« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Şub

2014

MİT medyası ve MİT'in 3 benzeri

Gültekin Avcı 01 Ocak 1970

Star ve Yeni Şafak gazeteleri MİT'i canavarlaştıran kanunu millete yedirebilmek için Batı'dan örnekler vermiş.

Saçmalamışlar, zira istihbarat hukukunu bilmeden ele geçirebildikleri kırık dökük bazı kanun metinlerini geçmişler habere.

Ama istihbarat mevzuatıyla o ülkelerin normlar hiyerarşisinin üst kuralları arasındaki ilişkiyi, AİHS ve Anayasa normlarına tabi olduklarını es geçmişler.

Gösterdikleri bazı istihbarat hükümlerini AİHM çoktan biçti haberleri yok.

Batı'da istihbarat servisinin ve yürütme organının kişisel bilgilere erişim ve adli soruşturmalardan bilgi alabilme konularına bakalım.

Kesin kural şu ki, bir kere hükümet ve servis suç soruşturması içindeyse adli soruşturmadan asla bilgi alamaz.

İspanya'da yıllarca devam eden GAL davasında Audencia Nacional, İspanyol Askeri İstihbaratı CESID görevlilerini yargıladı ve hapse mahkûm etti. Audencia Nacional CESID'ı, kralı ve başbakanı elindeki delillere dair bilgilendirmedi.

Macaristan'da 6 Romen'in öldürülmesiyle ilgili olarak askeri istihbarat servisi soruşturmada. Gizli soruşturma bilgileri askeri istihbarat servisiyle paylaşılmadı.

İtalya'da Temiz Eller ve Gladio soruşturmalarında askeri istihbaratın ve iç istihbaratın general ve başkanları (Vito Miceli, De Lorenzo, Albay Viezzar...) yargılandı hapis cezalarına mahkûm oldu. Soruşturma bilgileri iç istihbarat ve askeri istihbarat organlarıyla asla paylaşılmadı. Nitekim başbakan ve cumhurbaşkanına da bilgi verilmedi. Savcı bilakis askeri istihbarat ve iç istihbarat servislerinin gizli arşivlerini didik didik aradı.

MİT ise yeni kanunla tamamen yargısal kontrolden çıkıyor, hukuk ve parlamento üstü bir konuma getiriliyor.

Başbakanın ve cumhurbaşkanının da üstüne çıktı ama farkında değiller.

Açıkça yargıdan korunmuş bir suç örgütü haline getiriliyor.

Star ve Yeni Şafak'ta yazılanların aksine İspanyol, İtalyan, Fransız, İngiliz ve ABD servisleri hükümet ve istihbarat organları aleyhindeki suç faaliyetleriyle ilgili soruşturma yürütürken servise adli gizlilik içindeki bilgileri vermezler.

MİT'e bel vereceğim diye saçmalamanın lüzumu yok.

Hâkim kararı olmadan kişisel verilere ve iletişim bilgilerine erişmeyi de bir tarafa bırakın ve İspanya'da Audencia Nacional'in hâkimlerinden Eloy Valesco'nun sözlerine bakın...
"İspanya'da milli güvenlik istihbaratı ya da polis, terör örgütü veya suç şebekesine infilitrasyon (sızma) yapacağı vakit, hâkime ya da savcıya bilgi vermek zorundadır. Bilgi veren birim kime karşı ne yapmak istediğine ve kimde ne bulmak istediğine ilişkin amaçları hazırlamak durumundadır. Hâkim de bunu onaylamak durumundadır..."

Hâkim kararı olmadan ne dinlemesinden bahsediyorsunuz?

İspanyol istihbarat ajanları bir terör örgütüne Audencia Nacional de Espana adlı özel yetkili mahkemeden izin almadan sızma bile yapamıyor.

Anlayacağınız suç işleyen istihbarat servisiyse veya hükümet unsurlarıysa, doğal olarak soruşturma sebebiyle zanlı konumundaki unsurlara bilgi ve materyal verilmez.

Gelelim hâkim kararı olmadan yapılan önleyici dinlemelere.

Kimse kafasına göre "ulusal güvenlik" diyerek dinleme yapamaz.

Fransa İç İstihbarat Servisi (DCRI) Müsteşarı Bernard Squarcini, Le Monde muhabiri Gerard Davet'in telefonunu takip ettirdiği gerekçesiyle yargılanıyor.

Suça 'milli menfaat' kılıfı

Servis müsteşarı "Milli menfaatler için takip yetkim var" savunması yaptı.

Ama Fransız savcıları "Bir gazetecinin arama kayıtlarını yasa dışı yollarla incelemek milli menfaatlerin korunması gibi bir gerekçeyle meşrulaştırılamaz" diyordu.

ABD'de bu yetki ancak, "yabancı güçler arasında geçen ifadelere ilişkin olması, elde edilmek istenen teknik istihbaratın yabancı devletlerin açık ya da özel kontrolü altındaki yerlere ilişkin olması" halinde mümkündür.

Aksi halde imkânsızdır.

Ve FBI'ın ABD Başkanı'na değil ABD Adalet Bakanlığı'na bağlı olduğu unutulmamalıdır.

Hollanda ise AİHS hükümleriyle bağlı olduğundan, somutlaştırılmamış ulusal güvenlik gibi sebeplerle kişi haklarını önleyici dinleme gibi bir sebeple askıya alamaz. Hâkim kararı gerekir.

Hükümetin, MİT'in ve Star'ın unuttuğu şudur ki, AB ülkeleri istihbarat faaliyetleri ile kişilerin özel verileri ve iletişimi konularında AİHS hükümleri ve AİHM kararlarıyla bağlıdır.

İtalya Anayasası'nın 15. maddesi tüm teknik dinlemeleri ve kişisel verilere ulaşılmasını yargı kararına bağlamıştır.

Dikkat edin kanuna bile değil yargı kararına bağlıyor hem de koskoca anayasayla.

İspanya Anayasası'nın 18. maddesine göre; aksine bir mahkeme kararı olmaksızın, özellikle posta, telgraf, telefon haberleşmesi olmak üzere, haberleşmenin gizliliği teminat altındadır.

Dikkat ederseniz "aksine kanun yoksa" demiyor "aksine mahkeme kararı yoksa" diyor.

Danimarka Anayasası'nın 72. maddesine göre; bir yargı kararı olmaksızın konutlarda arama yapılamaz, buradaki mektup ve sair dokümanlara el konulamaz veya incelenemez ve posta, telgraf ve telefon haberleşmesinin gizliliği ihlal edilemez.

Sonuç:

Yeni kanunla canavarlaştırılan MİT'in sadece 3 benzeri vardır:

Eski KGB, Gestapo ve İran Devrim Muhafızları (Pasdaran).

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 116961

ulkucudunya@ulkucudunya.com