İşte burası böyle bir ülke, böyle bir devlet Albert...
Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970
Şu Soma'daki maden kazası var ya...
Vahşet, dehşet, vahim bir olay.
Cinayet diyenler de var.
Olay hakkında söylenecek o kadar çok söz var ki... Söyleyemiyoruz bile. Nutkumuz tutuluyor.
Dile kolay, diri diri gömülen yüzlerce yetişkin insandan bahsediyoruz.
Ya olay hakkında söylenenler?.. Bazıları konuşamıyor, olayın vahameti karşısında söyleyecek kelime bulamıyor ama bazıları da ağzına geleni söylüyor. Sanki bu olayda hiç sorumlulukları yokmuş gibi.
-Bu işin fıtratında bu var:
Evet var. Ama sadece bu işin fıtratında değil, varlığın fıtratında ölüm var.
Herkes ve her şey bir gün bir şeklide ölecek. Ama bu demek değil ki; madenlerde çalışanlar madenlerde ölecek, diri diri toprağa gömülecek ya da yerin yüzlerce metre derinliğinde yanarak ölecekler.
"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız orada insanların nasıl öldüğüne bakın" diyor Albert Camus.
-Çocuklarımız belediyenin açtığı ve sonra kapatmadığı çukurlara, okul bahçelerinde kapağı olmayan fosseptik çukurlarına düşüp ölüyorlar.
-İstiklal Caddesi'nde yürürken başına düşen büyük cam kütleleriyle ölüyorlar.
-Sokakta yürürken bir bombanın patlamasıyla ölüyorlar.
-Köyünde, mezrasında kendi başına koyun otlarken terörist sanılarak vurulup ölür insanlarımız.
-Ceylan adındaki küçük kızlarımız atılan 20 kiloluk havan toplarıyla paramparça olarak ölüyor, parçalarını çevredeki ağaçlardan topluyorsunuz.
-Askerde ölürler terörist kurşunlarıyla, şehit olurlar!
-Komutanlarının kanunsuz emrini yerine getirirken ölür Mehmetçiğimiz.
-Dağda operasyon sırasında unutulur ölürler. Kafayı yiyen bir asker arkadaşının silahından çıkan kurşunlarla ölürler, ölürler, ölürler...
Sonra ne olur?
Hiç bir şey!
Ölen öldüğü ile kalır.
"Ölen ölür kalan sağlar bizimdir."
Kimse ne hesap verir ne tazminat ne de bir özür.
İnsan hayatının değeri yoktur bu topraklarda.
Çünkü "sorumlu kişi ya da kurum" kimdir bulunamaz bir türlü. Sadece olağan şüpheliler vardır fakat onlar da ölenlerden ve ölenlerin ailelerinden baskın çıkarlar.
Tepkisini dile getiren vatandaşları tekmeleyip tokatlarlar...
İşte burası böyle bir ülke Albert!
Dicle'nin kıyısı, Soma'nın kuyusu, Hz. Ömer'in adaleti...
Türkiye'de meydana gelen herhangi bir olaydan sonra o olayın sorumlularından herhangi birinin istifa ettiğine şahit olduk mu?
-Ben hatırlamıyorum. Bu yaşıma geldim, daha böyle bir örneğe rastlamadım.
"Sorumlu benim ya da benim kurumumdur, onun için istifa ediyorum" diyeni daha görmedim.
Meydana gelen olayın az ya da çok insanın ölümüyle sonuçlanmış olması önemli değil. Bir kişinin değil, yüzlerce kişinin öldüğü olaylarda bile.
Genellikle bizim yöneticilerimiz "Olur böyle şeyler, ne yapalım, bu işin fıtratında bu var" diyorlar, yüzlerce yıl önce yaşanmış benzeri olaylardan örnek verip insanları sakinleştirmeye, kendi vicdanlarını da rahatlatmaya çalışıyorlar.
Nedense Hz. Ömer'in "Dicle'nin kıyısında bir koyunu kurt kapsa onun hesabını Ömer'den sorar Hz. Mevla" sözü bu türlü olaylardan sonra hiç hatırlanmaz. Bu söz olay, felaket, ölüm olmadığı zamanlarda siyasetçilerin ağzındadır.
Hayko Bağdat attığı bir tweette bu gerçeği şöyle hatırlatıyor biz Müslümanlar'a:
"1800'lerin İngiltere'sinden değil de 600'lerin Hz. Ömer devrinden örnek vereydin. Dicle'de kaybolan koyunun hesabını kendinden bilen hani..."
Soma Holding kömürü TKİ'den 6 kat daha ucuza nasıl mal ediyor?
Şu ana kadar Soma'daki maden kazası konusunda net bir sebep söylenmedi. Madende daha yüzlerce işçinin olduğundan söz ediliyor. Eğer doğruysa bu ölü sayısının 400 civarında olacağını gösteriyor!
Bu kaza yüzyılın en büyük, en çok ölümlü kazası olarak tarihe geçti.
Sebep?
Sebepler araştırılacak. Şimdilik trafo patlaması denildi geçildi. Ama şükür ki henüz "Trafoya kedi girmiş" diyen çıkmadı.
Şimdi...
-Bu maden TKİ'deyken Soma Holding'e devredilmiş.
-Soma Holding ürettiği bütün kömürü ise TKİ'ye satıyor. Satış garanti yani. Onun için bu, ne kadar çok kömür çıkarsa o kadar satış demek.
-TKİ niçin devretmiş? Çünkü TKİ kömürün tonunu 130-140 dolara çıkarırken, Soma Holding bu rakamı 23.80'e düşürmüş.
-Soma Holding bu maliyet düşüşünü nasıl sağladığını açıklamalı. Çünkü bir el değişimi ile maliyet 6 kat daha ucuza geliyorsa bu Soma Holding ya yeni bir kömür çıkarma tekniği geliştirdi ya da maliyetleri düşürmek için başka yollara başvurdu...
-Hükümetin vatandaşa seçim yatırımı olarak bedava dağıttığı kömürler Soma'dan çıkarılan bu ucuz maliyetli kömürlerdi, değil mi?
Kazanın aydınlanması için bu soruların, öncelikle de "TKİ'nin 140 dolara mal ettiği bir ton kömürü Soma Holding'in nasıl ve hangi yöntemle 23.80 dolara mal ediyor" sorusunun cevabı bulunmalı...
Hiç umudum yok!
Söz verildi ama hiç umudum yok Soma'daki maden kazasının aydınlatılacağından.
Çünkü daha önce yaşadığımız böylesi büyük ölümlü olaylardan sonra verilen sözlere ve aradan yıllar geçmesine rağmen hiçbirisinin neden, nasıl meydana geldiği, kim tarafından yapıldığı, sorumlularının kimler olduğu aydınlatılmadı.
Genelde bu tip olaylar faili meçhul olaylar olarak kalıyor.
-Tıpkı, Uludere'de öldürülen 34 kişi olayında olduğu gibi...
-Tıpkı, Afyon'daki cephanelik patlamasında ölen 25 kişi olayında olduğu gibi...
Tıpkı Reyhanlı'daki bombalı saldırıda ölen 52 kişi olayında olduğu gibi...
