« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Ara

2013

Yürütme yargıya el koyarsa...

Gültekin Avcı 01 Ocak 1970

Yolsuzluk soruşturması devam ederken, hükümetin pür telaş yaptığı hukuksuz tasarruflar demokrasiyi gölgeledi.

"Komplo, tezgâh, paralel devlet, çete" gibi yakışıksız ve delilsiz ithamlarla mevcut adli soruşturma kirletilmez. Komploysa, deliller yetersizse zaten ortaya çıkar, beraat edersiniz.

Aksanız aklanırsınız.
O halde Anayasa'yı bile rafa kaldıracak kadar yargının üzerine abanmanın manası nedir?

Elin oğlu ayakkabı kutusunda bile delilini gösterirken, siz "paralel devlet", "çete" yaygaralarınıza neden delil gösteremiyorsunuz?

Mahkeme emriyle arama yapan polisi zan altında bırakmak için "lahmacun" veya "elindeki tespih"ten başka ciddi bir "delil" bulamadınız mı?

Elinizde delil olmadan devletin anayasal kurumlarına, emniyete, yargıya "çete" yakıştırması yapamazsınız. Hükümete darbe planları içindeki Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında aynı kurumlar görev yaptı.

O zaman yargıyı, polisi alkışlarken çete veya paralel devlet yoktu da hükümet içi bazı unsurlar hakkında yolsuzluk iddiaları soruşturuluyor diye mi çete oldular?

Hiçbir delil olmadan yargı ve emniyette "paralel devlet"ten bahsedenler, gözleri önünde Kandil mühürlü tapular dağıtan...Laleş'te İcra ve Hukuk, Faraşin'de Ceza yargılamalarını yürüten...

Bu nice körlüktür?

Araçları durdurup ana yollarda halen yol kontrolleri yapıp kimlik soran..."Egemenlik hakkımın gereği olarak vergi alıyorum" diyen...Halkın vereceği su ve elektrik para miktarlarını belirleyen, "PKK şehitleri ve gazileri" olan ailelere indirim yapan...Güneydoğu'da hâlihazırda grev yapacak PKK kaymakam ve vali kararnamelerini imzalayıp hayata geçiren...Diyarbakır'da "Kuzey Kürdistan Konferansı"nı alenen yapıp, statü (bağımsızlık) isteyen...

KCK gerçeğinden utanmazlar mı?

Selahattin Demirtaş daha bu hafta sonu "Kürdistan'ın 4 parçasında da özgür olacağız" dedi duymazlar mı? Paralel devlet gözünüzün önünde halka 20 bin Kalaşnikof dağıtıp iç savaş hazırlığı yaparken, PKK halka memur atamaları için bize gelin diyor görmezler mi?

Bu nice körlüktür nice dalalettir?

Şu tabloya bakın.

1-Operasyon başlar başlamaz HSYK Başkanı Adalet Bakanı'nın derhal Hatay'dan HSYK'daki odasına gelişi.

2-Adalet Bakanı'nın İstanbul Başsavcısı'yla yaptığı ve yürüyen soruşturmayı etkileyen görüşme ve soruşturmaya rutin dışı 2 savcı eklenmesi.

3-Operasyon başlar başlamaz soruşturma savcılarıyla o güne kadar görev yapan adli kollukta görevli polis şeflerinin görevden alınması ve soruşturmayı hiç bilmeyen yeni polislerin atanması. Hem de bu kıyımın savcılıkça hakkında rüşvet almaktan fezleke tanzim edilen bir İçişleri Bakanı'nca yapılması.

4-Eldeki suç belgesi olan fişlemelere dayalı yanlı siyasal verilerle, pek çok ilde ani ve telaşlı bir şekilde polis şeflerinin görevden alınması.

5-Savcı soruşturmasını siyasete karşı koruyan Adli Kolluk Yönetmeliği'ne alelacele gece makyajı yapılarak, il emniyet müdürleri ve mülki amirlerden habersiz soruşturma yapılamayacak hükmünün getirilmesi.

6-Başbakanın yaptığı konuşmalarla savcıları tehdit etmesi.

Bu gelişmeler yürütmenin yargıya el koyması demektir.

Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle, adli soruşturmaların kolluk ve mülki amirlerin bilgisiyle yapılması hükmü, Anayasa'nın güçler ayrılığı ile demokratik hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır.

Bu müdahaleler, demokratik devletin şekli olan Anayasa'nın 2. maddesini rafa kaldırmıştır.

Adli Kolluk Yönetmeliği'ne CMK'ya da (157, 161 ve 164) aykırı olan gece budaması, açıkça hukuka aykırı olduğu için "yok" hükmündedir.

AİHM'ye göre, etkili ve eksiksiz bir soruşturmadan söz edilebilmesi için;

-Soruşturmanın suça karışanlardan bağımsız bir organ tarafından, başvuranların katılımı sağlanarak yürütülmesi.

-Eksiksiz ve titiz bir şekilde yapılması.

-İhlalden sorumlu olanların belirlenmesi ve cezalandırılması konularında sonuca götürebilecek nitelikte olması gereklidir.

Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde siyasal iktidar mağdurdu, eziliyordu, ısrarla hukuku hatırlattım.

Yazdım ve açıklamalar yaptım.

Bugün ise hukuk mağdur durumda.

Bu defa hukuk ve demokrasiyi linç eden iktidara söylüyorum.

CHP'nin tek parti dönemlerine atıf yapıp binbir örnek getirenler, 2013'te yargıyı yürütmeye bağlayarak yeni bir tek parti diktasını kabul etmemi beklemesin!

Ziyaret -> Toplam : 125,82 M - Bugn : 61678

ulkucudunya@ulkucudunya.com