edilebilir
b) Devletin nesilleri korumak gibi bir vazifesi vardır. Bu nedenle yaşam haklarına müdahale edilebilir.
c) Seni desteklemeyen doğrudan İslami rejime karşı geldiğinden, rejimin güvenliği için müdahale edilebilir. Cezalandırılabilir.