Cumhurbaşkanı gözaltına alınırken!
Uğur Dündar 01 Ocak 1970
Dün… Sabah saatleri…
Ankara’da Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanacağı görkemli tören için her şey hazır.
Salona girmelerine izin verilen (akredite) yandaş televizyonların muhabirleri, hıncahınç dolu salondan yağcılık haberleri geçerken, ekranlara bir son dakika gelişmesi yansıyor.
Aaaa, o da ne?
Ajanslar tüm dünyaya Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin gözaltına alındığını, flaş haberle duyuruyor.
Ardından Sarkozy’nin, “nüfuzunu kullanıp bilgi sızdırmaları için yargı ve polis içinde çete oluşturduğu” iddiasıyla gözaltına alındığı ve adli polisteki sorgusunun 24 saat sürebileceği bildiriliyor.
Böylece Fransa tarihinde ilk kez bir eski Cumhurbaşkanı gözaltına alınmış oluyor.
Sarkozy’nin yargı içindeki köstebekleri olmakla suçlanan özel avukatı ve iki yüksek savcıdan sonra gözaltı sırasının kendisine geldiği anlaşılıyor.
* * * *
Sarkozy hakkında 6 yolsuzluk dosyası bulunuyor.
Bunların en başında da dev kozmetik firması L’Oreal’den çıkar sağladığı iddiası geliyor.
Gözaltındaki savcıların, bu kozmik dosyaların yargıdaki aşamaları hakkında bilgi sızdırdıkları, Sarkozy’nin de onlara daha yüksek makamlar vaat ettiği öne sürülüyor.
Hatırlanacağı gibi, Sarkozy hakkında, devrik Libya Lideri Muammer Kaddafi’den milyonlarca Euro’luk seçim parası aldığı iddiasıyla, 2013 yılında teknik takip başlatılmıştı. Ancak soruşturmayı büyük gizlilik içinde yürüten savcılar, Sarkozy’nin telefonda aşırı dikkatli olmasından şüphelenerek avukatını da takip edilenler listesine almışlardı. Nitekim eski Cumhurbaşkanı’nın dinlemelere takılmamak için Paul Bismuth adına kayıtlı bir cep telefonu kullandığı belirlenmişti. Bu telefondan avukatıyla konuşan Sarkozy’nin L’Oreal soruşturmasının akıbeti konusunda üst düzeydeki polis ve savcılardan bilgi sızdırdığı ortaya çıkarılmıştı.
* * * *
Sevgili okurlarım,
Kaderin cilvesine bakar mısınız?
Fransa’da yolsuzluk suçlamalarının odağındaki eski Cumhurbaşkanı polis ve yüksek yargıdan bilgi sızdırma suçlamasıyla gözaltına alınıyor… Bizde ise Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet skandalını örtbas etmeye çalışan iktidarın Başbakan’ı, Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklıyor…
Kuvvetler ayrılığını tarihe mal etmenin ve paralarla birlikte yargıya duyulan güveni sıfırlamanın ödülünü alıyor!
Çılgınca alkışlar arasında yasama, yürütme ve yargının “tek adama” bağlanacağı Başkanlığa ve 2023’deki Osmanlı devlet düzeni hedefine doğru ilk adımlarını atmış oluyor.