MESELE BANKA DEĞİL MESELE MÜDÜR
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
Daha ilk günden beri şu iddiayı ortaya attılar; hedef Halk Bankası..
Halk Bankası’nı bitirmek istiyorlar.. Halk Bankası’nı yıkmak niyetindeler..
Bu iddiayı ortaya atan kim?
İktidar ve iktidar yanlısı yayın organları..
İddia doğru mu?
Değil..
Kim söylüyor.. Banka söylüyor, Babacan söylüyor..
Halk Bankası açıklama yaptı; soruşturma bankaya yönelik değil..
Başbakan Yardımcısı Babacan önceki akşam ekrana çıktı aynen şöyle dedi; ‘bütün bu iddialar Halk Bankası’nın kurumsal ya da tüzel kişiliğine yönelik değil. Genel müdürümüzün etrafında dönen iddialar.’
*
Yani mesele banka değil, mesele bankanın genel müdürü.. Mesele ayakkabı kutularından çıkan 4.5 milyon dolar..
Gerçek buysa, iktidar ve iktidar yanlısı yayın organları neden ilk günden itibaren hedefin Halk Bankası olduğunu iddia ettiler?
Yolsuzluk ve rüşvet iddiasını değersizleştirmek için.. Gölgelemek için.. İşin içine dış güçleri de sokup Türkiye üzerine bir operasyon yapılıyormuş görüntüsü vermek için..
Ama en önemlisi, AKP tabanına ‘vay be, neler olmuş neler’ dedirtmemek için.. Kafaları karıştırmamak için..
*
Peki ne oldu da, Babacan günler sonra bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı..
Nedeni belli.. Halk Bankası bu süreçte 1.6 milyar dolar değer kaybetti..
Mesele, rüşvet iddiasıyla sınırlı tutulsaydı Halk Bankası’nın hisseleri düşer miydi, düşmez miydi bilemiyorum.. Bilen söylesin!..
*
Gelelim genel müdüre.. Evinde bulunan parayı ‘Makedonya’ya gönderecektim, üniversite yaptıracaktım, imam hatip açacaktım, hayırseverlere yardımcı olmak için aldım’ demesi komik..
İnsanın aklına minareye kılıf sözünü getiriyor..
Türkiye’ye milyarlarca dolar kazandırdığı söyleniyor, bu arada kendisi de milyonlarca dolar mı kazanmış!.
*
Şu da var.. Deniliyor ki soruşturma 14 ay önce başlamış, bitmiş.. Bekletilmiş.. Doğru mu, değil mi bilmiyoruz.. Doğruysa dolarlar ayakkabı kutusunda 14 aydır mı duruyormuş..
Mesela, AKP milletvekili H.B., 1 milyon 950 bin euro’yu müdürün evine ne zaman göndermiş?
Makbuzsuz toplanan paralar!..
Rüşvet operasyonu Türkiye’nin her türlü istismara, yolsuzluğa açık alanını gündeme getirdi:
Makbuzsuz toplanan paralar..
Bu işin merkezi camiler.. Ben kendimi bildim bileli her cuma para toplanır.. Eskiden karşılığında makbuz verirlerdi şimdi kutu koyuyorlar..
İçine ne kadar para atarsan.. Kayıt kuyut yok!..
Her hutbeden sora imam şu camiye yardım için, bu Kuran kursuna katkı için yardım ister.. Bu, Türkiye sınırlarıyla da kalmaz.. Yardım isteği Bosna’dan Afganistan’a kadar uzanır..
Bütün camilerden kaç para toplanır? O paranın tamamı yerine gider mi? Bir kısmı gider de bir kısmı başka yerlere mi harcanır? Arada tokatlayan olur mu? Bir destesini cepleyen!..
Kimse bilmiyor.. Çünkü hesabını kitabını sormak imkansız..
*
Para atma kutularının başında olanların, o kutulardaki paraları birleştirenlerin, belli merkeze gönderenlerin insafına kalmış bi durum..
Verdiğimiz paralar ‘bağış’ sayılıyor.. Peki, toplanan bağışların vergisi ödeniyor mu?
Maliye bağış toplayan bazı derneklerin hesaplarını ıcık cıcık ediyor da..
İkinci ‘türban hamlesi’ de tutmadı
Konuya pazar günü girmiştim.. İkinci türban vakası demiştim.. Daha önce de yaşadık.. İktidar yanlısı medya hoşuna gitmeyen bir olay geliştiğinde çarpıtmak için üretilmiş haberleri servise koyuyor..
Üretilmiş haberleri manşet yapıyor..
Gezi olaylarında 70 kişinin türbanlı anneyi dövdüğü, üzerine idrarını yaptıklarını yazmışlardı ya..
Yolsuzluk, rüşvet meselesinde de benzer bir yöntem izlediler..
Güya, ABD Büyükelçisi AB büyükelçileriyle bir araya gelmiş ve Halk Bankası’nı kastederek; ‘bir imparatorluğun çöküşünü izliyorsunuz’ demişti..
*
Büyükelçilik; ‘ne böyle bir toplantı oldu, ne böyle bir söz sarf edildi, tamamen iftira ve yalan’ dedi..
AKP sözcüsü Çelik ‘beyanına itibar etmek zorundayız’ diyerek iki ülke arasındaki havayı yumuşattı..
Peki, manşet çeken gazeteler ne yaptı?
Haberlerinin arkasında durdular mı?
Hayır.. ‘İftira ve yalan’ açıklamasını ABD Büyükelçisi geri adım attı başlığıyla sundular..
*
Anlaşılan o ki; ilki gibi ‘ikinci türban hamlesi’ de tutmadı..
‘Camide içki içtiler’ türü yeni bir haber patlatırlarsa şaşırmam!.