AKP’nin Anayasa Mahkemesi Hesapları
Utku Çakırözer 01 Ocak 1970
Hükümet ile Anayasa Mahkemesi arasındaki kavga, Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın 25 Nisan’da yaptığı son konuşma ile daha da kızışmış durumda. Dışarıdan bakanlar için, AKP hükümetinin, geçmişte kararlarından-muhalefet şerhlerinden son derece memnuniyet duydukları Kılıç ve büyük bölümü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile hükümet tarafından belirlenen mahkeme heyeti ile bu kadar çatışmasını anlamak zor. Ancak hükümetin kısa ve orta vadeli hedefleriyle birlikte değerlendirildiğinde, bu taktiğin nedeni biraz daha anlaşılır hale geliyor:
Twitter kararı alarma geçirdi
Hükümeti alarma geçiren adım, Anayasa Mahkemesi’nin Twitter yasağını kaldıran kararı. Kılıç’ın daha önce hiç yapmadığı bir şekilde inisiyatif kullanarak mahkeme heyetinin yasağı kaldırmasını sağlayacak tavır takındığı belirtiliyor. Kılıç’ın girişimi üzerine Yüksek Mahkeme’nin oybirliğiyle bu yasağı kaldırmış olması, iktidar kurmaylarını birkaç açıdan kaygılandırıyordu:
1. Twitter ve -benzer kararla açılabilecek- YouTube üzerinden hükümeti hedef alan yolsuzluk tapelerinin yayınına devam etme olasılığı.
2. Hükümetin 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasını yasaklayan kararının iptal edilme olasılığı.
3. Hükümet için kritik öneme sahip son dönemde çıkarılan iki kanunun (İnternet ve MİT yasası) iptal olasılığı.
4. Önümüzdeki günlerde Meclis gündemine getirilecek “dar” ya da “daraltılmış bölge” esasına dayalı yeni seçim kanununun iptal olasılığı.
5. Haşim Kılıç’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde güçlü bir rakip olarak önlerine çıkarılma olasılığı.
Hedef başkanlık olunca
Başbakan Erdoğan, yakın gelecekte (2015) bir sistem değişikliğine giderek “başkanlık” ya da “yarı başkanlık” sistemine geçmekten yana.
Bunun için öncelikle anayasa değiştirecek Meclis çoğunluğuna ihtiyacı var. Bugünkü seçim sistemi ve oy oranları ile buna ulaşmak imkânsız.
İşte bu yüzden stratejinin ilk ayağını “dar” ya da “daraltılmış” seçim bölgeleri esasına dayalı yeni bir seçim kanunu çıkarılması oluşturuyor.
Heyet ‘daraltılmış bölge’de bölünür
Anayasa uzmanları ve muhalefet sözcüleri ise dar bölge seçim sisteminin anayasanın “temsilde adalet” ilkesine aykırı olduğu ve bu yüzden Anayasa Mahkemesi’nden döneceği görüşünde.
Ancak hükümetin tercihi “daraltılmış bölge” sisteminden yana olursa Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir görüş birliği içinde olamayabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
İşte AKP kurmaylarının yapmak istediği de mahkeme üyeleri üzerinde ayrışma sağlayabilmek. Kılıç’ın ve mahkemenin “siyasi” hareket ettiği suçlaması eşliğinde Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirileceği tehdidi ile üyeler üzerinde baskı kurulmak isteniyor.
Aynı baskı, Mahkeme’nin önünde bulunan ya da önüne gidecek olan hükümetin çıkardığı bazı kanunlar (İnternet, MİT) ile getirdiği özgürlük kısıtlamalarına (1 Mayıs) ilişkin verilecek kararlar için de söz konusu.
Taksim kararına dikkat
Nitekim saydığımız maddeler arasında yer alan 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama yasağının kaldırılması yönündeki bireysel başvuruya Anayasa Mahkemesi ret kararı verdi. İlginç bir şekilde 25 Nisan’da alınan karar 4 gün sonra 29 Nisan gecesi açıklandı.
Öte yandan AKP’de, Haşim Kılıç’ın adaylık potansiyelinden duyulan kaygılar da yaşanan kavga sonrasında azalmış durumda.
Ancak, İnternet ve MİT kanunlarıyla önümüzdeki günlerde çıkması beklenen seçim sistemi değişikliğine ilişkin kanun, Erdoğan’ın Köşk hesapları ve AKP hükümetinin geleceği açısından stratejik öneme sahip kanunlar.
İşte bu nedenle AKP kurmayları, bugünlerde Anayasa Mahkemesi’ni daha yakından mercek altına alıp üye yapılarını ve geldikleri kaynağı da dikkate alarak mahkeme üzerindeki hesaplarını daha titiz bir şekilde güncelleme çabaları içine girdiler.